Türk halk müziği sanatçısı Ali Özütemiz, bu sabah saat 05.30 sıralarında Çatalca ilçesinde trafik kazası geçirdi.
Edinilen bilgiye göre; Özütemiz, Beşiktaş'taki bir stüdyoda gece geç saatlere kadar kaset çalışması yaptıktan sonra Büyükçekmece Güzelce'de bulunan evine döndü. Özütemiz, saat 05.30 sıralarında evinden çıkarak Ankara'da katılacağı bir televizyon programına yetişebilmek için Atatürk Havalimanı'na doğru hareket etti. Ancak Özütemiz, 34 EJ 6117 plakalı cipiyle Tepecik bağlantı yolunda kaza yaptı. Çamur nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolü kaybeden Özütemiz aracıyla takla attı. Araçta sıkışan sanatçıyı itfaiye ekipleri bulunduğu yerden çıkarttı. Fakat sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen Özütemiz kurtarılamadı.
Kazanın yerinin yakınındaki otoparkın sahibi Cafer Gaffaroğlu, "Bir patlama sesi duyarak hemen sesin olduğu yere koştum.Takla atan araçtaki kişiye yöneldim ama kendinde değildi. Sağlık ve itfaiye ekiplerine hemen haber verdim. Sağlık ekipleri kalp masajı yaptı ancak kendisini kurtaramadı" şeklinde konuştu.
Kazayı haber alan Özütemiz'in yakınları ve akrabaları Büyükçekmece Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne akın etti. Ünlü sanatçının hayatını kaybettiğini öğrenenler gözyaşlarına boğuldu. Ünlü sanatçının kazasından geriye ise hurdaya dönen cipi ve aracından fırlayan geçmiş döneme ait bir konser afişi kaldı. Özütemiz'in kaza yaptığı yolun çamurla kaplandığı ve bu nedenle oldukça kaygan olduğu gözlendi.
“Kıvırcık Ali” olarak bilinen Ali Özütemiz, 42 yaşındaydı.
'REPERTUVARINI SEÇMİŞTİK'
İBER müzik şirketinin sahibi İbrahim Yılmaz, Kıvırcık Ali için albüm çalışması yaptıklarını belirterek, ''Repertuvarını seçmiştik'' dedi.
Albüm çalışmalarını sürdüren sanatçının evinden Ankara'ya gitmek için ayrıldığını aktaran Yılmaz, ''TRT'ye gidiyordu. Albüm çalışmasını yapıyorduk. 'Perişan Halim'' adlı bir parçasını onaylamıştık, en son orada görüştük. Repertuvarını seçmiştik. Çok üzgünüz'' diye konuştu.
Sanatçı Tolga Sağ ise kazanın çok tehlikeli bir yolda yaşandığını, tehlikenin hala devam ettiğini belirterek, ''Ali çok büyük bir sanatçıydı. Türk Halk Müziğini insanlara sevdirmeyi başardı. Çok çalıştı ve başardı. Ben en son yılbaşında telefonla görüştüm. Mekanı cennet olsun. İyi insandı'' dedi.
Edinilen bilgiye göre; Özütemiz, Beşiktaş'taki bir stüdyoda gece geç saatlere kadar kaset çalışması yaptıktan sonra Büyükçekmece Güzelce'de bulunan evine döndü. Özütemiz, saat 05.30 sıralarında evinden çıkarak Ankara'da katılacağı bir televizyon programına yetişebilmek için Atatürk Havalimanı'na doğru hareket etti. Ancak Özütemiz, 34 EJ 6117 plakalı cipiyle Tepecik bağlantı yolunda kaza yaptı. Çamur nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolü kaybeden Özütemiz aracıyla takla attı. Araçta sıkışan sanatçıyı itfaiye ekipleri bulunduğu yerden çıkarttı. Fakat sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen Özütemiz kurtarılamadı.
Kazanın yerinin yakınındaki otoparkın sahibi Cafer Gaffaroğlu, "Bir patlama sesi duyarak hemen sesin olduğu yere koştum.Takla atan araçtaki kişiye yöneldim ama kendinde değildi. Sağlık ve itfaiye ekiplerine hemen haber verdim. Sağlık ekipleri kalp masajı yaptı ancak kendisini kurtaramadı" şeklinde konuştu.
