Havaların soğuması nedeniyle zencefil ve zerdeçal gibi kışlık baharatlara olan ilginin arttığı ifade ediliyor. Bu gibi ürünlerin akciğer rahatsızlıklarına, üst solunum yolu enfeksiyonlarına ve pek çok sağlık problemine karşı yararlı olduğu bilinirken; kan dolaşımını hızlandırmak ve daha dinç olmak için de çeşitli baharatları tüketenlerin olduğu belirtildi. Ancak fiyatı düşürmek için ürünün içine buğday, bulgur ve benzeri maddeler karıştırılınca hem üründen alınan verimin azaldığı hem de müşterilerin mağdur duruma düştüğü aktarıldı. Böyle bir durumla karşılaşmamaları için tüketicilere tavsiyelerde bulunan aktarlar, insanları güvenilir yerlerden alışveriş yapmaya ve birkaç lira için kaliteden vazgeçmemeye davet etti.
BAHARATA FARKLI MADDELER KARIŞTIRIYORLAR
Zencefil, zerdeçal, havlıcan ve tarçın gibi baharatlara daha çok önem verilmeye başlanan bu dönemde müşterilerin nelere dikkat edilmesi gerektiği aktarlar tarafından anlatıldı. Eskişehir’de aktar dükkânı işleten Tuncay Tezcan, “İnsanlar soğuk havalarda vücut dirençlerini korumak için kışlık baharatlara yöneliyorlar. Bu ürünlerin kullanım amaçlarından bahsedelim. Zencefil üst solunum yolları enfeksiyonlarına, akciğer rahatsızlıklarına, öksürük problemlerine çok faydalı. İnsanlar zencefili balla karıştırıp şifa bulmaya çalışıyorlar. Bunların içerisine de sahte ürünler, farklı maddeler girdiği zaman kalitenin düştüğünü ve ürünün etkisinin azaldığını görüyoruz. Müşteri baharatçıya geliyor, şifa bulmak için zencefil alıyor ama zencefil katkılı olduğu zaman istediği sonucu alamıyor. O zaman da hem müşterimiz mağdur olmuş oluyor hem de baharat sektörü olarak bizim ayağımıza sıkılmış oluyoruz. Bu hilelerin varlığı canımızı çok sıkıyor. Mesela ne gibi şeyler yapılıyor? Karabiberin içerisine farklı ürünler katıyorlar. Mesela en çok uygulanan hilelerden bir tanesi buğday, bulgur gibi maddeler katıyorlar karabibere. Tabii bu sağlık açısından bir zarar oluşturmuyor ama karabiberin kalitesini tamamen bozuyor” yaşanan durumu böyle özetledi.
BAHARATA FARKLI MADDELER KARIŞTIRIYORLAR
Zencefil, zerdeçal, havlıcan ve tarçın gibi baharatlara daha çok önem verilmeye başlanan bu dönemde müşterilerin nelere dikkat edilmesi gerektiği aktarlar tarafından anlatıldı. Eskişehir’de aktar dükkânı işleten Tuncay Tezcan, “İnsanlar soğuk havalarda vücut dirençlerini korumak için kışlık baharatlara yöneliyorlar. Bu ürünlerin kullanım amaçlarından bahsedelim. Zencefil üst solunum yolları enfeksiyonlarına, akciğer rahatsızlıklarına, öksürük problemlerine çok faydalı. İnsanlar zencefili balla karıştırıp şifa bulmaya çalışıyorlar. Bunların içerisine de sahte ürünler, farklı maddeler girdiği zaman kalitenin düştüğünü ve ürünün etkisinin azaldığını görüyoruz. Müşteri baharatçıya geliyor, şifa bulmak için zencefil alıyor ama zencefil katkılı olduğu zaman istediği sonucu alamıyor. O zaman da hem müşterimiz mağdur olmuş oluyor hem de baharat sektörü olarak bizim ayağımıza sıkılmış oluyoruz. Bu hilelerin varlığı canımızı çok sıkıyor. Mesela ne gibi şeyler yapılıyor? Karabiberin içerisine farklı ürünler katıyorlar. Mesela en çok uygulanan hilelerden bir tanesi buğday, bulgur gibi maddeler katıyorlar karabibere. Tabii bu sağlık açısından bir zarar oluşturmuyor ama karabiberin kalitesini tamamen bozuyor” yaşanan durumu böyle özetledi.
"MÜŞTERİLERİN, TADINA BAKMADAN BUNU ANLAMASI ZOR"
Bu gibi hilelerin, ürünün tüketiminden önce fark edilmesinin pek mümkün olmadığı aktarılırken; satıcılar, güvenilir yerlerden alışveriş yapmanın ne kadar önemli bir mesele olduğunun altını çizdi. Sözlerine devam eden Tezcan, “Müşterilerimiz bunlara nasıl dikkat edecekler? Tabii bu hileler gözle ayırt edilemez. Anca lezzetlerinden, tatlarından bilebilirler. İnsanlar alışverişe çıktığı zaman güvendikleri yerlerden alışveriş yapmalılar. Müşteriler ürünün imalat noktalarını sorgulasınlar. Bakanlık onayı var mı onları sorgulasınlar. Kafalarına takılan herhangi bir şey oldukları zaman satıcıdan mutlaka bilgi istesinler. Yani bu tür şeylerle karşılaşmamak, sahte ürünlere maruz kalmamak için yapacakları en iyi şey güvendikleri baharat satıcılarından alışveriş yapmaktır” şeklinde konuştu.
