Anayasa taslağı... CHP ve MHP destek vermiyor, yüksek yargı organları karşı çıkıyor, sivil toplum kuruluşlarından tam destek yok; bugün TÜSİAD da destek vermediğini açıkladı.
Tünelin sonunda referandum görünüyor. Peki halk ne düşünüyor, seçmenin kararı netleşti mi, kafası karışık mı, anketler ve tahminler ne gösteriyor? Canlı Gaste, 3 kamuoyu araştırma şirketi yetkilisine sordu...
PollMark araştırma şirketinin, henüz paketin içeriği açıklanmadan yaptığı araştırma, bugün referandum olsa sonucun ‘evet’ çıkacağını gösteriyor. Türkiye'nin 7 bölgesinde, 25 şehirde, 5 bin 39 seçmenle yüz yüze yapılan çalışma sonunda, katılımcıların yüzde 58.9'u yeni Anayasa’ya ‘evet’ derken, Başbakan'ın referanduma gitme kararlılığında da bu sonucun etkili olduğu belirtiliyor.
Canlı Gaste, PollMark’ın ortaklarından Ertan Aydın ile birlikte, A&G araştırma şirketinin sahibi Adil Gür ve ESTIMA araştırma şirketinin yönetim kurulu başkanı Bülent Tanla’ya sordu; Referandumun sonucu ne olur?..
"YÜZDE 59 EVET DEDİ"
PollMark araştırma şirketinin ortağı Yrd. Doç. Dr. Ertan Aydın:
"Biz araştırmamızı Şubat ayının 15’inde tamamladık. Yani paketin hazırlanmasından önceydi ve bizden bu araştırma, yol göstrici mahiyette olması için talep edildi.
Araştırmada deneklere değişik sorular sorduk. 'Yeni bir Anayasa ihtiyacı var mı?' dedik ve yüzde 59 'evet' çıktı. Yüzde 21.9 'hayır', yüzde 19.2’lik kesim de 'fikrim yok' dedi.
Bu Anayasa değişikliğinin referanduma gitmesi durumunda, yüzde 41 'ne şekşilde olursa olsun evet', yüzde 14 'AKP hangi değişikliği getirirse getirsin hayır', yüzde 28 de 'içeriğe göre karar veririm' dedi.
Ben, yüzde 28’in önemli olduğunu düşünüyorum. Bu kesim, sosya ekonomik ve eğitim düzeyi yüksek deneklerden oluşuyor. Referandumun kaderini bu dilim belirleyecektir. Bu kesimin oyunda algılamalar, iktidarın sunumu ve muhaleftin tavrı belirleyici olacaktır diye düşünüyorum.
Şu anda, özellikle Deniz Baykal’ın dile getirdiği husus budur ama süreç bence daha çok paketin içeriğine odaklanacak ve sağ siyasal duyarlılığı olan insanları kapsayacaktır. Bu süreç iyi yönetilemezse, AKP’nin partizan yapısı öne çıkarılırsa ya da çıkarsa, sonuç 'hayır' olabilir. Benim, siyaset bilimci gözüyle baktığım ve gördüğüm AKP’nin şanslı olduğudur.
HAYIR AKP’NİN SONU OLUR MU?
O anlam çıkmaz ama büyük bir yara alacağı kesin. Negatif bir sonuç, hükümeti ciddi anlamda yıpratacak, evet ise ivme kazandıracaktır. AKP, genel seçimlerdeki oy potansiyelini genişletecektir. AKP’ye oy vermeyen ancak referanduma 'evet' diyenler, AKP’ye ısınır hale gelecektir."
"REFERANDUM AYININ HAVASI BELİRLER"
A&G araştırma şirketinin sahibi Adil Gür:
"Ertan bey de izah etti. Araştırmaları şubat ayı ortasında yapılmış ve paketin içeriği henüz belli değildi. İçerik bu hafta içinde duyruldu. ‘Fikirler değişmedi’ de denilebilir ancak maddeler görüldükten ve tavırlar sergilendikten sonra karar verileceğini düşünüyorum.
Biz bir araştırma yapmadık ama konuyla ilgili şunları söyleyebilirim. Seçmenler farklı reflekslerle hareket ederler. ‘Referandum ayında Türkiye temel meselelerini konuşacak mı konuşmayacak mı?’ Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. AKP’nin icraatları konuşulursa, iş iktidar açısından tehlikeye girer.
Referandumda partilerin seçmenleri, parti ideolojisi doğrultusunda harek etmeyebilir. Partisinden farklı düşünerek oy verebilir. Bu iktidar ve muhalefet açısından da geçerli.