Kazayı haber alan Özütemiz'in yakınları ve akrabaları Büyükçekmece Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne akın etti. Ünlü sanatçının hayatını kaybettiğini öğrenenler gözyaşlarına boğuldu. Ünlü sanatçının kazasından geriye ise hurdaya dönen cipi ve aracından fırlayan geçmiş döneme ait bir konser afişi kaldı. Özütemiz'in kaza yaptığı yolun çamurla kaplandığı ve bu nedenle oldukça kaygan olduğu gözlendi.
“Kıvırcık Ali” olarak bilinen Ali Özütemiz, 42 yaşındaydı.
'REPERTUVARINI SEÇMİŞTİK'
İBER müzik şirketinin sahibi İbrahim Yılmaz, Kıvırcık Ali için albüm çalışması yaptıklarını belirterek, ''Repertuvarını seçmiştik'' dedi.
Albüm çalışmalarını sürdüren sanatçının evinden Ankara'ya gitmek için ayrıldığını aktaran Yılmaz, ''TRT'ye gidiyordu. Albüm çalışmasını yapıyorduk. 'Perişan Halim'' adlı bir parçasını onaylamıştık, en son orada görüştük. Repertuvarını seçmiştik. Çok üzgünüz'' diye konuştu.
Sanatçı Tolga Sağ ise kazanın çok tehlikeli bir yolda yaşandığını, tehlikenin hala devam ettiğini belirterek, ''Ali çok büyük bir sanatçıydı. Türk Halk Müziğini insanlara sevdirmeyi başardı. Çok çalıştı ve başardı. Ben en son yılbaşında telefonla görüştüm. Mekanı cennet olsun. İyi insandı'' dedi.
Ferhat Tunç da Özütemiz'in, alçak gönüllü ve kendi alanında çok başarılı biri olduğunu söyledi.
Herkesin yardımına koşan sanatçının, gençlere destek olduğunu dile getiren Tunç, ''Sözün bittiği yerdeyiz. Çok acı bir olay. Böyle bir ölümü hak etmiyor. Çok üzgünüm'' ifadesini kullandı.
Kazanın duyulmasının ardından, Ceylan ve Pınar Sağ'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı hastaneye geldi.
Herkesin yardımına koşan sanatçının, gençlere destek olduğunu dile getiren Tunç, ''Sözün bittiği yerdeyiz. Çok acı bir olay. Böyle bir ölümü hak etmiyor. Çok üzgünüm'' ifadesini kullandı.
Kazanın duyulmasının ardından, Ceylan ve Pınar Sağ'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı hastaneye geldi.
ÖLÜM SENİ ARAR OLDUM NERDESİN
Kıvırcık Ali'nin ' Hepimize Yeter Dünya 'adlı son albümünde seslendirdiği 'Nerdesin' türküsü sanki bugünü anlatıyordu. Havalimanına giderken Büyükçekmece'de geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren ünlü Türkücü, sözü ve müziği kendisine ait olan Nerdesin adlı türküde, " Izdırabı gül suyuna bandılar / Gülüm seni arar oldum nerdesin / Ayrılığı altın tasta sundular / Ölüm seni arar oldum nerdesin" diyordu.
3'ÜNCÜ ÇOCUĞUNUN HABERİNİ ALMIŞTI
DHA'nın haberine göre Kıvırcık Ali'nin cenazesi cemevine getirilirken, tabutun arkasından yanındakilerden aldığı destekle yürüyebilen genç kadın dikkat çekti. Aslı Özütemiz, Kıvırcık Ali'nin henüz geçen yıl evlendiği ikinci eşiydi. Ve Aslı 3 haftalık hamileydi. Sadece yeni eşi değil, ilk eşinden olma kızı Ecemsu da şoktaydı. Babasının fotoğrafını elinden düşürmeyen Ecemsu sürekli gözyaşı döktü. Kıvırcık Ali'nin Ankara'da vatani görevini yapan oğlu Eren'in birliğinden izin alıp, İstanbul'a doğru yola çıkacağı öğrenildi. Eren'in cenazeye yetişebilmesi için tören yarına bırakıldı. Kıvırcık Ali'nin cenazesi yarın saat 13:00'de kendi yaptırdığı Er Mahmut Dede Cemevi'nde düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.
