Önce Ocak ayında Haiti sallandı. Yüzbinlerce kişinin hayatını kaybettiği bu depremden birkaç hafta sonra Şili'de 8.8 büyüklüğünde başka bir deprem daha meydana geldi. Şili depreminin sıcaklığı geçmeden bir deprem haberi de bu sabah Elazığ’dan geldi.
İlişkili Haberler
İki ay içinde binlerce can kaybına neden olan depremler yerkabuğunda olağandışı bir hareketlenmenin varlığına mı işaret ediyor, yoksa zaten beklenen depremlerin kısa sürelerle oluşması birer tesadüf mü?
Prof. Dr. Ali Pınar ntvmsnbc’ye büyük depremlerde oluşan yüzey dalgalarının dünyayı gezdiğini ve bunların bazen depremleri tetiklediğini söylerken, Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Mustafa Erdik, NTV'ye yaptığı açıklamada son 2 ayda yaşanan 3 depremin birbirleriyle ilişkisi olmadığını söyledi.
PROF. TUNCAY: OLAĞANDIŞI BİR DURUM YOK
Prof. Dr. Tuncay Taymaz (İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi)
Olağandışı bir durum yok. Şili depremi de, Haiti depremi de beklenen depremlerdi. Bu bölgeler zaten depremselliğin yoğun olduğu bölgeler. Elazığ depremini ele aldığımızda, bu depremin de beklenmediğini söyleyemeyiz.
Karlıova’dan bir nokta alıp, bunu İskenderun’un güneyine kadar ilerlettiğimizde Doğu Anadolu Fayı’nı çizmiş oluyoruz. Yaklaşık 750 km uzunluğundaki bu hatta, 1971 Bingöl, 1964 Malatya, 1984 Doğu Beyazıt depremleri gerçekleşmişti. Bu fay hattı, Kuzey Anadolu fay hattı kadar aktif değil, onun kadar büyük deprem üretmiyor ama yine de bu fay hattı üzerinde gelecekte de 7 büyüklüğünde bir deprem bekleniyor.
Son Elazığ depremi, doğrudan Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde gerçekleşmedi. Bu faya paralel ikincil bir fay hattında gerçekleşti. Bu alanda da 5,5-6 büyüklüğündeki bir depremin olması anormal değil. Elazığ-Hazar bölgeleri arasında, bu büyüklükteki depremler yaşanıyor.
DOĞU ANADOLU FAYINI TETİKLEMEZ
Her ne kadar deprem nedeniyle can kaybı ve hasar yaşanmışsa da bunun sebebi depremin büyüklüğü değil, yapılaşmadaki hatalardır. Gerçekte Elazığ depreminin enerjisi düşük. Bu depremin ardından 5-5 buçuk büyüklüğündekiartçı depremler beklenebilir. Ancak Elazığ enerjisi düşük olduğu için, bu son depremin Doğu Anadolu Fay Hattı’nı tetiklemesi mümkün değil.
Prof. Dr. Tuncay Taymaz (İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi)
Olağandışı bir durum yok. Şili depremi de, Haiti depremi de beklenen depremlerdi. Bu bölgeler zaten depremselliğin yoğun olduğu bölgeler. Elazığ depremini ele aldığımızda, bu depremin de beklenmediğini söyleyemeyiz.
Karlıova’dan bir nokta alıp, bunu İskenderun’un güneyine kadar ilerlettiğimizde Doğu Anadolu Fayı’nı çizmiş oluyoruz. Yaklaşık 750 km uzunluğundaki bu hatta, 1971 Bingöl, 1964 Malatya, 1984 Doğu Beyazıt depremleri gerçekleşmişti. Bu fay hattı, Kuzey Anadolu fay hattı kadar aktif değil, onun kadar büyük deprem üretmiyor ama yine de bu fay hattı üzerinde gelecekte de 7 büyüklüğünde bir deprem bekleniyor.
Son Elazığ depremi, doğrudan Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde gerçekleşmedi. Bu faya paralel ikincil bir fay hattında gerçekleşti. Bu alanda da 5,5-6 büyüklüğündeki bir depremin olması anormal değil. Elazığ-Hazar bölgeleri arasında, bu büyüklükteki depremler yaşanıyor.
