Sait Zaimkeleş sanat hayatının tüm evrelerini ‘Deneysel Tavırlar’ isimli son sergisinde izleyenleri ile paylaşıyor. Zaimkeleş, 1985'ten bugüne çalışmalarından seçmeleri kurucusu olduğu Zerdüşt Sanat Merkezi’nde 19 Şubat – 15 Mart tarihleri arasında sergileyecek.
Zaimkeleş, ‘Deneysel Tavırlar’ ismini verdiği sergide geçmiş hayatının izlerinden yola çıkarak geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Sanatçı izleyenlerini bir keşif yolculuğuna davet ediyor.
Zaimkeleş, ‘Deneysel Tavırlar’ı şöyle anlatıyor: “Birçok resim üreticisinin eser geçmişini göremezsiniz. Onları göstermez ya da sunmaz, sadece piyasada yer edinen üretimlerini bilirsiniz. İşte burada sanatçının son dönem çalışmaları kadar geçmiş dönem çalışmalarının da önemi ve değeri ortaya çıkmaktadır. Plastik sanat eserlerinde genelde bir konsept veya proje bazında çalışma prensibi ve de disiplini olmayan çoğu üretici ana hedefe hazırlık aşamasındaki doküman ve envanter üzerindeki deneysel teknik ve kuramsal işleyişin sürecini göz ardı eder. Oysa sanat eserini besleyen ve sanatçıyı doygunluğa kavuşturan bu ön araştırma ve deneysel laboratuar aşamasıdır. Ve bu sürecin her aşaması kayıt altına alınıp detaylı doküman ve materyaller korunmalıdır. Bu dokümanlar eskiz olabilir desenler olabilir teknik arayışlar olabilir amaç hedef üretime geçiş sürecini belgelemektir. Bu sanatçının deneysel tavrını ve sanatsal disiplinini gözler önüne serer ve işte bu bir sanata ve sanatsal yaşama ve ederine saygı bir tavırdır.”
Zaimkeleş, ‘Deneysel Tavırlar’ ismini verdiği sergide geçmiş hayatının izlerinden yola çıkarak geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Sanatçı izleyenlerini bir keşif yolculuğuna davet ediyor.
Zaimkeleş, ‘Deneysel Tavırlar’ı şöyle anlatıyor: “Birçok resim üreticisinin eser geçmişini göremezsiniz. Onları göstermez ya da sunmaz, sadece piyasada yer edinen üretimlerini bilirsiniz. İşte burada sanatçının son dönem çalışmaları kadar geçmiş dönem çalışmalarının da önemi ve değeri ortaya çıkmaktadır. Plastik sanat eserlerinde genelde bir konsept veya proje bazında çalışma prensibi ve de disiplini olmayan çoğu üretici ana hedefe hazırlık aşamasındaki doküman ve envanter üzerindeki deneysel teknik ve kuramsal işleyişin sürecini göz ardı eder. Oysa sanat eserini besleyen ve sanatçıyı doygunluğa kavuşturan bu ön araştırma ve deneysel laboratuar aşamasıdır. Ve bu sürecin her aşaması kayıt altına alınıp detaylı doküman ve materyaller korunmalıdır. Bu dokümanlar eskiz olabilir desenler olabilir teknik arayışlar olabilir amaç hedef üretime geçiş sürecini belgelemektir. Bu sanatçının deneysel tavrını ve sanatsal disiplinini gözler önüne serer ve işte bu bir sanata ve sanatsal yaşama ve ederine saygı bir tavırdır.”