İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, sanık Cemal Ali Yahya'nın 2013 ve 2014'te Suriye'de Tel Abyad ve Rakka'da DAEŞ adına faaliyet yürüttüğüne ilişkin İstihbarat Şube Müdürlüğünün yazısına yer verildi.
İddianamede, emniyetten savcılığa gönderilen yazıya göre, Yahya'nın örgütte sözde sorumlu düzeyde faaliyet gösteren kişilerce yaklaşık 3 ay önce yasa dışı yollardan İstanbul'a gönderildiğinin belirtildiği aktarıldı. Devam eden süreçte kendisine İstanbul'da bir görev verilebileceği yönündeki değerlendirmeye de dikkati çekildi.
İddianamede ayrıca, sanığın cep telefonunda terör örgütü mensubu olduğu değerlendirilen kişilerin fotoğrafları ile DAEŞ'i öven içeriklerin bulunduğu belirtildi.
TÜRKİYE'YE İKİ KEZ GİRİŞ YAPMIŞ
Sanık Yahya, iddianamede yer verilen savcılık ifadesinde, 15 yaşındayken Suriye'deki köyüne DAEŞ üyelerinin geldiğini, o dönem çobanlık yaptığını ve örgütün kendisine zarar vermediğini söyledi.
Yahya, İstanbul'a kaçak yollarla 1,5 yıl önce geldiğini, kimliği olmadığı için geri gönderme merkezinden sınır dışı edildiğini ancak yeniden yasa dışı yollarla Türkiye'ye giriş yaptığını anlattı.
İstanbul'a örgüt tarafından gönderilmediğini, ailesine para göndermek amacıyla çalışmaya geldiğini iddia eden Yahya, telefonundaki örgüt mensubu olduğu değerlendirilen kişileri tanımadığını, bu kişilere dair dijital materyallerin hangi amaçla telefonuna indirildiğini bilmediğini savundu.
İddianamede, sanık Cemal Ali Yahya'nın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Yahya'nın yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.
İddianamede, emniyetten savcılığa gönderilen yazıya göre, Yahya'nın örgütte sözde sorumlu düzeyde faaliyet gösteren kişilerce yaklaşık 3 ay önce yasa dışı yollardan İstanbul'a gönderildiğinin belirtildiği aktarıldı. Devam eden süreçte kendisine İstanbul'da bir görev verilebileceği yönündeki değerlendirmeye de dikkati çekildi.
İddianamede ayrıca, sanığın cep telefonunda terör örgütü mensubu olduğu değerlendirilen kişilerin fotoğrafları ile DAEŞ'i öven içeriklerin bulunduğu belirtildi.
TÜRKİYE'YE İKİ KEZ GİRİŞ YAPMIŞ
Sanık Yahya, iddianamede yer verilen savcılık ifadesinde, 15 yaşındayken Suriye'deki köyüne DAEŞ üyelerinin geldiğini, o dönem çobanlık yaptığını ve örgütün kendisine zarar vermediğini söyledi.
Yahya, İstanbul'a kaçak yollarla 1,5 yıl önce geldiğini, kimliği olmadığı için geri gönderme merkezinden sınır dışı edildiğini ancak yeniden yasa dışı yollarla Türkiye'ye giriş yaptığını anlattı.
İstanbul'a örgüt tarafından gönderilmediğini, ailesine para göndermek amacıyla çalışmaya geldiğini iddia eden Yahya, telefonundaki örgüt mensubu olduğu değerlendirilen kişileri tanımadığını, bu kişilere dair dijital materyallerin hangi amaçla telefonuna indirildiğini bilmediğini savundu.
İddianamede, sanık Cemal Ali Yahya'nın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Yahya'nın yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.