Tuğba Öztürk/ntv.com.tr
Hafta sonundan itibaren büyüklü küçüklü denizanalarıyla beyaza bürünen İstanbul'un kıyı kesimleri, denizanalarının istilasına uğradı. Arnavutköy, Ortaköy ve Bebek sahillerinde büyüklü küçüklü yüzlerce denizanasına rastlandı.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, İstanbul Boğazı'ndaki tedirgin eden denizanası görüntülerine ilişkin ntv.com.tr’ye özel açıklamalarda bulundu.
Denizanalarının Türkiye'deki bütün denizlerde bulunduğunu söyleyen Okyar, ‘’Bu canlıların ekosistemde bir yeri var. Haliyle denizanaları belirli bir dönemde değil her mevsim oluyor. Ancak belirli dönemlerde bu canlılar denizlerin kıyı kesimlerinde birikiyor’’ bilgisini verdi.
''SU YÜZEYİNE YAKIN YAŞARLAR''
İstila şeklinde oluşan görüntüyü rüzgar ve denizdeki akıntılara bağlayan İşinibilir, geçen hafta etkili bir lodos ve güçlü bir poyrazın olduğunu söyledi.
Rüzgarların etkisi ile kıyı kesimlerinde birikimlerin artığını söyleyen İşinibilir, ‘’Su yüzeyinde ne varsa rüzgar onu estiği yöne doğru atar. Denizanaları da su yüzeyine yakın yaşayan canlılar olduklarını için akıntılarla birlikte rüzgarın estiği yöne doğru birikirler. Rüzgarın ve dolayısıyla da akıntının söndüğü yerde bu canlılar birikir. Bu sebeple denizanaları ile birlikte bir sürü katı atık da kıyılara sürüklendi’’ açıklamasını yaptı.
''KÜRESEL ISINMA ÜREME METABOLİZMALARINI HIZLANDIRIYOR''
Kıyılardaki denizanası yığılmasına küresel ısınmanın etkisi olduğu kadar balıkçılık faaliyetlerinin payı olduğunu belirten İşinibilir, ‘’Balıkçılıkla birlikte denizanalarının üzerinden beslenen avcı türleri ortamdan çekiliyor. Doğal olarak denizanası gibi canlıların, rekabetçi türleri yok oluyor. Denizanalarının küresel ısınmadan kaynaklı üreme metabolizmaları daha da hızlanıyor'' dedi.
‘’BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI’’
Denizanalarının bulundukları ortama çabuk adapte olabilen canlılar olduğuna işaret eden İşinibilir, ''Açık açık söylemekte fayda var, bu su üzerinde gördüğünüz denizanaları, buzdağının görünen kısmı. Asıl büyük popülasyon suyun görmediğiniz tarafında’’ açıklamasını yaptı.
İşinibilir, ''Biz denizleri kirleterek aşırı çoğalmasına fırsat verdiğimiz sürece kıyı kesimlerinde daha büyük denizanası toplanmalarına maruz kalabiliriz'' dedi.
Marmara Denizi'ndeki görüntülerin ardından, Akdeniz ve Ege Denizi'nde de aynı görüntülerin oluşma ihtimaline karşı da bilgi veren İşinibilir, zaman zaman İzmir Körfezi’nde de bu görüntülere rastlandığını söyledi.
Ancak Marmara Denizi'nin nispeten kapalı bir deniz olduğunu sözlerine ekleyen İşinibilir, ''Akdeniz ve Ege açık deniz yapısına sahip olduğu için bu gibi durumlara koy ve körfezler dışında ender rastlıyoruz'' dedi.
BU DENİZANALARI ZEHİRLİ Mİ?
Oldukça zehirli ve insan sağlığı tehlikeye atan denizanalarının da olduğunu söyleyen İşinibilir, Marmara Denizi kıyısında görülen denizanalarına ilişkin bilgi verdi.
İşinibilir, ''Marmara Denizi’nde gördüğümüz denizanaları en zararsız olanları. Bunlar Ay denizanası olarak adlandırılır, yaz sonu-sonbahar başı gibi çoğalırlar. İnsanları sadece görsel olarak rahatsız eden canlılardır'' dedi.
Öte yandan; zaman zaman Akdeniz kıyılarında zehirli denizanalarının görüldüğünü söyleyen İşinibilir, ''Özellikle Akdeniz’de göçmen denizanası olarak adlandırılan cins, insanı hastanelik edecek türdendir. Yakıcı kapsüllere sahip oldukları için, size dokunduğunda zarar verebiliyorlar'' açıklamasını yaptı.
İşinibilir, tedirgin eden görüntülere karşı özellikle Marmara Denizi'ne kıyısı olan yerel yönetimlerin kontrollü ve birlikte çalışması gerekliğini söyledi.
Denizanaları konusunda ciddi sıkıntı çeken ülkelerin olduğunu da sözlerine ekleyen İşinibilir, ''En az sıkıntı çeken ülkelerden biriyiz. Bu konuda o kadar sıkıntı çeken ülkeler sağlık, kozmetik gibi alanlarda bunu faydalı yönde kullanmaya başladılar'' şeklinde sözlerine son verdi.
VİDEO: FİLLER ÇÖPLÜK ALANDA BESLENİYOR