KALİTELİ ÜRÜN UCUZA SATILMAZ
Dövizdeki hızlı yükselişten dolayı baharat fiyatlarında da artış yaşandığı belirtilirken, kaliteli ürünlerin fiyatlarının doğal olarak bir iki tık yukarıda olduğu ifade edildi. Tecrübeli aktar dükkânı sahibi Tuncay Tezcan, “Müşterilerimiz ekonomik sıkıntılarından dolayı tabii ki ekonomik fiyatlara ürün almak istiyor ama ucuza alacağım diye kesinlikle sahte ürünlere rağbet etmesinler. Çünkü baharatlar direkt olarak kullanılıyor ve vücutlarına giriyor. Bunlar ileride mutlaka ve mutlaka sağlık yönünde deformasyonlara, rahatsızlıklara sebebiyet verir. İleride karaciğer yetmezliği, böbrek problemleri gibi hastalıklarla karşılaşılabilir. En güzeli doğal ürünleri tercih etmektir. Tabii ki fiyat kıstasına bakacaklar ama en önemli şey ürünün kalitesi” diyerek sözlerini noktaladı.
"PAKET BAHARATLARIN GÜVENİLİRLİĞİ SORGULANABİLİR"
Marketlerde satılan paket baharatların güvenilirliğinin sorgulanması gerektiği aktarıldı. Bu ürünlerin gıda kodeksi testlerinden geçseler de kalitenin yüksek olmayabileceği ifade edildi. Yıllardır aktar işinin içinde olan Eskişehirli otuz yıllık esnaf Koray Özkılıç, konu hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Ben karabiberi burada müşterinin önünde çekerim. Çünkü müşteri, önünde karabiberin çekildiğini gördüğü zaman hile olmadığını anlar. Paket karabiber alındığında kaliteden emin olamayabiliyorsunuz. Tabii insanları zan altında bırakmamak lazım ama mesela marketlerde paket baharatlar var. Ben bunların güvenilirliğinden şüphe ederim. Çünkü pakette olduğu için gıda kodeksine uygun olsa da ürünün etkin değeri düşüktür. Yani ürünler numuneye girdiği zaman bir problem çıkmaz ve gıda tüzüklerinden geçer ama kalite olarak düşüklük olabilir. Bugün bir karabiberin paketini açtığınız zaman buram buram karabiber kokusunun yayılması ve insanı hapşırtması lazım. Ama bunu paket mallarda yakalamanız zor çünkü kalitesi düşük. Öbür türlü zaten hem market kazanacak hem bunu imal eden kazanacak hem aracı kazanacak diye düşünürsek bunu fiyat olarak yakalamak çok zordur."
Bu gibi hilelerin, ürünün tüketiminden önce fark edilmesinin pek mümkün olmadığı aktarılırken; satıcılar, güvenilir yerlerden alışveriş yapmanın ne kadar önemli bir mesele olduğunun altını çizdi. Sözlerine devam eden Tezcan, “Müşterilerimiz bunlara nasıl dikkat edecekler? Tabii bu hileler gözle ayırt edilemez. Anca lezzetlerinden, tatlarından bilebilirler. İnsanlar alışverişe çıktığı zaman güvendikleri yerlerden alışveriş yapmalılar. Müşteriler ürünün imalat noktalarını sorgulasınlar. Bakanlık onayı var mı onları sorgulasınlar. Kafalarına takılan herhangi bir şey oldukları zaman satıcıdan mutlaka bilgi istesinler. Yani bu tür şeylerle karşılaşmamak, sahte ürünlere maruz kalmamak için yapacakları en iyi şey güvendikleri baharat satıcılarından alışveriş yapmaktır” şeklinde konuştu.
KALİTELİ ÜRÜN UCUZA SATILMAZ
Dövizdeki hızlı yükselişten dolayı baharat fiyatlarında da artış yaşandığı belirtilirken, kaliteli ürünlerin fiyatlarının doğal olarak bir iki tık yukarıda olduğu ifade edildi. Tecrübeli aktar dükkânı sahibi Tuncay Tezcan, “Müşterilerimiz ekonomik sıkıntılarından dolayı tabii ki ekonomik fiyatlara ürün almak istiyor ama ucuza alacağım diye kesinlikle sahte ürünlere rağbet etmesinler. Çünkü baharatlar direkt olarak kullanılıyor ve vücutlarına giriyor. Bunlar ileride mutlaka ve mutlaka sağlık yönünde deformasyonlara, rahatsızlıklara sebebiyet verir. İleride karaciğer yetmezliği, böbrek problemleri gibi hastalıklarla karşılaşılabilir. En güzeli doğal ürünleri tercih etmektir. Tabii ki fiyat kıstasına bakacaklar ama en önemli şey ürünün kalitesi” diyerek sözlerini noktaladı.