DOĞU ANADOLU FAYINI TETİKLEMEZ
Her ne kadar deprem nedeniyle can kaybı ve hasar yaşanmışsa da bunun sebebi depremin büyüklüğü değil, yapılaşmadaki hatalardır. Gerçekte Elazığ depreminin enerjisi düşük. Bu depremin ardından 5-5 buçuk büyüklüğündekiartçı depremler beklenebilir. Ancak Elazığ enerjisi düşük olduğu için, bu son depremin Doğu Anadolu Fay Hattı’nı tetiklemesi mümkün değil.
PROF. PINAR: UZAKTAN TETİKLEME OLABİLİR
Prof. Dr. Ali Pınar (İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü)
Yaşanan depremin Haiti ya da Şili depremi ile doğrudan ilgili olduğunu söylemek zor. Bu konuda kesinlik belirtemeyiz. Ama büyük depremlerde oluşan yüzey dalgalarının dünyayı gezdiğini ve bunların bazen depremleri tetiklediğini biliyoruz. Literatürde buna ‘uzak tetikleme’ diyoruz. Ancak bunun olması için fay üzerinde bir enerji birikiminin, yeterince gerilmenin olması gerekiyor.
Son dönemde yaşanan depremlerin sıklığı olağandışı bir durum değil. Haiti ve Şili depremleri Pasifik levhasının hareketi nedeniyle gerçekleşti ve bu beklenmeyen bir şey değildi. Yaklaşık 500 kilometre uzunluundaki Pasifik levhası her yıl 8-9 santimetre yer değiştiriyor. Bu, Kuzey Anadolu Fay hattı yaklaşık 2, Doğu Anadolu Fay hattı ise 1 santimetre civarında. Bu nedenle Şili’deki deprem, Türkiye’de gerçekleşenlerden daha büyüktü. Şili’de en son 1960’da büyük bir deprem gerçekleşmişti. Her sene 8-9 santimetrelik atım olduğu gözönüne alınırsa, buradaki fay hattında 4-5 metrelik bir atım olduğunu söyleyebiliriz.
MARMARA DEPREMİ BEKLENİYOR
Zaten Marmara Denizi’nde bir deprem beklenmesinin nedeni de bu. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın her yıl 2 santimetre yer değiştirdiğini ve uzun süredir burada deprem olmadığını bildiğimiz için burada bir depremin olabileceği söyleniyor.
GERİLİMİ FAZLA AZALTMADI
Doğu Anadolu Fay hattının aktif bir fay olduğunu biliyoruz. Fay hatlarının çizgisel olarak değil, 20-30 kilometre genişliğindeki bir hat olarak düşünmek gerekiyor. Dolayısıyla son yaşanan depremin bu fay ile bağlantılı olduğu söylenebilir. Ancak bu, Doğu Anadolu Fay hattındaki gerilimi büyük oranda azalttığı anlamına gelmiyor. 6 büyüklüğündeki bir deprem yaklaşık 10 kilometrelik bir kırılma ve 20-30 santimetrelik bir atım anlamına geliyor. Bu da Doğu Anadolu Fayı üzerindeki gerilimler sonucunda çıkması gereken enerjinin çok altında bir enerjinin açığa çıktığı anlamına geliyor.
Prof. Dr. Ali Pınar (İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü)
Yaşanan depremin Haiti ya da Şili depremi ile doğrudan ilgili olduğunu söylemek zor. Bu konuda kesinlik belirtemeyiz. Ama büyük depremlerde oluşan yüzey dalgalarının dünyayı gezdiğini ve bunların bazen depremleri tetiklediğini biliyoruz. Literatürde buna ‘uzak tetikleme’ diyoruz. Ancak bunun olması için fay üzerinde bir enerji birikiminin, yeterince gerilmenin olması gerekiyor.
Son dönemde yaşanan depremlerin sıklığı olağandışı bir durum değil. Haiti ve Şili depremleri Pasifik levhasının hareketi nedeniyle gerçekleşti ve bu beklenmeyen bir şey değildi. Yaklaşık 500 kilometre uzunluundaki Pasifik levhası her yıl 8-9 santimetre yer değiştiriyor. Bu, Kuzey Anadolu Fay hattı yaklaşık 2, Doğu Anadolu Fay hattı ise 1 santimetre civarında. Bu nedenle Şili’deki deprem, Türkiye’de gerçekleşenlerden daha büyüktü. Şili’de en son 1960’da büyük bir deprem gerçekleşmişti. Her sene 8-9 santimetrelik atım olduğu gözönüne alınırsa, buradaki fay hattında 4-5 metrelik bir atım olduğunu söyleyebiliriz.