Tek tehlike şudur: 29 Mart yerel seçimlerinde Türkiye, yerel iktidarların belirlenmesi için değil iktidara güvenoyu için sandık başına gitti havası oluştu. AKP o seçimde önemli yerleri kaybetti. Kutuplaşma siyaseti referandum sürecine de yansırsa, sonuç 'hayır' olabilir.
AKP’yi iktidara taşıyan ve yerel seçimlerde alınan oylara bakıldığında, yüzde 45 ‘hayır’ sonucu hükümeti yaralamaz. Referandumda, seçimlerde alınan oydan az oy alınması, sıkıntı yaratabilir. Ben bunun gerçekleşeceğini zannetmiyorum.
Sonuç olarak, referandumun hükümet açıısndan sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum. Oyların yüksek olması da AKP’ye ivme kazandırmaz. Referandum ile seçim sonuçlarının birbiriyle ilgili olduğunu düşünmüyorum."
SEÇİM VAR!
ESTIMA araştırma şirketinin yönetim kurulu başkanı Bülent Tanla:
Bir araştırmacı olmaktan ziyede siyasetçşi kimliğimle olaya yaklaşmak istiyorum. Anayasa değişikliği paketi, demokratikleşme ve yargı reformu olarak ele alınmamalıdır. Ben bunu Turgut Özal’la da birebir yaşadım. Bizlere danışıyor ve çalışmalar yaptırıyordu.
Sayın Adil Gür’ün söylediğini biraz daha ileri götürürsek; Özal’ın siyasi yasakların kaldırılmasına ilişkin referandumunda oylar yakın çıkmıştı. Sonraki seçimlerde Anavatan Partisi referandumdaki oyunun çok altında kaldı. Bence iktidar partisinin de siyasetle ilgili kesimin de, alınacak oylarla ilgili stratejik hata yapmaması, rakamları iyi değerlendirmesi gerekir.
Referandumda kamplaşmalar kendisini gösterecektir. Venedik kritelerinde ifade edilenin tersi şekilde maddelerin ayrı ayrı değil de toplu şekilde oylanması da kamplaşmanın ifadesidir. Yeni Anayasa ve demokratikleşme ihtiyacı mutlaka vardır ancak burada yapılan, propaganda ve seçim yatırımıdır.
Tünelin sonunda referandum görünüyor. Peki halk ne düşünüyor, seçmenin kararı netleşti mi, kafası karışık mı, anketler ve tahminler ne gösteriyor? Canlı Gaste, 3 kamuoyu araştırma şirketi yetkilisine sordu...
PollMark araştırma şirketinin, henüz paketin içeriği açıklanmadan yaptığı araştırma, bugün referandum olsa sonucun ‘evet’ çıkacağını gösteriyor. Türkiye'nin 7 bölgesinde, 25 şehirde, 5 bin 39 seçmenle yüz yüze yapılan çalışma sonunda, katılımcıların yüzde 58.9'u yeni Anayasa’ya ‘evet’ derken, Başbakan'ın referanduma gitme kararlılığında da bu sonucun etkili olduğu belirtiliyor.
Canlı Gaste, PollMark’ın ortaklarından Ertan Aydın ile birlikte, A&G araştırma şirketinin sahibi Adil Gür ve ESTIMA araştırma şirketinin yönetim kurulu başkanı Bülent Tanla’ya sordu; Referandumun sonucu ne olur?..
"YÜZDE 59 EVET DEDİ"
PollMark araştırma şirketinin ortağı Yrd. Doç. Dr. Ertan Aydın:
"Biz araştırmamızı Şubat ayının 15’inde tamamladık. Yani paketin hazırlanmasından önceydi ve bizden bu araştırma, yol göstrici mahiyette olması için talep edildi.
Araştırmada deneklere değişik sorular sorduk. 'Yeni bir Anayasa ihtiyacı var mı?' dedik ve yüzde 59 'evet' çıktı. Yüzde 21.9 'hayır', yüzde 19.2’lik kesim de 'fikrim yok' dedi.
Bu Anayasa değişikliğinin referanduma gitmesi durumunda, yüzde 41 'ne şekşilde olursa olsun evet', yüzde 14 'AKP hangi değişikliği getirirse getirsin hayır', yüzde 28 de 'içeriğe göre karar veririm' dedi.
