İlişkili Haberler
Türkiye'den KKTC'ye Su Temin Projesi Alaköprü Barajı açılışı için Mersin’in Anamur ilçesinde tören düzenlendi.
Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı katıldı.
DAVUTOĞLU: MUHTEŞEM SU KÖPRÜSÜ
Törende konuşma yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Anadolu ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti su gibi aziz projeyle bir kez daha birbirine kavuşuyor, bir kez daha kenetleniyor. Muhteşem bir su köprüsü kuruyoruz, Girne'yi Anadolu'ya bu kez su ile bağlıyoruz. Bütün dünyaya haykırıyoruz; Türkiye ile Kıbrıs hiçbir zaman ayrılmayacak şekilde birbirine kenetlenmiştir, Kıbrıs'a Türkiye'nin suyu bereket ve izzet götürecektir.
AKINCI: SARI RENGİMİZ YEŞİLE DÖNECEK
Başbakan Davutoğlu'nun ardından kürsüye çıkan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise şöyle konuştu:
Sarı olan rengimiz gerçek anlamda bizi yeşil bir adaya döndürecek ve bu sadece üretimi değil aynı zamanda ekonominin gelişmesini, KKTC'nin kalkınmasını da getirecek. Böylesi bir gelişme elbette Kıbrıs'ta kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi kendine daha çok yeterli bir KKTC'nin yaratılması demektir. Böyle bir yapı gelecekte bir çözümde çok daha güçlü olacaktır, gelecekte Avrupa'nın içinde daha çok yarışabilecektir.
Kıbrıs'ın güneyindeki doğalgaz yatakları sadece Rumlara ait değil. Orada bizim de hakkımız var. Bir enerji koridoru ile o doğalgaz muhtemelen İsrail ve Mısır gazıyla da birleştirilerek gelecekte Türkiye üstünden Avrupa'ya kadar gönderilmesi en akılcı yoldur. Bunu uzmanlar söylüyor. Bu akılcı yol çerçevesinde Kıbrıs'ın suyunu da gelecekte güneyle de paylaşabiliriz belki daha başka yerlere bile uzatabiliriz. "
ERDOĞAN: HAYAL GERÇEĞE DÖNÜŞTÜ
Kürsüye son olarak çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Dün gökyüzünde büyük bir başarıya şahitlik etmiştik. Bugün de Akdeniz'in altında benzer bir başarının şahitliğini yapmak üzere buradayız. Bu millet, karadan gemileri yürüttü. Bu millet boğazın altından Marmaray'ı inşa etti. Bu millet, şimdi Anamur'dan Kuzey Kıbrıs'a yine denizin altından 107 kilometrelik, hamdolsun su naklini gerçekleştiriyor.
Hayalin gerçeğe dönüştüğü bir projedir. Gerçek millilik, milliyetçilik budur. KKTC, yarım asır boyunca içme suyu ve tarımsal alan sulama sıkıntısı yaşamayacak.
Türkiye'yi hizmet siyasetinden uzaklaştırmaya yönelik her çaba, ülkemizin ve milletimizin geleceğine kast eden bir darbedir. Dikkat ediniz. Türkiye ne zaman büyüme, güçlenme, demokraside ve ekonomide sınıf atlama yoluna girmişse, önüne hemen birtakım engeller çıkartılmıştır.
Kimi zaman terörle, kimi zaman darbelerle, kimi zaman sosyal çalkantılarla, ülkemiz farklı gündemlere yönlendirilmiş, milli hedeflerinden uzaklaştırılmıştır.
Yatıyorlar, kalkıyorlar işte bakıyorsun ana muhalefeti kaçak saray, yavru muhalefeti kaçak saray. Kaçak saray kadar başınıza taş düşsün. Ya ne kaçak sarayı be. Bu ülkenin Cumhurbaşkanlığı makamının kaçak saray gibi bu tür şeylerle yıpratılması diye bir şey olabilir mi?
Önce 'biz oraya gitmeyiz' diyorlardı. Ama daha sonra 'çağrılırsak gideriz' demeye başladılar. Zaten eninde sonunda bunu yapacaksınız, kuzu kuzu geleceksiniz, başka çareniz yok. Buradan tüm siyasi partilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, milletimizin her bir ferdine samimi bir çağrıda bulunuyorum: Gelin bu zor günlerinde ülkemize hep birlikte sahip çıkalım. Terörün karşısına hep birlikte dikilelim. Bölgemizde sahnelenen oyunu hep birlikte bozalım.
Karşımızdaki sorun artık siyasi rekabetimizi, farklılıklarımızı bir kenara bırakarak tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri etrafından bir araya gelmemizi zorunlu kılıyor.
Ne diyorlar, 'Şu bakan istifa etsin, bu bakan istifa etsin'. Peki bu ülkede Sivas olayları olduğu zaman iktidarda kim vardı, Kahramanmaraş olayları olduğu zaman iktidarda kimler vardı, niye o zaman bu istifaları yapmadınız veya yaptırmadınız? Yani her bu tür olaylarda bakanların istifasını istemek ne demektir biliyor musunuz, bu ülkeyi yönetilemez hale getirmektir.
Bugün milli ve yerli bir duruş sergileyemeyenler, yarın tarih ve sonraki nesiller önünde başının eğik kalmasını bilmelidir."