MARMARA DEPREMİ BEKLENİYOR
Zaten Marmara Denizi’nde bir deprem beklenmesinin nedeni de bu. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın her yıl 2 santimetre yer değiştirdiğini ve uzun süredir burada deprem olmadığını bildiğimiz için burada bir depremin olabileceği söyleniyor.
GERİLİMİ FAZLA AZALTMADI
Doğu Anadolu Fay hattının aktif bir fay olduğunu biliyoruz. Fay hatlarının çizgisel olarak değil, 20-30 kilometre genişliğindeki bir hat olarak düşünmek gerekiyor. Dolayısıyla son yaşanan depremin bu fay ile bağlantılı olduğu söylenebilir. Ancak bu, Doğu Anadolu Fay hattındaki gerilimi büyük oranda azalttığı anlamına gelmiyor. 6 büyüklüğündeki bir deprem yaklaşık 10 kilometrelik bir kırılma ve 20-30 santimetrelik bir atım anlamına geliyor. Bu da Doğu Anadolu Fayı üzerindeki gerilimler sonucunda çıkması gereken enerjinin çok altında bir enerjinin açığa çıktığı anlamına geliyor.
PROF. KASAPOĞLU: D. ANADOLU'DA YAKINDA BİR DEPREM YOK
Prof. Dr. Elçin Kasapoğlu (Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Bölümü)
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nin verilerinin doğru olduğunu düşünüyorum. Buna göre Elazığ depremi Doğu Anadolu Fayı üzerinde gerçekleşti. Bu beklenen bir depremdi, yaklaşık 200 yıldır bu fay üzerinde bir enerji birikimi sözkonusuydu.
Gerçekleşen deprem orta büyüklükte ve Doğu Anadolu Fay Hattı’nın kuzey bölümünde gerçekleşti. Doğu Anadolu Fayı en fazla 7 büyüklüğündeki bir deprem üretebiliyor. Elazığ depremi sonrasında ortaya çıkan enerji nedeniyle yakın gelecekte bu fay üzerinde büyük bir deprem beklemiyorum.
ERZİNCAN ÇEVRESİNE DİKKAT
Ancak Doğu Anadolu Fay hattı, kuzeyde Karlıova’da Kuzey Anadolu fayı ile birleşiyor. Bu nedenle Elazığ depreminin Kuzey Anadolu Fay hattının bu bölümünü bir tetikleme olasılığı var. Ancak bunu kesin olarak söylemek mümkün değil. Böyle bile olsa bu Kuzey Anadolu Fay hattının batı ucunu, yani Marmara Denizi’ndeki bölümlerini etkilemez. Erzincan kesimlerini etkileme olasılığı var ama bunu da kesin olarak söylemek mümkün değil.
Prof. Dr. Elçin Kasapoğlu (Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Bölümü)
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nin verilerinin doğru olduğunu düşünüyorum. Buna göre Elazığ depremi Doğu Anadolu Fayı üzerinde gerçekleşti. Bu beklenen bir depremdi, yaklaşık 200 yıldır bu fay üzerinde bir enerji birikimi sözkonusuydu.
Gerçekleşen deprem orta büyüklükte ve Doğu Anadolu Fay Hattı’nın kuzey bölümünde gerçekleşti. Doğu Anadolu Fayı en fazla 7 büyüklüğündeki bir deprem üretebiliyor. Elazığ depremi sonrasında ortaya çıkan enerji nedeniyle yakın gelecekte bu fay üzerinde büyük bir deprem beklemiyorum.
ERZİNCAN ÇEVRESİNE DİKKAT
Ancak Doğu Anadolu Fay hattı, kuzeyde Karlıova’da Kuzey Anadolu fayı ile birleşiyor. Bu nedenle Elazığ depreminin Kuzey Anadolu Fay hattının bu bölümünü bir tetikleme olasılığı var. Ancak bunu kesin olarak söylemek mümkün değil. Böyle bile olsa bu Kuzey Anadolu Fay hattının batı ucunu, yani Marmara Denizi’ndeki bölümlerini etkilemez. Erzincan kesimlerini etkileme olasılığı var ama bunu da kesin olarak söylemek mümkün değil.