Aziziye ilçesi Dadaşkent semtinde yaşayan Züleyha Bingöl, 2009 yılı ocak ayında 4'üncü kattaki evinin camlarını silerken bir anda dengesini kaybedip düştü. Yardıma koşanların aceleyle taşırken ikinci kez düşürdükleri Bingöl, gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Peş peşe geçirdiği ameliyatların ardından Ankara'ya fizik tedaviye giden Bingöl'ün belden aşağısı felçli kaldı. Omurilik felçli olduğu için tekerlekli sandalyeye mahkum olan 2 çocuk annesi Bingöl, yeniden yürüyebilmek için 10 farklı ameliyat ve 1,5 yıl Ankara TSK Rehabilitasyon Merkezinde yoğun fizik tedavi süreci geçirdi. Daha sonra Trabzon ve Nevşehir gibi farklı illerde rehabilitasyon merkezlerinde fizik tedavi gördü. Bu süreçte Züleyha Bingöl'ün omurilik bölgesinde yer alan platinlerinde kırılma yaşandığı için tedaviye ara vermek zorunda kalındı. Platinler kırılıp omurgayı destekleyemeyince skolyoz başladı. Süreç kötüye gitmeye başlayınca 2017 yılında tekrar büyük bir operasyon geçirerek sırtındaki platinler yenilendi. Yeniden tedaviye başlayan Bingöl, 2017 yılında Ankara’da TSK Rehabilitasyon Merkezinde fizik tedavi gördü.
"UZUN SOLUKLU AMELİYATLAR, TEDAVİ SÜREÇLERİ GEÇİRDİM"
Bu süreçte Bingöl, Erzurum'un ev sahipliğini yaptığı 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları'ndan (UNIVERSIADE) sonra kurulan curling takımına davet edildi. Curling sporuyla tanışan Züleyha Bingöl, kısa sürede milli formayı sırtına giydi. Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı'yla çok sayıda uluslararası müsabakaya katılan Bingöl, 2018 yılında girdiği üniversite sınavında Atatürk Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Büro Yönetimi Bölümü'nü kazandı. Okulu bitirip, bir yandan iş, bir yandan ev, bir yandan da spor hayatını sürdüren Bingöl, 2017’de ara verdiği fizik tedaviye 5 yıl sonra Dadaşkent semtindeki evine yakın rehabilitasyon merkezinde yeniden başladı. Özel sporcular hareket eğitim uzmanı Muhammet Buğra Atmaca’nın yardımcı olduğu Bingöl, pes etmeden çalışmasının meyvelerini aldı. Tedavi sürecinde doktorların 'Bir daha asla yürüyemeyeceksin, hatta oturamayacaksın' dediği Züleyha Bingöl, ilk adımlarını attı.
Geçirdiği kaza sonrası 15 yıldır tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürdüğünü ifade eden Bingöl, şunları söyledi “2009 yılında geçirmiş olduğum kaza sonrası omurilik hasarı aldım. Yaklaşık 15 yıldır tekerlekli sandalyede hayatımı devam ettiriyorum. Uzun soluklu ameliyatlar, tedavi süreçleri geçirdim. Yürüme yetimi kaybetmiş olmak tabii ki hem psikolojik anlamda hem fiziksel anlamda çok zor. Bu süreçte mücadeleyi bırakmamak tedaviyle, farklı alanlarda uğraşılarla hayatta tutunmak gerekiyor. Ben de bu şekilde hayatın içinde var olmak için uğraşımı sürdürüyorum. Zaman zaman tedavime ara vermek zorunda kaldım. Şimdi evime yakın olan merkezde yeniden tedaviye başladım. Sporcu olduğum için burada hem fiziki tedavimi yapıyorum hem de kendimi güçlendiriyorum. Çok yorucu bir süreç ama benim yorulmaya hakkım yok. Çünkü böyle olmazsam kaybolup gideceğimi düşünüyorum. Ben bir anneyim. Çocuklarım için de ayakta durmam gerekiyor. Onlar için de bu mücadeleyi veriyorum. Spor benim için hayata açılan bir pencere olmuştu. Tedavi sürecinde geçirdiğimiz ameliyatlar sonrası doktorum, 'Bir daha asla yürüyemeyeceksin, hatta oturamayacaksın' demişti. İnsan isteyince bir şeyleri gerçekten Allah da yardım ediyor. Allah kapıların en güzelini, hayırlısını açandır. Bu konuda hepimiz inanmış insanlarız. Çalışmak, uğraşmak lazım. Ben de çok çalıştım, çok uğraştım. Mücadeleyi hiç bırakmadım. Yürüteçlerle, ortezlerle adımlamaya başladım. Hayat çok güzel. Hayat bizlere sunulmuş bir armağan. Hayattan vazgeçmemek pes etmemek lazım.
