Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, NTV canlı yayınında Funda Görey'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
El Bab'da gelinen son durumla ilgili soruya Işık, içerideki temizliğin biraz zaman alacağının bilindiğini, kuşatmanın tamamen sağlandığını, DAEŞ unsurlarının şehre giriş çıkışlarının tamamen kontrol altına alındığını söyledi.
Işık, El Bab'ın içerisindeki DAEŞ'lilerin mahalle mahalle temizlenmesine çalışıldığını, şu anda sayılarının 100'ün altına düştüğünü ve bu kişilerin de çok tehlikeli adamlar olduğunun dikkatten uzak tutulması gerektiğini vurguladı.
Kuşatma harekatı ile El Bab operasyonunun çerçevelenmesi ve buna yönelik harekatın bittiğine işaret eden Işık, "İçerideki bu temizliğin yapılmadan 'El Bab'da işimiz bitti' dememiz belki mümkün olmayacak. Operasyon bitti ama temizlik harekatı sürüyor. Şu anda şehrin yarısından çoğu bu noktada elden geçirildi, mahalle mahalle devam ediyor" ifadesini kullandı.
Bakan Işık, Türkiye'nin önceliğinin Rakka mı yoksa Münbiç mi olduğu yönündeki bir soruya, "Münbiç ve Rakka birbirinin alternatifi değil. Türkiye'nin olmazsa olmaz noktalarından biri, Münbiç'teki PKK-PYD varlığının kesinlikle sonlandırılması. Eğer bunu ABD yapmazsa, o zaman bu konuda Türkiye operasyonu mutlaka değerlendirecektir. Bu Rakka operasyonunu da etkileyecek bir gelişme" yanıtını verdi.
"MÜNBİÇ'TEN, BU PYD-PKK UNSURLARININ ÇEKİLMESİ ÖNEMLİ"
"Kandil'den bazı teröristlerin Münbiç'e gönderildiği" iddialarının sorulması üzerine Işık, bu tip hareketliliği hem istihbari hem de askeri birimlerin devamlı izlediğini, muhataplarla da sürekli görüşüldüğünü aktardı.
Işık, dün bu konuyla ilgili bazı görüşmelerin gerçekleştirildiğini anlatarak, "Münbiç'ten, bu PYD-PKK unsurlarının çekilmesi bizim açımızdan önemli. Bunu Amerikalılar da biliyor. Detay verme imkanım yok. Şunu özellikle söyleyebilirim, Münbiç'ten PKK-PYD unsurlarının çekilmesi, orada bir tek PKK-PYD unsurunun kalmaması konusunda ABD'nin, Türkiye'ye taahhüdü var, bu taahhüdünyerine gelmesi için de şu anda birlikte çalışıyoruz" diye konuştu.
"Amerikalı mevkidaşınızla yeni bir görüşme mi yaptınız?" sorusuna Işık, "Hayır, askerler arasında bir görüşme yapıldı" karşılığını verdi.
"BU AYIN SONUNA KADAR ZATEN BİR PLAN YAPILACAK"
Rakka'ya hangi yönden gidileceğine ilişkin soru üzerine Işık, her şeyden önce operasyonun doğru aktörler ve doğru zamanlamayla yapılmasının kritik öneme sahip olduğuna dikkati çekti.
Milli Savunma Bakanı Işık, yanlış aktörlerle doğru sonuç alma şansının bulunmadığını, bunu özellikle baştan beri ABD'ye söylediklerini belirtti.
Türkiye'nin, Amerika'yı ikna edip etmediğine ilişkin değerlendirmesi sorulan Işık,şunları söyledi:
"Pozisyonlarında bir miktar değişim olduğunu söylemek mümkün, en azından Türkiye'yi daha ilgiyle dinliyorlar. Onların tek endişesi, operasyonun gecikmesinin getireceği maliyet. Biz de operasyonun gecikmesinin maliyet getirmeyeceği, aksine operasyonun zamanında ve doğru aktörlerle yapılmasının hem bölge istikrarı hem de koalisyon açısından ciddi bir başarı olacağı şeklinde."
