Yeniden görülmeye başlanan 'Leyla Aydemir cinayeti' davasında sürpriz bir ses kaydı mahkemeye delil olarak sunuldu.
Şükran ve Nihat Aydemir çiftinin 7 çocuğundan 6'ncısı olan Leyla Aydemir, 2018 yılında Ramazan Bayramı dolayısıyla geldikleri dedesinin yaşadığı Ağrı’nın Bezirhane köyünde 15 Haziran günü kaybolmuştu. Tüm Türkiye'nin bulunması için seferber olduğu Leyla'nın 18 gün sonra köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkiinde cansız bedeni bulunmuştu.
Leyla Aydemir'in davası Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin daha önce verdiği kararı bozması sonrası ilk kez görülmeye başlandı.
Duruşmanın başında dinlenen Leyla’nın ailesinin avukatı Erdoğan Tunç, “Elimize gelen ses kaydında arama kurtarma çalışmalarında AFAD çalışanları kendi aralarında konuşurken esmer birinden şüpheleniyoruz diyorlar. Yapılan değerlendirmede AFAD çalışanın kilerde Leyla’nın sesini duyduğunu bunun üzerine amca Yusuf Aydemir’in AFAD çalışanına ses etme duyulursa beni öldürürler. Bunu üzerine AFAD ekibinden kişi ses etmiyor. Biz Leyla'nın avukatı olarak bilgilerin teşhis edilmesini mahkemeden talep ediyoruz” dedi.
Avukat Erdoğan Tunç, o süre içerisinde arama kurtarma çalışmalarına katılan tüm AFAD ekibinin tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Duruşma devam ediyor. Mahkemeye delil olarak sunulan ses kaydı celse arası mahkeme başkanı tarafından dinlenecek.
Ağrı'da 15 Haziran 2018'de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesini ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmıştı.
Bu kapsamda ekiplerce bölgedeki dere yatakları, sazlık alanlar, otla kaplı araziler, köydeki metruk yapılar, tandır evleri, ahır ve çocuğun gidebileceği bütün alanlar, kadavra köpekleri de kullanılarak aranmıştı.
Leyla Aydemir'in cesedi, kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede, kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuş, vücudunda darp ya da yara izine rastlanmayan çocuğun cenazesi Bezirhane köyünde defnedilmişti.
DELİL YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT
Olayın ardından minik Leyla'nın ölümüne ilişkin 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Davanın 2 Ekim 2020'de bu mahkemede görülen karar duruşmasında tutuklu sanık amca Yusuf Aydemir "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış, diğer sanıklar Y.A, B.D, H.D, M.Aydemir, M.A. Aydemir ve A.A. ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.
Yerel mahkeme gerekçeli kararında, amca Yusuf Aydemir'in husumetli olduğu ağabeyini tehdit maksadıyla kızını oyun oynama bahanesiyle kaçırıp sakladığı, ölümü üzerine de serin bir alanda beklettiği, aramaların gevşetilmesi ve köyde normal hayata dönülmesini fırsat bilerek de cesedini dereye attığı kanaatine varıldığını vurgulamıştı.
BÖLGE MAHKEMESİ KARARI BOZDU
Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, sanığa ceza verilebilmesi için her türlü şüpheden uzak delil olması gerektiğine ve çeşitli usul eksikliklerine işaret edip "Yusuf Aydemir'in tutukluluk halinin devamına karar verilmesinin ileride telafisi güç mağduriyete sebebiyet verebileceğine ve tutuklamanın bir ceza değil tedbir niteliğinde olduğuna işaret edilerek yerel mahkemenin kararını tüm sanıklar yönünden bozmuştu. Yerel mahkemenin kararını hem esas hem usulden bozan yüksek mahkeme, Yusuf Aydemir'in tahliyesine de karar vermişti.
Bu karara Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığının 4 Ocak 2021'de yaptığı itiraz da Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince reddedilmişti. Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu da 1. Ceza Dairesinin bozma kararını hukuka uygun bulmuştu.