Ben, yüzde 28’in önemli olduğunu düşünüyorum. Bu kesim, sosya ekonomik ve eğitim düzeyi yüksek deneklerden oluşuyor. Referandumun kaderini bu dilim belirleyecektir. Bu kesimin oyunda algılamalar, iktidarın sunumu ve muhaleftin tavrı belirleyici olacaktır diye düşünüyorum.
Şu anda, özellikle Deniz Baykal’ın dile getirdiği husus budur ama süreç bence daha çok paketin içeriğine odaklanacak ve sağ siyasal duyarlılığı olan insanları kapsayacaktır. Bu süreç iyi yönetilemezse, AKP’nin partizan yapısı öne çıkarılırsa ya da çıkarsa, sonuç 'hayır' olabilir. Benim, siyaset bilimci gözüyle baktığım ve gördüğüm AKP’nin şanslı olduğudur.
HAYIR AKP’NİN SONU OLUR MU?
O anlam çıkmaz ama büyük bir yara alacağı kesin. Negatif bir sonuç, hükümeti ciddi anlamda yıpratacak, evet ise ivme kazandıracaktır. AKP, genel seçimlerdeki oy potansiyelini genişletecektir. AKP’ye oy vermeyen ancak referanduma 'evet' diyenler, AKP’ye ısınır hale gelecektir."
"REFERANDUM AYININ HAVASI BELİRLER"
A&G araştırma şirketinin sahibi Adil Gür:
"Ertan bey de izah etti. Araştırmaları şubat ayı ortasında yapılmış ve paketin içeriği henüz belli değildi. İçerik bu hafta içinde duyruldu. ‘Fikirler değişmedi’ de denilebilir ancak maddeler görüldükten ve tavırlar sergilendikten sonra karar verileceğini düşünüyorum.
Biz bir araştırma yapmadık ama konuyla ilgili şunları söyleyebilirim. Seçmenler farklı reflekslerle hareket ederler. ‘Referandum ayında Türkiye temel meselelerini konuşacak mı konuşmayacak mı?’ Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. AKP’nin icraatları konuşulursa, iş iktidar açısından tehlikeye girer.
Referandumda partilerin seçmenleri, parti ideolojisi doğrultusunda harek etmeyebilir. Partisinden farklı düşünerek oy verebilir. Bu iktidar ve muhalefet açısından da geçerli.
Tek tehlike şudur: 29 Mart yerel seçimlerinde Türkiye, yerel iktidarların belirlenmesi için değil iktidara güvenoyu için sandık başına gitti havası oluştu. AKP o seçimde önemli yerleri kaybetti. Kutuplaşma siyaseti referandum sürecine de yansırsa, sonuç 'hayır' olabilir.
AKP’yi iktidara taşıyan ve yerel seçimlerde alınan oylara bakıldığında, yüzde 45 ‘hayır’ sonucu hükümeti yaralamaz. Referandumda, seçimlerde alınan oydan az oy alınması, sıkıntı yaratabilir. Ben bunun gerçekleşeceğini zannetmiyorum.
Sonuç olarak, referandumun hükümet açıısndan sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum. Oyların yüksek olması da AKP’ye ivme kazandırmaz. Referandum ile seçim sonuçlarının birbiriyle ilgili olduğunu düşünmüyorum."
SEÇİM VAR!
ESTIMA araştırma şirketinin yönetim kurulu başkanı Bülent Tanla:
Bir araştırmacı olmaktan ziyede siyasetçşi kimliğimle olaya yaklaşmak istiyorum. Anayasa değişikliği paketi, demokratikleşme ve yargı reformu olarak ele alınmamalıdır. Ben bunu Turgut Özal’la da birebir yaşadım. Bizlere danışıyor ve çalışmalar yaptırıyordu.
Sayın Adil Gür’ün söylediğini biraz daha ileri götürürsek; Özal’ın siyasi yasakların kaldırılmasına ilişkin referandumunda oylar yakın çıkmıştı. Sonraki seçimlerde Anavatan Partisi referandumdaki oyunun çok altında kaldı. Bence iktidar partisinin de siyasetle ilgili kesimin de, alınacak oylarla ilgili stratejik hata yapmaması, rakamları iyi değerlendirmesi gerekir.
Referandumda kamplaşmalar kendisini gösterecektir. Venedik kritelerinde ifade edilenin tersi şekilde maddelerin ayrı ayrı değil de toplu şekilde oylanması da kamplaşmanın ifadesidir. Yeni Anayasa ve demokratikleşme ihtiyacı mutlaka vardır ancak burada yapılan, propaganda ve seçim yatırımıdır.