"YENİDEN AYAKTA OLDUĞUM İÇİN ÇOK HEYECANLIYIM"
Yaklaşık 15 yıldan sonra ayağa kalmanın ve ilk adımı atmanın heyecanını yaşadığını belirten Bingöl, “Size ilk adımımı şöyle anlatayım. Adımımı sanki bir boşluğa atar gibiyim. Çünkü biz omurilik felçliler, belden aşağı vücudumuzu hissetmiyoruz ve hareketlerimiz yok denecek kadar zayıf. Aslında adım atıyorsunuz ama normal bir adım değil bu. Yani boşluğa adım atar gibi. Ama hayatta olmak, yeniden sizinle böyle yan yana aynı hizadan bakmak gerçekten çok güzel bir duygu. Yeniden ayakta olduğum için çok heyecanlıyım. 'Hiç yürüyemezsin' denmesine rağmen ayakta durabilmek bile bence çok büyük bir başarı. ‘Oturamaz’ denilen Züleyha şimdi ayakta size röportaj veriyor diye konuştu.
"EVLERİNDE HAPİS OLMUŞ ENGELLİ ARKADAŞLAR DA BUNU BAŞARABİLİR"
Kendilerini evlerine kapatmış engellilere de seslenen Bingöl, onların da kendileri için mücadele verebileceklerini söyledi. Bingöl, “Evlerinden çıkmak istemeyen, kendilerini evlerine kapatmış olan engelli bireylere de bir çağrım var. Ben bu mücadeleyi verebiliyorsam onlar da verebilir. Ben bazı şeyleri yapabiliyorsam, bu mücadeleye verebiliyorsam onlar da verebilirler. Evlerinde hapis olmuş engelli arkadaşlar da bunu başarabilir dedi.
"UZUN SOLUKLU AMELİYATLAR, TEDAVİ SÜREÇLERİ GEÇİRDİM"
Bu süreçte Bingöl, Erzurum'un ev sahipliğini yaptığı 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları'ndan (UNIVERSIADE) sonra kurulan curling takımına davet edildi. Curling sporuyla tanışan Züleyha Bingöl, kısa sürede milli formayı sırtına giydi. Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı'yla çok sayıda uluslararası müsabakaya katılan Bingöl, 2018 yılında girdiği üniversite sınavında Atatürk Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Büro Yönetimi Bölümü'nü kazandı. Okulu bitirip, bir yandan iş, bir yandan ev, bir yandan da spor hayatını sürdüren Bingöl, 2017’de ara verdiği fizik tedaviye 5 yıl sonra Dadaşkent semtindeki evine yakın rehabilitasyon merkezinde yeniden başladı. Özel sporcular hareket eğitim uzmanı Muhammet Buğra Atmaca’nın yardımcı olduğu Bingöl, pes etmeden çalışmasının meyvelerini aldı. Tedavi sürecinde doktorların 'Bir daha asla yürüyemeyeceksin, hatta oturamayacaksın' dediği Züleyha Bingöl, ilk adımlarını attı.