Bakan Işık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford'nın İncirlik'te yaptığı görüşmesi hatırlatılarak, "Amerika'nın, YPG'li bir formüle Türkiye'yi ikna etmeye çalıştığı' haberleri yansıdı. 'Bir uçta Kürt gruplar, bir uçta Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu, ortak hedef DAEŞ'e karşı hareket etsin' gibi bir teklif geldi mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Mesele, orada yarın etnik çatışmayı azdıracak bir yapıyla hareket etmek değil. Elbette ABD'nin kendine göre daha önce yaptığı planlar var. Ama biz bu planların doğru olmadığını söylüyoruz, bunları muhataplarımızla konuşuyoruz. Her konuştukça aslında biraz daha aradaki mesafenin azaldığını söylemek mümkün. Bu ayın sonuna kadar zaten bir plan yapılacak. O plan, Amerikan yönetimine sunulacak, planın kabul edildiği şekliyle de operasyonun yapılıp yapılmayacağı veya ne zaman yapılacağı netleşmiş olacak. Şu anda askerlerimiz her gün görüşüyorlar."
"BU DA MASADA KONUŞULUYOR"
Başbakan Binali Yıldırım'ın "Biz El Bab, Rakka operasyonunda aktif olmayacağız, taktik destek vereceğiz" şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, Işık, "Türkiye'nin tercihi bu ama farklı senaryolar gelişirse de o farklı senaryolarda, koalisyon güçleri içerisinde Türkiye'nin bulunması gerekirse bu da masada konuşuluyor" ifadesini kullandı.
Işık, bir taraftan da "Neden Rakka operasyonuna Türkiye dahil olmak istiyor?" şeklindeki eleştirilere ilişkin, "Biz bölge ülkesiyiz, bu bölgede yaşıyoruz, bölgedeki her gelişme Türkiye'nin güvenliğini ve savunmasını doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla burada hepimizin en temel önceliği, bölgeyi istikrarsızlaştıran unsurların bölgeden çekilmesi. Türkiye, kendi güvenliğine yönelik tehdit nereden gelirse gelsin o tehdide kendi imkanları ölçüsünde karşılık vermek zorundadır" değerlendirmesinde bulundu.
"ÇALIŞMALARDA BELLİ BİR İLERLEME SAĞLANDI"
Bakan Işık, olası Rakka operasyonuna yönelik soru üzerine, "Bizim Rakka operasyonu ile ilgili bir temel ilke kararımız var, PYD/PKK unsurlarının bu operasyonda yer almaması. Temel ilkemiz bir terör örgütünün, bir başka terör örgütüne karşı kullanılmaması, terör örgütüyle meşru güçlerle mücadele etmek, bu ilke görüşümüzün arkasındayız" açıklamasını yaptı.
Rusya ile Rakka operasyonuna yönelik görüşmenin olup olmadığına ve Rusya'nın terör örgütü PKK/PYD'ye yönelik tavrına dair bir başka soruyu yanıtlayan Işık, Rakka'yı daha çok koalisyon güçlerinin kurtarma noktasında çalıştığını, Rusya'nın ilgisinin daha çok Halep ve batısıyla ilgili olduğuna işaret etti. Fikri Işık, Rakka'nın kurtarılmasının önemli olduğunun altını çizerek, "Bu konuda koalisyon güçleriyle birlikte çalışıp en az kayıpla bir an önce DAEŞ'in bu bölgeden temizlenmesi ve özellikle burada yeni terör oluşumlarına ya da teröristlerin teritoryal alan kazanmalarına müsaade etmeyecek bir yönetim benimsenmesi önemli. Bunda kastım PYD" dedi.
Işık, füze ve hava savunma sistemi ihtiyacının karşılanmasına yönelik ibrenin Rusya tarafına mı kaydığına dair soru üzerine, Türkiye'nin füze ve hava savunma sistemi ihtiyacı olduğunu, mevcut durumda bunun NATO desteğiyle karşılandığını söyledi. Türkiye'ye yerleştirilen füze bataryalarını hatırlatan Bakan Işık, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin kalıcı olarak füze ve hava saldırılarına karşı kendini koruyacak sistemlere ihtiyacı var. Burada iki yöntemimiz var, birinci yöntemimiz, acil ihtiyacımızı temin etmek, satın alma yoluyla. Ama asıl üzerinde yoğunlaştığımız nokta, kendi hava ve füze savunma sistemlerimizi geliştirmek. Bununla ilgili bir programı başlattık. İnşallah Türkiye kendi hava ve füze savunma sistemini geliştirecek. Ama bu noktaya gelene kadar ihtiyacımızın karşılanması için çok değişik ülkelerle, şirketlerle görüşüldü. Çin noktası vardı en son vazgeçilmişti. Ama şimdi tekrar yapılan görüşmelerde en yakın şu ana kadar Rusya'nın S-400 füzeleri gözüküyor. Burada da yapılan çalışmalarda, görüşmelerde belli bir ilerleme sağlandı ama henüz yarın imza atacak noktada da değiliz. Şu anda arkadaşlarımız teknik olarak çalışmaları sürdürüyor. Belirgin bir ilerleme sağlandığını söylemek durumundayım."
