Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yaşlılık Konseyi Derneğince Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''Uluslararası Örnek Kıdemli Vatandaşlar Kongresi''nde bir konuşma yaptı.
Erdoğan, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler verilerine göre, yaşam süresinin uzaması ve doğum oranındaki düşüş nedeniyle dünyada 60 yaş ve üzeri nüfusun oranının hızla yükseldiğini belirterek, BM'nin 21. yüzyılın yaşlıların yüzyılı olacağını belirttiğini anımsattı.
Dünya nüfusunun onda birini 60 yaş ve üzeri oluştururken, sürekli artan bu rakamın 2050 yılında 2 milyara ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin mevcut durumda genç nüfusu ile dünyada farklı bir konumda bulunduğunu söyledi.
Son nüfus sayımına göre, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 26'sının 0-14 yaş grubunda yer aldığını, yaş ortalamasının ise 28,5 olduğunu bildiren Erdoğan, 65 yaş ve üzeri yaş grubunun ülke nüfusunun yüzde 7'si seviyesinde bulunduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de yaklaşık 6 milyon yaşlı insan olduğunu, bu sayının 2025 yılında 9 milyona, 2050 yılında ise 18 milyona çıkacağının tahmin edildiğini ifade etti. Yaşlı nüfustaki artışın dünyada bir çok şeyi tetikleyeceğine dikkati çeken Erdoğan, ister istemez devletlerin yaptığı harcamaların yönünü etkileyeceğini, ciddi politika değişiklikleri olacağını, bir çok alanda farklı eğilimler, ihtiyaçlar ortaya çıkacağını, eğitime yapılan yatırımların azalacağını, sağlık ve yaşlıların bakımına yapılan harcamaların artacağını anlattı.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Onun için ben iş işten geçmeden, en azından kendi adımıza mevcut durumumuzu koruyabilmemiz için her ailede en az 3 çocuk olması gerektiğini ifade ettim. Hala aynı yerde duruyorum. Bu görüşlerimi muhafaza ediyorum. Bilimsel rakamlara göre 2 olması bile gerileme demek. Bu, durumu asla korumaz. Ve 2030 yılından sonra, bırakın 2050'yi, yaşlı bir nüfusa sahip Türkiye oluruz. 3 olursa bu Türkiye'nin mevcut durumunu koruyacak, avantajlı durumumuzu muhafaza edecektir. Yaşlı vatandaşların güçlü bir ülke, güçlü bir toplum için son derece önemli olduklarının bilincindeyim. Yaşlılarımızın çok daha iyi şartlarda hayatlarını idame ettirebilmeleri için güçlü bir sosyal yapının yanı sıra güçlü bir ekonomik yapının da gerekli olduğunu hepimiz biliyoruz.''
HİNDİSTAN VE ÇİN İLE KIYASLAMA
Sağlıklı ve güçlü bir gelecek için genç nüfusu artırmanın, genç nüfus oranını belli bir seviyede tutmanın zorunluluğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Hemen söylenen laf şu; 'Tamam çocuğunuz olsun da nasıl geçindireceksiniz, nasıl eğiteceksiniz'. Bak kardeşim, bu anda Çin'in, Hindistan'ın nüfusu ne? Dünyanın en zengin ülkesi sıralamasında ilk 5'in arasında Hindistan, Çin ve Japonya'yı görüyorsunuz. Zannediyor musunuz, bu ülkelerin ortalama geçim koşulları bizden çok daha iyi olsun? Değil... Belli bir nüfusun geçim koşulları iyi ama büyük bir çoğunluğunun geçim koşulları bizimkilerden çok daha kötü. Bunları da biz görüyoruz. Eğitim konusunda vesaire konularda bizden çok çok iyi değil, biz çok yerde bizden çok çok gerideler. Şimdi biz sadece bulunduğumuz yerden bakıyoruz. Bakarsanız buradan böyle görürsünüz ama dolaşırsanız her yeri görürsünüz. 360 dereceden dünyaya bakmamız lazım. Sadece bulunduğumuz noktadan bakarsak o zaman dünyayı göremeyiz. Yöneticilerin, bizlerin sorumluluğu var, bizler imkanları hazırlayacağız. Derler ya 'Okullar olmasa milli eğitimi yönetmek ne kadar kolay olurdu'. Neye benziyor? Nüfus, çocuk olmazsa Türkiye'yi yönetmek ne kadar kolay. Yok, biz böyle demiyoruz. Biz diyoruz ki, olsun. Ne kadar nüfusumuz artarsa o kadar güçlü olacağız. Bunu böyle bilin. Hiç endişeniz olmasın."
Başbakan Erdoğan, 65 yaş üstü vatandaşların Türkiye genelinde belediye araçlarından ücretsiz faydalanabilmeleri için hazırlıkların devam ettiğini söyledi.