Geçirdiği kaza sonrası 15 yıldır tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürdüğünü ifade eden Bingöl, şunları söyledi “2009 yılında geçirmiş olduğum kaza sonrası omurilik hasarı aldım. Yaklaşık 15 yıldır tekerlekli sandalyede hayatımı devam ettiriyorum. Uzun soluklu ameliyatlar, tedavi süreçleri geçirdim. Yürüme yetimi kaybetmiş olmak tabii ki hem psikolojik anlamda hem fiziksel anlamda çok zor. Bu süreçte mücadeleyi bırakmamak tedaviyle, farklı alanlarda uğraşılarla hayatta tutunmak gerekiyor. Ben de bu şekilde hayatın içinde var olmak için uğraşımı sürdürüyorum. Zaman zaman tedavime ara vermek zorunda kaldım. Şimdi evime yakın olan merkezde yeniden tedaviye başladım. Sporcu olduğum için burada hem fiziki tedavimi yapıyorum hem de kendimi güçlendiriyorum. Çok yorucu bir süreç ama benim yorulmaya hakkım yok. Çünkü böyle olmazsam kaybolup gideceğimi düşünüyorum. Ben bir anneyim. Çocuklarım için de ayakta durmam gerekiyor. Onlar için de bu mücadeleyi veriyorum. Spor benim için hayata açılan bir pencere olmuştu. Tedavi sürecinde geçirdiğimiz ameliyatlar sonrası doktorum, 'Bir daha asla yürüyemeyeceksin, hatta oturamayacaksın' demişti. İnsan isteyince bir şeyleri gerçekten Allah da yardım ediyor. Allah kapıların en güzelini, hayırlısını açandır. Bu konuda hepimiz inanmış insanlarız. Çalışmak, uğraşmak lazım. Ben de çok çalıştım, çok uğraştım. Mücadeleyi hiç bırakmadım. Yürüteçlerle, ortezlerle adımlamaya başladım. Hayat çok güzel. Hayat bizlere sunulmuş bir armağan. Hayattan vazgeçmemek pes etmemek lazım.
"YENİDEN AYAKTA OLDUĞUM İÇİN ÇOK HEYECANLIYIM"
Yaklaşık 15 yıldan sonra ayağa kalmanın ve ilk adımı atmanın heyecanını yaşadığını belirten Bingöl, “Size ilk adımımı şöyle anlatayım. Adımımı sanki bir boşluğa atar gibiyim. Çünkü biz omurilik felçliler, belden aşağı vücudumuzu hissetmiyoruz ve hareketlerimiz yok denecek kadar zayıf. Aslında adım atıyorsunuz ama normal bir adım değil bu. Yani boşluğa adım atar gibi. Ama hayatta olmak, yeniden sizinle böyle yan yana aynı hizadan bakmak gerçekten çok güzel bir duygu. Yeniden ayakta olduğum için çok heyecanlıyım. 'Hiç yürüyemezsin' denmesine rağmen ayakta durabilmek bile bence çok büyük bir başarı. ‘Oturamaz’ denilen Züleyha şimdi ayakta size röportaj veriyor diye konuştu.
"EVLERİNDE HAPİS OLMUŞ ENGELLİ ARKADAŞLAR DA BUNU BAŞARABİLİR"
Kendilerini evlerine kapatmış engellilere de seslenen Bingöl, onların da kendileri için mücadele verebileceklerini söyledi. Bingöl, “Evlerinden çıkmak istemeyen, kendilerini evlerine kapatmış olan engelli bireylere de bir çağrım var. Ben bu mücadeleyi verebiliyorsam onlar da verebilir. Ben bazı şeyleri yapabiliyorsam, bu mücadeleye verebiliyorsam onlar da verebilirler. Evlerinde hapis olmuş engelli arkadaşlar da bunu başarabilir dedi.