Ali Özütemiz için yarın saat 13.00'te Avcılar Er Mahmut Dede Cemevi'nde tören yapılacak. Özütemiz'in cenazesi, törenin ardından defnedilecek.
Sanatçının resmi web sitesinde yer alan biyografisinden:
Gazino ve düğün salonlarında çalışmaya başladıktan sonra saçlarının uzun ve kıvırcık olmasından dolayı Kıvırcık Ali olarak anılmaya başlar ve 1988 de Şadıman Hanımla evlenir. Oğlu Eren ve kızı Ecemgül hayatına kocaman bir mutluluk getirirler. Hayat iste! Bugün bu evlilik sürüyor olmasa da Kıvırcık Ali'nin çocuklarına düşkünlüğü biliniyor. Ayrıca yokluğunu aratmayan Şadıman Hanımla da saygın bir ilişkisi var... 1990-91 yıllarında vatani görevini yapar. Askerden sonra artık kendi duygularını müzikal anlamda dile getirmeye başlayan sanatçı, besteleri kendisine ait olan ve zor koşullarda çalışıp kazandığı birikimi ile 1994-1998 yılları arasında 3 albüm yapar ama maddi imkansızlıklardan dolayı bu albümler piyasaya sürülemez.
1995’de İbrahim AKKAYA ve Mustafa YILMAZ ile birlikte Grup Turnalar’ı kurarlar. 1996’da ilk albümleri olan “Türkülerden Türkülere Yol Eyledik“ adlı albümle profesyonelliğe adım atar. 1998’de ikinci albümleri olan “Türküler Kimliğimiz” i çıkartırlar. Bu albümde müziği Kıvırcık Ali’ye ait olan “Turnalar” adlı eser de yer alır. 1983’ten bu yana maddi manevi desteğini esirgemeyen, hala prodüktörü olan, kirvesi ve can yoldaşım dediği İbrahim YILMAZ’ın desteğiyle 1999 yılında ilk solo albümü olan “Gül Tükendi Ben Tükendim” piyasaya çıkar. Kıvırcık Ali müzik ile iç içe büyüdü, emek verdi. Albümlerine gelince, her defasında ayrı bir tat ve renk alınıyor, dinledikçe dinlenesi gelen türküler ile dilini çözüyor gecelerin.
Müzik hayatına ilk adımını attığında yol göstericileri ve manevi destekçileri; Musa EROĞLU, Güler DUMAN, Edip AKBAYRAM olur. Kıvırcık Ali ise onların rehberlikleri doğrultunda kendini her daim geliştirerek, Türkiye’yi en ücra köşesine kadar dolaşıp konserler verdi. Almanya’ya o kadar çok gidip geldi ki, bir gün vizesinde problem çıkıp Almanya’ya giremeyince oradaki Türkler Alman Konsolosluğu’nu telefon yağmuruna tutar ve vizesindeki sorun giderilir. Müzik piyasası geleneksel kalıplarıyla başarısına akıl sır erdirememişse de aslında O’nun sırrı basit: Yüreğinin hüznünü, sevincini, burukluğunu, coşkusunu türküleri aracılığıyla dünyaya haykırmak.
O her kesime hitap ediyor; Solcusu, sağcısı, rockçısı, popçusu her kesimden dinleyeni var. İlk zamanlar ismi biliniyor ama kendisi bilinmiyordu. Şimdi ise tüm kitlelere hitabından dolayı herkes tarafından tanınıyor. Geniş bir dinleyici kitlesine sahip. Albümlerinde en az on eserin müziği kendisine ait. Bestelerini Edip AKBAYRAM ve Sibel CAN’ başta olmak üzere bir çok sanatçı seslendirmiştir. Kısa zaman içerisinde yurt dışındaki gurbetçilerimize konserler vererek, özellikle ozanlık geleneğini, Anadolu türkülerini içinde barındıran besteleri ve kendi tarzını ortaya koyan yorumuyla, ünü Avustralya ve Kanada’ya kadar ulaştı.