BAŞİKA'DAKİ ASKERİ ÜS
Işık, Irak'taki Başika kampının durumuna ilişkin soru üzerine Gedu Üs Bölgesi'nde 6 bine yakın insana eğitim verildiğini, bunların bir bölümünün DAEŞ'e karşı sahada olduğunu belirtti Başika'daki Türk askerlerinin o bölgedeki 700'ün üzerinde DAEŞ üyesi teröristi etkisiz hale getirdiğini vurgulayan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim orada temel bulunma sebebimiz, özellikle DAEŞ'in bölgeden çıkarılmasına katkı sağlamak ve bölgede istikrarsızlığın önüne geçmek. Bunlar ortadan kalktıktan sonra Türkiye'nin orada bulunmasını gerektiren bir durum ortada kalmaz, bu Irak'a da anlatıldı, ifade edildi. Daha iyi bir ortam, anlayış var ama maalesef Iraklı bazı politikacıların bunu sürekli iç politika malzemesi yapması ve Irak hükümetini bu konuda zorlaması, biraz doğrusu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil."
Terörle mücadele operasyonlarında ve Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Fırat Kalkanı Harekatı'nda görevlilerin özlük haklarına yönelik yapılacak düzenlemeye ilişkin soruya Bakan Işık, "Bununla ilgili teknik çalışmalar tamamlandı. Çok uzun sürmeyecek" karşılığını verdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin personel ihtiyacının karşılanmasına yönelik çalışmalar hakkında da Işık, "30 bin kişilik alım için 534 bin müracaat oldu. Bu müracaatlar son derece titiz çalışmayla değerlendiriliyor. Şu anda mülakatları yapılıyor. Detaylı ve sistematik çalışma yapılıyor. Bizi en çok sevindiren bu konuda ilginin çok yüksek olması" diye konuştu.
El Bab'da gelinen son durumla ilgili soruya Işık, içerideki temizliğin biraz zaman alacağının bilindiğini, kuşatmanın tamamen sağlandığını, DAEŞ unsurlarının şehre giriş çıkışlarının tamamen kontrol altına alındığını söyledi.
Işık, El Bab'ın içerisindeki DAEŞ'lilerin mahalle mahalle temizlenmesine çalışıldığını, şu anda sayılarının 100'ün altına düştüğünü ve bu kişilerin de çok tehlikeli adamlar olduğunun dikkatten uzak tutulması gerektiğini vurguladı.
Kuşatma harekatı ile El Bab operasyonunun çerçevelenmesi ve buna yönelik harekatın bittiğine işaret eden Işık, "İçerideki bu temizliğin yapılmadan 'El Bab'da işimiz bitti' dememiz belki mümkün olmayacak. Operasyon bitti ama temizlik harekatı sürüyor. Şu anda şehrin yarısından çoğu bu noktada elden geçirildi, mahalle mahalle devam ediyor" ifadesini kullandı.
Bakan Işık, Türkiye'nin önceliğinin Rakka mı yoksa Münbiç mi olduğu yönündeki bir soruya, "Münbiç ve Rakka birbirinin alternatifi değil. Türkiye'nin olmazsa olmaz noktalarından biri, Münbiç'teki PKK-PYD varlığının kesinlikle sonlandırılması. Eğer bunu ABD yapmazsa, o zaman bu konuda Türkiye operasyonu mutlaka değerlendirecektir. Bu Rakka operasyonunu da etkileyecek bir gelişme" yanıtını verdi.
"MÜNBİÇ'TEN, BU PYD-PKK UNSURLARININ ÇEKİLMESİ ÖNEMLİ"
"Kandil'den bazı teröristlerin Münbiç'e gönderildiği" iddialarının sorulması üzerine Işık, bu tip hareketliliği hem istihbari hem de askeri birimlerin devamlı izlediğini, muhataplarla da sürekli görüşüldüğünü aktardı.
