MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, partisinin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'a ilişikin yaptığı yazılı açıklamada, MHP'den 20 yıl Tarsus, 5 yıl da Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Kocamaz'ın bugün itibarıyla partiden istifa ettiğini anımsattı.
MHP'nin 50 yıllık siyasi mazisinin 25 yılını belediye başkanı olarak yaşamış birinin, bir kez daha aday gösterilmemesi nedeniyle istifa etmesinin "davaya sadakat" ve "dava adamlığı" gibi tüm vasıfları tartışmalı hale getirdiğini belirten Durmaz, "Bu büyük davanın mensubu olan herkes bilir ki hiç kimse davamızdan daha değerli, partimizden daha büyük değildir" ifadesini kullandı.
Durmaz, aday gösterilmemesi nedeniyle partiyi ve MHP liderinin yönetim anlayışını eleştiren Kocamaz'ın, düne kadar bu konularda tek bir eleştiri dahi yapmadığına ve hatta övgüler düzdüğüne dikkati çekti.
Kocamaz'ın, 25 yıl belediye başkanlığı görevinin onurunu yaşamak ve bir kutlu miras olarak geleceğe taşımak yerine nefsine yenik düştüğünü, mazisini ve partisini karalamayı tercih ettiğini anlatan Durmaz, Kocamaz'ın gideceği yeni partisinde kıymetli olmak ve giderken MHP'nin tabanından oy devşirmek gayretiyle asılsız iddia ve ithamlarda bulunmasının 25 yıla yakışmadığını belirtti. Durmaz, şunları kaydetti:
"25 yıllık belediye başkanlığı döneminde tüm çalışma arkadaşlarını kendisi tercih etmiş, aynı şekilde partimizin kongre süreçlerinde genel başkanlık seçimlerinde farklı tercihlerde bulunmuş birisinin, kendisinin tercihi edilmemesine isyan etmek yerine saygı duymasının daha etik olacağı tartışmasızdır. Kendisinin kiminle çalışacağına, kiminle yol yürüyeceğine karar verme takdiri bulunacak ama MHP'nin saygıdeğer Genel Başkanı ve genel merkez yönetiminin böyle bir takdirinin olamayacağını ifade etmek en hafif tabirle akıl tutulması, büyük bir çelişki ve karşı konulmaz bir egonun tezahürüdür. Aday gösterilmemesi nedeniyle partimizden istifa eden Sayın Kocamaz, kendinde var olduğunu iddia ettiği siyasi tutarlılığa ve etiğe son kez uygun davranmalı ve ülkücülerin helal oylarıyla seçilmiş olduğu belediye başkanlığından da istifa etmelidir."
Durmaz, MHP'li olmayı ve kalmayı "Allah'ın bir lütfu" olarak niteledi ve bunun herkese nasip olmayacağını vurguladı.
MHP'nin 50 yıllık siyasi mazisinin 25 yılını belediye başkanı olarak yaşamış birinin, bir kez daha aday gösterilmemesi nedeniyle istifa etmesinin "davaya sadakat" ve "dava adamlığı" gibi tüm vasıfları tartışmalı hale getirdiğini belirten Durmaz, "Bu büyük davanın mensubu olan herkes bilir ki hiç kimse davamızdan daha değerli, partimizden daha büyük değildir" ifadesini kullandı.
Durmaz, aday gösterilmemesi nedeniyle partiyi ve MHP liderinin yönetim anlayışını eleştiren Kocamaz'ın, düne kadar bu konularda tek bir eleştiri dahi yapmadığına ve hatta övgüler düzdüğüne dikkati çekti.
Kocamaz'ın, 25 yıl belediye başkanlığı görevinin onurunu yaşamak ve bir kutlu miras olarak geleceğe taşımak yerine nefsine yenik düştüğünü, mazisini ve partisini karalamayı tercih ettiğini anlatan Durmaz, Kocamaz'ın gideceği yeni partisinde kıymetli olmak ve giderken MHP'nin tabanından oy devşirmek gayretiyle asılsız iddia ve ithamlarda bulunmasının 25 yıla yakışmadığını belirtti. Durmaz, şunları kaydetti:
"25 yıllık belediye başkanlığı döneminde tüm çalışma arkadaşlarını kendisi tercih etmiş, aynı şekilde partimizin kongre süreçlerinde genel başkanlık seçimlerinde farklı tercihlerde bulunmuş birisinin, kendisinin tercihi edilmemesine isyan etmek yerine saygı duymasının daha etik olacağı tartışmasızdır. Kendisinin kiminle çalışacağına, kiminle yol yürüyeceğine karar verme takdiri bulunacak ama MHP'nin saygıdeğer Genel Başkanı ve genel merkez yönetiminin böyle bir takdirinin olamayacağını ifade etmek en hafif tabirle akıl tutulması, büyük bir çelişki ve karşı konulmaz bir egonun tezahürüdür. Aday gösterilmemesi nedeniyle partimizden istifa eden Sayın Kocamaz, kendinde var olduğunu iddia ettiği siyasi tutarlılığa ve etiğe son kez uygun davranmalı ve ülkücülerin helal oylarıyla seçilmiş olduğu belediye başkanlığından da istifa etmelidir."
Durmaz, MHP'li olmayı ve kalmayı "Allah'ın bir lütfu" olarak niteledi ve bunun herkese nasip olmayacağını vurguladı.