Kıvırcık Ali’nin serüveni “GÜL TÜKENDİ BEN TÜKENDİM”, “ISIRGAN OTU”, “ÜÇÜNCÜ GURBET” adlı albümleri ile başladı ve bu serüven, daha nice türkü üreteceğe benzer. Bilindiği üzere, özellikle Halk Sanatçısı, kendisine ve topluma yabancılaşmayan, öznel hayat tecrübesini sanatının gücüyle halkıyla bütünleştirebilen ve bu süreçte halkının duygularına da tercüman olabilmeyi başaran kişidir. Bu bağlamda Kıvırcık Ali, öznel dramlarını Türkülerimizin o inanılmaz deryası içinden gelen bir çoşkuyla “GERİYE DÖNÜN SENELER” isimli son albümüyle adeta bu mevsimde gönlümüze düşen, dördüncü bir cemre misali sürdürmektedir.
Zaten parlak yıldızlar, kendi mütavazi gölgelerinde, kendileri gibi olmaya çalışırlarken doğarlar. Nice duygu ve nağme tezatlarıyla gelen ve nice bir o kadar hayat kokan albümlere, Kıvırcık Ali…..
Kıvırcık Ali'nin ' Hepimize Yeter Dünya 'adlı son albümünde seslendirdiği 'Nerdesin' türküsü sanki bugünü anlatıyordu. Havalimanına giderken Büyükçekmece'de geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren ünlü Türkücü, sözü ve müziği kendisine ait olan Nerdesin adlı türküde, " Izdırabı gül suyuna bandılar / Gülüm seni arar oldum nerdesin / Ayrılığı altın tasta sundular / Ölüm seni arar oldum nerdesin" diyordu.
3'ÜNCÜ ÇOCUĞUNUN HABERİNİ ALMIŞTI
DHA'nın haberine göre Kıvırcık Ali'nin cenazesi cemevine getirilirken, tabutun arkasından yanındakilerden aldığı destekle yürüyebilen genç kadın dikkat çekti. Aslı Özütemiz, Kıvırcık Ali'nin henüz geçen yıl evlendiği ikinci eşiydi. Ve Aslı 3 haftalık hamileydi. Sadece yeni eşi değil, ilk eşinden olma kızı Ecemsu da şoktaydı. Babasının fotoğrafını elinden düşürmeyen Ecemsu sürekli gözyaşı döktü. Kıvırcık Ali'nin Ankara'da vatani görevini yapan oğlu Eren'in birliğinden izin alıp, İstanbul'a doğru yola çıkacağı öğrenildi. Eren'in cenazeye yetişebilmesi için tören yarına bırakıldı. Kıvırcık Ali'nin cenazesi yarın saat 13:00'de kendi yaptırdığı Er Mahmut Dede Cemevi'nde düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.
Ali Özütemiz için yarın saat 13.00'te Avcılar Er Mahmut Dede Cemevi'nde tören yapılacak. Özütemiz'in cenazesi, törenin ardından defnedilecek.
Sanatçının resmi web sitesinde yer alan biyografisinden:
Gazino ve düğün salonlarında çalışmaya başladıktan sonra saçlarının uzun ve kıvırcık olmasından dolayı Kıvırcık Ali olarak anılmaya başlar ve 1988 de Şadıman Hanımla evlenir. Oğlu Eren ve kızı Ecemgül hayatına kocaman bir mutluluk getirirler. Hayat iste! Bugün bu evlilik sürüyor olmasa da Kıvırcık Ali'nin çocuklarına düşkünlüğü biliniyor. Ayrıca yokluğunu aratmayan Şadıman Hanımla da saygın bir ilişkisi var... 1990-91 yıllarında vatani görevini yapar. Askerden sonra artık kendi duygularını müzikal anlamda dile getirmeye başlayan sanatçı, besteleri kendisine ait olan ve zor koşullarda çalışıp kazandığı birikimi ile 1994-1998 yılları arasında 3 albüm yapar ama maddi imkansızlıklardan dolayı bu albümler piyasaya sürülemez.