Işık, dün bu konuyla ilgili bazı görüşmelerin gerçekleştirildiğini anlatarak, "Münbiç'ten, bu PYD-PKK unsurlarının çekilmesi bizim açımızdan önemli. Bunu Amerikalılar da biliyor. Detay verme imkanım yok. Şunu özellikle söyleyebilirim, Münbiç'ten PKK-PYD unsurlarının çekilmesi, orada bir tek PKK-PYD unsurunun kalmaması konusunda ABD'nin, Türkiye'ye taahhüdü var, bu taahhüdünyerine gelmesi için de şu anda birlikte çalışıyoruz" diye konuştu.
"Amerikalı mevkidaşınızla yeni bir görüşme mi yaptınız?" sorusuna Işık, "Hayır, askerler arasında bir görüşme yapıldı" karşılığını verdi.
"BU AYIN SONUNA KADAR ZATEN BİR PLAN YAPILACAK"
Rakka'ya hangi yönden gidileceğine ilişkin soru üzerine Işık, her şeyden önce operasyonun doğru aktörler ve doğru zamanlamayla yapılmasının kritik öneme sahip olduğuna dikkati çekti.
Milli Savunma Bakanı Işık, yanlış aktörlerle doğru sonuç alma şansının bulunmadığını, bunu özellikle baştan beri ABD'ye söylediklerini belirtti.
Türkiye'nin, Amerika'yı ikna edip etmediğine ilişkin değerlendirmesi sorulan Işık,şunları söyledi:
"Pozisyonlarında bir miktar değişim olduğunu söylemek mümkün, en azından Türkiye'yi daha ilgiyle dinliyorlar. Onların tek endişesi, operasyonun gecikmesinin getireceği maliyet. Biz de operasyonun gecikmesinin maliyet getirmeyeceği, aksine operasyonun zamanında ve doğru aktörlerle yapılmasının hem bölge istikrarı hem de koalisyon açısından ciddi bir başarı olacağı şeklinde."
Bakan Işık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford'nın İncirlik'te yaptığı görüşmesi hatırlatılarak, "Amerika'nın, YPG'li bir formüle Türkiye'yi ikna etmeye çalıştığı' haberleri yansıdı. 'Bir uçta Kürt gruplar, bir uçta Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu, ortak hedef DAEŞ'e karşı hareket etsin' gibi bir teklif geldi mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Mesele, orada yarın etnik çatışmayı azdıracak bir yapıyla hareket etmek değil. Elbette ABD'nin kendine göre daha önce yaptığı planlar var. Ama biz bu planların doğru olmadığını söylüyoruz, bunları muhataplarımızla konuşuyoruz. Her konuştukça aslında biraz daha aradaki mesafenin azaldığını söylemek mümkün. Bu ayın sonuna kadar zaten bir plan yapılacak. O plan, Amerikan yönetimine sunulacak, planın kabul edildiği şekliyle de operasyonun yapılıp yapılmayacağı veya ne zaman yapılacağı netleşmiş olacak. Şu anda askerlerimiz her gün görüşüyorlar."
"BU DA MASADA KONUŞULUYOR"
Başbakan Binali Yıldırım'ın "Biz El Bab, Rakka operasyonunda aktif olmayacağız, taktik destek vereceğiz" şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, Işık, "Türkiye'nin tercihi bu ama farklı senaryolar gelişirse de o farklı senaryolarda, koalisyon güçleri içerisinde Türkiye'nin bulunması gerekirse bu da masada konuşuluyor" ifadesini kullandı.
Işık, bir taraftan da "Neden Rakka operasyonuna Türkiye dahil olmak istiyor?" şeklindeki eleştirilere ilişkin, "Biz bölge ülkesiyiz, bu bölgede yaşıyoruz, bölgedeki her gelişme Türkiye'nin güvenliğini ve savunmasını doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla burada hepimizin en temel önceliği, bölgeyi istikrarsızlaştıran unsurların bölgeden çekilmesi. Türkiye, kendi güvenliğine yönelik tehdit nereden gelirse gelsin o tehdide kendi imkanları ölçüsünde karşılık vermek zorundadır" değerlendirmesinde bulundu.
"ÇALIŞMALARDA BELLİ BİR İLERLEME SAĞLANDI"
Bakan Işık, olası Rakka operasyonuna yönelik soru üzerine, "Bizim Rakka operasyonu ile ilgili bir temel ilke kararımız var, PYD/PKK unsurlarının bu operasyonda yer almaması. Temel ilkemiz bir terör örgütünün, bir başka terör örgütüne karşı kullanılmaması, terör örgütüyle meşru güçlerle mücadele etmek, bu ilke görüşümüzün arkasındayız" açıklamasını yaptı.