Erdoğan, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler verilerine göre, yaşam süresinin uzaması ve doğum oranındaki düşüş nedeniyle dünyada 60 yaş ve üzeri nüfusun oranının hızla yükseldiğini belirterek, BM'nin 21. yüzyılın yaşlıların yüzyılı olacağını belirttiğini anımsattı.
Dünya nüfusunun onda birini 60 yaş ve üzeri oluştururken, sürekli artan bu rakamın 2050 yılında 2 milyara ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin mevcut durumda genç nüfusu ile dünyada farklı bir konumda bulunduğunu söyledi.
Son nüfus sayımına göre, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 26'sının 0-14 yaş grubunda yer aldığını, yaş ortalamasının ise 28,5 olduğunu bildiren Erdoğan, 65 yaş ve üzeri yaş grubunun ülke nüfusunun yüzde 7'si seviyesinde bulunduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de yaklaşık 6 milyon yaşlı insan olduğunu, bu sayının 2025 yılında 9 milyona, 2050 yılında ise 18 milyona çıkacağının tahmin edildiğini ifade etti. Yaşlı nüfustaki artışın dünyada bir çok şeyi tetikleyeceğine dikkati çeken Erdoğan, ister istemez devletlerin yaptığı harcamaların yönünü etkileyeceğini, ciddi politika değişiklikleri olacağını, bir çok alanda farklı eğilimler, ihtiyaçlar ortaya çıkacağını, eğitime yapılan yatırımların azalacağını, sağlık ve yaşlıların bakımına yapılan harcamaların artacağını anlattı.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Onun için ben iş işten geçmeden, en azından kendi adımıza mevcut durumumuzu koruyabilmemiz için her ailede en az 3 çocuk olması gerektiğini ifade ettim. Hala aynı yerde duruyorum. Bu görüşlerimi muhafaza ediyorum. Bilimsel rakamlara göre 2 olması bile gerileme demek. Bu, durumu asla korumaz. Ve 2030 yılından sonra, bırakın 2050'yi, yaşlı bir nüfusa sahip Türkiye oluruz. 3 olursa bu Türkiye'nin mevcut durumunu koruyacak, avantajlı durumumuzu muhafaza edecektir. Yaşlı vatandaşların güçlü bir ülke, güçlü bir toplum için son derece önemli olduklarının bilincindeyim. Yaşlılarımızın çok daha iyi şartlarda hayatlarını idame ettirebilmeleri için güçlü bir sosyal yapının yanı sıra güçlü bir ekonomik yapının da gerekli olduğunu hepimiz biliyoruz.''
HİNDİSTAN VE ÇİN İLE KIYASLAMA
Sağlıklı ve güçlü bir gelecek için genç nüfusu artırmanın, genç nüfus oranını belli bir seviyede tutmanın zorunluluğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Hemen söylenen laf şu; 'Tamam çocuğunuz olsun da nasıl geçindireceksiniz, nasıl eğiteceksiniz'. Bak kardeşim, bu anda Çin'in, Hindistan'ın nüfusu ne? Dünyanın en zengin ülkesi sıralamasında ilk 5'in arasında Hindistan, Çin ve Japonya'yı görüyorsunuz. Zannediyor musunuz, bu ülkelerin ortalama geçim koşulları bizden çok daha iyi olsun? Değil... Belli bir nüfusun geçim koşulları iyi ama büyük bir çoğunluğunun geçim koşulları bizimkilerden çok daha kötü. Bunları da biz görüyoruz. Eğitim konusunda vesaire konularda bizden çok çok iyi değil, biz çok yerde bizden çok çok gerideler. Şimdi biz sadece bulunduğumuz yerden bakıyoruz. Bakarsanız buradan böyle görürsünüz ama dolaşırsanız her yeri görürsünüz. 360 dereceden dünyaya bakmamız lazım. Sadece bulunduğumuz noktadan bakarsak o zaman dünyayı göremeyiz. Yöneticilerin, bizlerin sorumluluğu var, bizler imkanları hazırlayacağız. Derler ya 'Okullar olmasa milli eğitimi yönetmek ne kadar kolay olurdu'. Neye benziyor? Nüfus, çocuk olmazsa Türkiye'yi yönetmek ne kadar kolay. Yok, biz böyle demiyoruz. Biz diyoruz ki, olsun. Ne kadar nüfusumuz artarsa o kadar güçlü olacağız. Bunu böyle bilin. Hiç endişeniz olmasın."
Başbakan Erdoğan, 65 yaş üstü vatandaşların Türkiye genelinde belediye araçlarından ücretsiz faydalanabilmeleri için hazırlıkların devam ettiğini söyledi.