1995’de İbrahim AKKAYA ve Mustafa YILMAZ ile birlikte Grup Turnalar’ı kurarlar. 1996’da ilk albümleri olan “Türkülerden Türkülere Yol Eyledik“ adlı albümle profesyonelliğe adım atar. 1998’de ikinci albümleri olan “Türküler Kimliğimiz” i çıkartırlar. Bu albümde müziği Kıvırcık Ali’ye ait olan “Turnalar” adlı eser de yer alır. 1983’ten bu yana maddi manevi desteğini esirgemeyen, hala prodüktörü olan, kirvesi ve can yoldaşım dediği İbrahim YILMAZ’ın desteğiyle 1999 yılında ilk solo albümü olan “Gül Tükendi Ben Tükendim” piyasaya çıkar. Kıvırcık Ali müzik ile iç içe büyüdü, emek verdi. Albümlerine gelince, her defasında ayrı bir tat ve renk alınıyor, dinledikçe dinlenesi gelen türküler ile dilini çözüyor gecelerin.
Müzik hayatına ilk adımını attığında yol göstericileri ve manevi destekçileri; Musa EROĞLU, Güler DUMAN, Edip AKBAYRAM olur. Kıvırcık Ali ise onların rehberlikleri doğrultunda kendini her daim geliştirerek, Türkiye’yi en ücra köşesine kadar dolaşıp konserler verdi. Almanya’ya o kadar çok gidip geldi ki, bir gün vizesinde problem çıkıp Almanya’ya giremeyince oradaki Türkler Alman Konsolosluğu’nu telefon yağmuruna tutar ve vizesindeki sorun giderilir. Müzik piyasası geleneksel kalıplarıyla başarısına akıl sır erdirememişse de aslında O’nun sırrı basit: Yüreğinin hüznünü, sevincini, burukluğunu, coşkusunu türküleri aracılığıyla dünyaya haykırmak.
O her kesime hitap ediyor; Solcusu, sağcısı, rockçısı, popçusu her kesimden dinleyeni var. İlk zamanlar ismi biliniyor ama kendisi bilinmiyordu. Şimdi ise tüm kitlelere hitabından dolayı herkes tarafından tanınıyor. Geniş bir dinleyici kitlesine sahip. Albümlerinde en az on eserin müziği kendisine ait. Bestelerini Edip AKBAYRAM ve Sibel CAN’ başta olmak üzere bir çok sanatçı seslendirmiştir. Kısa zaman içerisinde yurt dışındaki gurbetçilerimize konserler vererek, özellikle ozanlık geleneğini, Anadolu türkülerini içinde barındıran besteleri ve kendi tarzını ortaya koyan yorumuyla, ünü Avustralya ve Kanada’ya kadar ulaştı.
Kıvırcık Ali’nin serüveni “GÜL TÜKENDİ BEN TÜKENDİM”, “ISIRGAN OTU”, “ÜÇÜNCÜ GURBET” adlı albümleri ile başladı ve bu serüven, daha nice türkü üreteceğe benzer. Bilindiği üzere, özellikle Halk Sanatçısı, kendisine ve topluma yabancılaşmayan, öznel hayat tecrübesini sanatının gücüyle halkıyla bütünleştirebilen ve bu süreçte halkının duygularına da tercüman olabilmeyi başaran kişidir. Bu bağlamda Kıvırcık Ali, öznel dramlarını Türkülerimizin o inanılmaz deryası içinden gelen bir çoşkuyla “GERİYE DÖNÜN SENELER” isimli son albümüyle adeta bu mevsimde gönlümüze düşen, dördüncü bir cemre misali sürdürmektedir.
Zaten parlak yıldızlar, kendi mütavazi gölgelerinde, kendileri gibi olmaya çalışırlarken doğarlar. Nice duygu ve nağme tezatlarıyla gelen ve nice bir o kadar hayat kokan albümlere, Kıvırcık Ali…..