Rusya ile Rakka operasyonuna yönelik görüşmenin olup olmadığına ve Rusya'nın terör örgütü PKK/PYD'ye yönelik tavrına dair bir başka soruyu yanıtlayan Işık, Rakka'yı daha çok koalisyon güçlerinin kurtarma noktasında çalıştığını, Rusya'nın ilgisinin daha çok Halep ve batısıyla ilgili olduğuna işaret etti. Fikri Işık, Rakka'nın kurtarılmasının önemli olduğunun altını çizerek, "Bu konuda koalisyon güçleriyle birlikte çalışıp en az kayıpla bir an önce DAEŞ'in bu bölgeden temizlenmesi ve özellikle burada yeni terör oluşumlarına ya da teröristlerin teritoryal alan kazanmalarına müsaade etmeyecek bir yönetim benimsenmesi önemli. Bunda kastım PYD" dedi.
Işık, füze ve hava savunma sistemi ihtiyacının karşılanmasına yönelik ibrenin Rusya tarafına mı kaydığına dair soru üzerine, Türkiye'nin füze ve hava savunma sistemi ihtiyacı olduğunu, mevcut durumda bunun NATO desteğiyle karşılandığını söyledi. Türkiye'ye yerleştirilen füze bataryalarını hatırlatan Bakan Işık, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin kalıcı olarak füze ve hava saldırılarına karşı kendini koruyacak sistemlere ihtiyacı var. Burada iki yöntemimiz var, birinci yöntemimiz, acil ihtiyacımızı temin etmek, satın alma yoluyla. Ama asıl üzerinde yoğunlaştığımız nokta, kendi hava ve füze savunma sistemlerimizi geliştirmek. Bununla ilgili bir programı başlattık. İnşallah Türkiye kendi hava ve füze savunma sistemini geliştirecek. Ama bu noktaya gelene kadar ihtiyacımızın karşılanması için çok değişik ülkelerle, şirketlerle görüşüldü. Çin noktası vardı en son vazgeçilmişti. Ama şimdi tekrar yapılan görüşmelerde en yakın şu ana kadar Rusya'nın S-400 füzeleri gözüküyor. Burada da yapılan çalışmalarda, görüşmelerde belli bir ilerleme sağlandı ama henüz yarın imza atacak noktada da değiliz. Şu anda arkadaşlarımız teknik olarak çalışmaları sürdürüyor. Belirgin bir ilerleme sağlandığını söylemek durumundayım."
BAŞİKA'DAKİ ASKERİ ÜS
Işık, Irak'taki Başika kampının durumuna ilişkin soru üzerine Gedu Üs Bölgesi'nde 6 bine yakın insana eğitim verildiğini, bunların bir bölümünün DAEŞ'e karşı sahada olduğunu belirtti Başika'daki Türk askerlerinin o bölgedeki 700'ün üzerinde DAEŞ üyesi teröristi etkisiz hale getirdiğini vurgulayan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim orada temel bulunma sebebimiz, özellikle DAEŞ'in bölgeden çıkarılmasına katkı sağlamak ve bölgede istikrarsızlığın önüne geçmek. Bunlar ortadan kalktıktan sonra Türkiye'nin orada bulunmasını gerektiren bir durum ortada kalmaz, bu Irak'a da anlatıldı, ifade edildi. Daha iyi bir ortam, anlayış var ama maalesef Iraklı bazı politikacıların bunu sürekli iç politika malzemesi yapması ve Irak hükümetini bu konuda zorlaması, biraz doğrusu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil."
Terörle mücadele operasyonlarında ve Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Fırat Kalkanı Harekatı'nda görevlilerin özlük haklarına yönelik yapılacak düzenlemeye ilişkin soruya Bakan Işık, "Bununla ilgili teknik çalışmalar tamamlandı. Çok uzun sürmeyecek" karşılığını verdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin personel ihtiyacının karşılanmasına yönelik çalışmalar hakkında da Işık, "30 bin kişilik alım için 534 bin müracaat oldu. Bu müracaatlar son derece titiz çalışmayla değerlendiriliyor. Şu anda mülakatları yapılıyor. Detaylı ve sistematik çalışma yapılıyor. Bizi en çok sevindiren bu konuda ilginin çok yüksek olması" diye konuştu.