"PAKET BAHARATLARIN GÜVENİLİRLİĞİ SORGULANABİLİR"
Marketlerde satılan paket baharatların güvenilirliğinin sorgulanması gerektiği aktarıldı. Bu ürünlerin gıda kodeksi testlerinden geçseler de kalitenin yüksek olmayabileceği ifade edildi. Yıllardır aktar işinin içinde olan Eskişehirli otuz yıllık esnaf Koray Özkılıç, konu hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Ben karabiberi burada müşterinin önünde çekerim. Çünkü müşteri, önünde karabiberin çekildiğini gördüğü zaman hile olmadığını anlar. Paket karabiber alındığında kaliteden emin olamayabiliyorsunuz. Tabii insanları zan altında bırakmamak lazım ama mesela marketlerde paket baharatlar var. Ben bunların güvenilirliğinden şüphe ederim. Çünkü pakette olduğu için gıda kodeksine uygun olsa da ürünün etkin değeri düşüktür. Yani ürünler numuneye girdiği zaman bir problem çıkmaz ve gıda tüzüklerinden geçer ama kalite olarak düşüklük olabilir. Bugün bir karabiberin paketini açtığınız zaman buram buram karabiber kokusunun yayılması ve insanı hapşırtması lazım. Ama bunu paket mallarda yakalamanız zor çünkü kalitesi düşük. Öbür türlü zaten hem market kazanacak hem bunu imal eden kazanacak hem aracı kazanacak diye düşünürsek bunu fiyat olarak yakalamak çok zordur."
"KENDİNİ BİLEN ESNAF, HİLEYE BAŞVURUP ADINI KİRLETMEZ"
Hemen her sektörde alışveriş yaparken güvenilir işletmelerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Koray Özkılıç, işini iyi yapmaya çalışan insanların bu gibi hilelere başvurmayacağını belirtti. Özkılıç, “En önemlisi düzenli alışveriş yapılan ve bilinen yerden bu ürünleri almaktır. Kendini bilen esnaf, adına leke getirmemek için hileye katiyetle başvurmaz. Ama cebine üç beş kuruş parayı koyup emekli olduktan sonra ‘bu işte para var’ diyerek bu işe soyunan adam işi bilmediği için ister istemez hileli malları alarak vitrinine koyar ve farkında olmadan da çevresindeki eşine dostuna hileli malı verir. Buna çok dikkat etmek lazım” dedi.
"BİRKAÇ LİRA İÇİN KALİTEDEN OLMAYIN"
Sektörün deneyimli isimlerinden olan Özkılıç, “Bugün piyasada toptancıdan mal alırken bir ürünün en düşük ve en yüksek hali arasında en az on lira fark vardır. Bu on lira kâr marjından dolayı değil, ürünün etkin değerini azaltan maddelerden kaynaklanır. Ben mesela kendim çektirip alıyorum ki en azından kafam rahat olsun. Malı verirken gönül rahatlığıyla verebiliyorum. Karabiberi tartarken bile beni hapşırtabiliyor. İnsanlara çağrım şudur; bir iki lira fark için bildikleri, tanıdıkları aktarı değiştirmesinler. Sektörde uzun yıllardır olan, kendini kanıtlamış firmalardan alışveriş yapmalarını tavsiye ediyorum” dedi.
Hemen her sektörde alışveriş yaparken güvenilir işletmelerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Koray Özkılıç, işini iyi yapmaya çalışan insanların bu gibi hilelere başvurmayacağını belirtti. Özkılıç, “En önemlisi düzenli alışveriş yapılan ve bilinen yerden bu ürünleri almaktır. Kendini bilen esnaf, adına leke getirmemek için hileye katiyetle başvurmaz. Ama cebine üç beş kuruş parayı koyup emekli olduktan sonra ‘bu işte para var’ diyerek bu işe soyunan adam işi bilmediği için ister istemez hileli malları alarak vitrinine koyar ve farkında olmadan da çevresindeki eşine dostuna hileli malı verir. Buna çok dikkat etmek lazım” dedi.
"BİRKAÇ LİRA İÇİN KALİTEDEN OLMAYIN"
Sektörün deneyimli isimlerinden olan Özkılıç, “Bugün piyasada toptancıdan mal alırken bir ürünün en düşük ve en yüksek hali arasında en az on lira fark vardır. Bu on lira kâr marjından dolayı değil, ürünün etkin değerini azaltan maddelerden kaynaklanır. Ben mesela kendim çektirip alıyorum ki en azından kafam rahat olsun. Malı verirken gönül rahatlığıyla verebiliyorum. Karabiberi tartarken bile beni hapşırtabiliyor. İnsanlara çağrım şudur; bir iki lira fark için bildikleri, tanıdıkları aktarı değiştirmesinler. Sektörde uzun yıllardır olan, kendini kanıtlamış firmalardan alışveriş yapmalarını tavsiye ediyorum” dedi.