Bugün, Milli Görüş’ün acı günüydü ve Necmettin Erbakan İstanbul’da yüzbinler tarafından son yolculuğuna uğurlandı.
İlişkili Haberler
Babasını toprağa veren Fatih Erbakan, hem bugünle hem de bundan sonrasıyla ilgili düşüncelerini NTV Ana Haber’de anlattı.
Erbakan, Genelkurmay’ın törene katılmasını insani bir davranış olarak yorumladı, resmi tören yapılmamasının kişisel bir tercih ve İslamiyetin gereği olduğunu söyledi, acı tazeyken yeni lider konusunun gündeme gelmediğini belirtti, babasının son anlarına ilişkin 'çarpıcı' olarak değerlendirdiği bir anı anlattı ve anı kitabının içlerindeki ukde olduğunu söyledi...
Can Dündar sordu, Fatih Erbakan yanıtladı:
Cenaze törenindeki birlikteliği görmek size ne hissettirdi?
"Vaktiyle yaşanan sıkıntılar ve siyaseten karşı karşıya gelişler olabilir ama insani bir davranış olarak orada toplanılması güzel bir şeydi. Memnun olduk ve tüm katılanlara teşekkür ediyoruz.
Yabancı konukları da ağırladınız. Dünyanın ilgisi nasıldı, kimler katıldı ve mesajları ne oldu?
"Şu anda da birlikteyiz. Pakistan’dan Tunus’tan Filistin’den birçok temsilci geldi. Dünyanın her yanından, İslam dünyasından temsilciler geldi. Onlar da üzgünler ve ortak mesajları Milli Görüş hareketinin devam etmesi yönünde. Prof. Erbakan’ın vasiyetinin yerine getirilmesi ve hedeflere ulaşılması için çalışılmasını istiyorlar. ‘Buna ulaşmak inşallah Milli Görüşçülere nasip olur’ diyorlar, inşallah da böyle olur."
Vasiyeti neydi babanızın?
"Özel bir vasiyet değil ve biz de siyasi bir vasiyet olarak adlandırıyoruz bunu. Büyük Türkiye ve yeni bir dünya kurulması için Milli Görüş’e bağlı kalarak çalışmamız en büyük vasiyetiydi. Umarım bunu başarırız.
Siyasi kimliğinin yanında insan olarak da örnek biriydi. Bize her bakımdan örnek olurdu. Kendisi özel bir çaba sarfetmez, yanında bunulduğunda halinden tavrından önemli mesajlar alınırdı. Önemli ve iyi bir insanı; örnek bir insanı kaybettik. O açıdan da büyük bir kayıp. Büyük bir siyasetçi, ahlaken eşine az rastlanır kişi olması nedeniyle büyük bir kayıp. İnşallah onun izinden gidip ona layık oluruz."
Biz son anlarında dahi siyasi çaba içinde olduğunu gördük. Parti toplantısı yapıyor ve siyasi mesaj vermeye çalışıyordu. Siz o anları bizimle paylaşır mısınız?
"Siyaseti insanlara hizmet, dolayısıyla İslama hizmet olarak gördüğü için, son nefesine kadar çalışmaya devam etti. Hasta yatağında dahi aklı 12 Haziran seçimlerindeydi. Çalışmaları ve teşkilatları takip ediyordu.
Çarpıcı bir anı da var o anlara ilişkin: Yoğun bakımdayken içeri girdim. Baş ucunda kiremit duruyordu. ‘Elhamdülillah kiremitimiz burada duruyor’ dedi. Namaz kılmak için teyemmüm yaptığı kiremitti. Birçok insan ufak bir hastalıkta dahi ibadetini aksatırken, kendisi o halde bunu yapmadı ve ben bunu unutamam. Siyaseti de dini bir vecibe olarak görüyordu.."
İçinizde ukde kalan bir şey var mı, size emanet edilen bir misyon hisssediyor musunuz?
"Ukde kalan önemli bir nokta var. Kendisi hatıralarını yazamadı. 2-3 yıldır ısrarcıydık ve çalışmalara başlandı ama çok yol alınamadan vefat etti. Önemli birçok dile tercüme edilecekti. Faydalı olacaktı, o anıuar ama ömrü yetmedi."
Genelkurmay’ın dünkü açıklaması, bugün cenazeye katılım, çelenk... Pişmanlık mı insani vazife olarak mı gördünüz?
"İnsani bir vazife, insani duygu ve düşüncelerin içlerinde olduğunu gösteren bir davranış. Muhterem babamızın Türkiye ve dünayaya yaptığı hizmetlerin karşılığıydı. Beklenen de odur, bizim hiçbir zaman ordumuzun geneliyle ilgili bir sorunumuz olmadı. Yakışan da, son görevlerini yerine getirmeleriydi ve böyle davrandılar; teşekkür ederim."
İslamın nasıl yaşanması gerektiği noktasında cenaze töreninde bir konuşma yaptınız, bunu açar mısınız?
"Babamın bütün hayatı, orada söylediğim birkaç cümleyle özetlenebilir. Hayatını İslamın iyi yaşanmasına adadı. İslamın anlaşılmasında problemler var, şekilden ibaretmiş gibi bir algılama var. Namaz, oruç, hac... Kendisi, bunları yaparken 'Afrika’daki aç çocukları düşünmeliyiz' derdi. Gayri müslimler için de üzülürdü, dünyada sömürülen insanlar, acılar varken namaz kılmakla, oruç tutmakla kamil Müslüman olunamayacağını anlatırdı. Hayatı boyunca da bunu yaptı. Bunu söylemek istedim."
Pek az kişiye nesip olacak bir kitle tarafından uğurlandı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan da oradydı, size bir mesajları oldu mu?
"Onlar da başsağlığı dilediler. Yetişmelerinde büyük emeği olan bir insana son görevlerin yerine getirdiler."
Yurt dışından gelen temsilcilerin, misyonun devam etmesi düşüncesinde olduklarını söylediniz. Vefattan sonra ne olacak, mücadele nasıl, kim tarafından, ne şekilde sürdürülecek?
"Bugün bununla ilgili bir mesajım olmaz; bir görüşme de olmadı zaten, acı çok taze. İnşallah önümüzdeki günlerde kararlaştırılır ve hepimiz için hayırlı olur. Önemli olan prensiplere bağlı kalmak, çizgiyi bozmamaktır."
Resmi tören neden istenmedi, tercih mi vasiyet mi?
"Onun özel bir sebebi yok, kişisel bir tercih diyebiliriz. Annemin de çok fazla göz önünde olan bir törenle uğurlanmasını istemedik. İslamda da böyledir. Müslümanlar toplanıp namazı kılarlar, dualarla tekbirlerle defnedilir. Özel bir sebebi yok, kişisel ve İslami geleneklerden dolayı böyle bir tercih yapıldı."