Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca düzenlenen "Rumeli-Balkan Buluşması"nda Balkan Federasyonu üyelerini kabul etti.
Burada bir konuşma yapan Erdoğan, Batı Trakya, Bulgaristan ve Balkanlardan gelenlerin Türkiye'nin göçmeni değil, asli evladı olduğunu söyledi.
Son günlerde Hollanda başta olmak üzere, Avrupa'da yaşanan hadiselere işaret eden Erdoğan, "Vatandaşlarımıza yönelik insanlık dışı tutuma hep birlikte şahit olduk. Ne pahasına olursa olsun elbette onların haklarını ve hukuklarını korumanın çabası içinde olacağız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Mart Pazar günü Bulgaristan'da seçimlerin yapılacağını anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Oradaki soydaşlarımıza, kardeşlerimize sesleniyorum. Bulgaristan seçimlerinin huzur içinde geçmesini, adil ve şeffaf bir şekilde neticelenmesini temenni ediyorum. Oradaki bazı baskıların gerçekleştiğini görmek, duymak bizi ciddi manada üzmektedir. Bir taraftan 'demokrasi' diyeceksin ama öbür taraftan oradaki Türklere ciddi manada baskı yapacaksın, bu olacak iş değil. Bir taraftan 'Avrupa Birliği müktesebatı' diyeceksin, öbür taraftan Avrupa Birliği müktesebatının tam tersini işleyeceksin, bu olacak iş değil."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan'da ülkede sandık başına gidileceğine dikkati çekerek, şunları ifade etti:
"Halk oylamasında anayasa değişikliği ile ilgili tercihimizi belirleyeceğiz. Türkiye'nin yönetim sistemini değiştirmesi, sonuçları itibariyle sadece bizi ilgilendirmiyor, bu değişimi tüm coğrafyamız, tüm dostlarımız da yakından takip ediyor. Anayasa değişikliği konusunda yalan yanlış pek çok şey söyleniyor. Dün akşam, baktım bir televizyon kanalında çıkmış birileri konuşuyor. Söylediği şey çok enteresan; diyor ki 'Yav ne üretiyorsun, onu anlat' diyor. Dikkat et ya, biz şu anda Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili bir seçime gidiyoruz. Eğer sen şu 15 senede bu ülkede nelerin üretildiğini hala anlayamadıysan yazıklar olsun sana."
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun anayasa değişikliğine ilişkin açıklamalarını eleştirerek, "Ana muhalefetin başındaki zatın bu konuda söylediklerini, şöyle 20-25 maddelik bir liste halinde önüme koyup bakıyorum. Sonra derin bir şüpheye düşüyorum. Acaba biz mi başka bir ülkede yaşıyoruz, yoksa bu zat mı başka bir dünyada yaşıyor?" diye konuştu.
"EY KILIÇDAROĞLU; İNÖNÜ TEK ADAMDI"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "tek adam" üzerinden açıklamalar yaptığını vurgulayan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun sözünü ettiği tek adamın nerede olduğunu kendisinin de bilmediğini ifade etti.
Anasaya değişikliğinde söz konusu olanın seçimle iş başına gelen, görev süresi belli olan bir Cumhurbaşkanı olduğunun altını çizen Erdoğan, seçimin olduğu yerde, sürenin olduğu yerde böyle bir tehlikenin söz konusu dahi olamayacağına işaret etti.
"Ey Kılıçdaroğlu; senin partinin genel başkanlığını yapmış olan İnönü tek adamdı" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çünkü onlar başkasına hayat hakkı tanımıyorlardı. O dönemde CHP'nin il başkanları aynı zamanda valiydi. Kılıçdaroğlu, şimdi böyle bir şey yapsak nasıl olur Demokrasilerde böyle bir şey olabilir mi Olamaz. Bu devrildiği için bunlar çılgına döndü. Çünkü biliyorlar ki artık biz tek başımıza gelip, tek adam olup artık CHP'nin il başkanlarını vali yapamayacağız, bunu bildikleri için çılgına dönüyor. Bu ülkede artık o dönemler kapandı ve siz milletin oyuyla iktidar olmuş Menderes idam edildiği zaman onun karşısına dikilmediniz. Tam aksine o idamı destekleyen zihniyetin ta kendisi oldunuz. Sayın Başbakan ile iki arkadaşı idam edildi, sıradan bir olay mıydı o. Ama bu ülke bunuda gördü."
"BURADAN TEK ADAMLIK ÇIKMASI MÜMKÜN MÜ?"
Erdoğan, yeni sistemin, seçilen cumhurbaşkanının görevini anayasa ve yasalarla yürütmek mecburiyetinde olduğunu öngördüğünü söyledi.
Anayasa ve yasaları değiştirme yetkisinin de Mecliste olduğunu anlatan Erdoğan, "Yalan söylüyor. Ne diyor, 'Cumhurbaşkanı Meclisi feshedebilir.' Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi falan yok. Böyle bir şey yok. Akşam yatıyor bir başka yalan, sabah kalkıyor bir başka yalan. Adeta yalan makinesi. Cumhurbaşkanının yetkisi ise hükümet faaliyetleriyle ilgili olarak anayasa ve yasalara uygun kararnameler çıkarmaktan ibarettir, anayasaya, kanunlara ters kararname çıkaramaz. 'Canım istedi çıkarırım' yok böyle bir şey. Anayasa ve yasalara uygun olacak. Buradan tek adamlık çıkması mümkün mü?" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanının nefsine yenildiği, yoldan çıktığı ve gerçekten tek adamlık yapmaya kalktığının düşünüldüğünde bile her şeyden önce bu kişinin yakasına milletin yapışacağını söyledi.
İki hesaba inandıklarını bunlardan birinin halk, diğerinin ise Hakk olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bununla birlikte Meclisin de soruşturma önergeleri, araştırma ve soruşturma komisyonlarıyla, yasama yetkisiyle bu kişiye dünyayı dar eder. Şayet ortada suç varsa iş Yüce Divan'a gider. Hatta daha kestirme bir yol olarak erken seçim ister ve bu kişiye hesabı sandıkta verdirir. Böyle bir sistemde kim tek adamlığa cüret edebilir. Bu itham safsatadan, mugalatadan, millete söyleyecek sözü olmamaktan kaynaklanan bir hezeyandır. Boş çuval ayakta durabilir mi Boş çuval nasıl ayakta duramaz yere yığılırsa bunların iddiaları da bu şekilde yerlerde sürünüyor" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin şifresinin istikrar ve güven olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin istikrar ve güven ortamına vurulan darbeler yüzünden geçmişte çok büyük bedeller ödemiştir. Sadece 1991 yılından bu yana şayet ülkemiz hep tek parti iktidarlarıyla, yani istikrarlı bir şekilde yönetilmiş olsaydı, bugün bulunduğumuz yerin tam iki kat ilerisinde olurduk. Kişi başına milli gelirimiz 11 bin dolar değil, 22 bin dolar olurdu. 16 Nisan'da oylanacak yeni yönetim sistemi, bu ülkenin geleceği için samimi şekilde endişe duyan tüm siyasetçilerin ortak hayalidir."