Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs salgınında alınan tedbirler sebebiyle işine ara veren, işi yavaşladığı ve geliri azaldığı için sıkıntı çeken vatandaşların olduğunu belirterek, "Özellikle de devletin tüm imkanlarını bu vatandaşlarımızın hizmetine sunarak zor zamanlarında yanlarında olduğumuzu gösterdik." dedi.
Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde video konferans yöntemiyle düzenlenen ve 4 saat süren Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, vatandaşların geçmiş Ramazan Bayramanı kutladı.
Salgın sebebiyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının gönüllere uygun bir bayram yapmaktan mahrum bırakmış olsa da kalplerdeki sevginin ve umudun hep korunduğunu, hatta güçlendirildiğini ifade eden Erdoğan, yaklaşık 2,5 aydır yaşanılan bu musibetin hayata, elimizdekilere dair bir muhasebe yapma imkanı verdiğini dile getirdi.
Erdoğan, geleceğe dün olduğundan çok daha berrak ve olgun şekilde bakılabilen bir gönül ve zihin dinginliği kazanıldığını düşündüğünü vurgulayarak, "Hele hele salgının çok büyük kıyımlara yol açtığı ülkelerle kendimizi mukayese ettiğimizde hep birlikte elimizdeki nimetlere şükrettiğimizi gayet yakından biliyorum. Elbette alınan tedbirler sebebiyle işine ara verdiği, işi yavaşladığı, geliri azaldığı için sıkıntı çeken vatandaşlarımız olmuştur. Özellikle de devletin tüm imkanlarını bu vatandaşlarımızın hizmetine sunarak zor zamanlarında yanlarında olduğumuzu gösterdik." diye konuştu.
Ülke genelinde 5,5 milyon kişiye karşılıksız biner lira dağıtarak sıkıntılarını hafifletmeye çalıştıklarını, yine 4,5 milyon vatandaşın istihdamını kısa çalışma ödeneği, asgari ücret desteği, nakit desteği gibi yöntemlerle desteklediklerini anlatan Erdoğan, vergi ve sigorta primi ertelemeleriyle, düşük maliyetli kredi desteği gibi daha pek çok yöntemle büyüklü, küçüklü tüm işletmelerin ayakta kalmasını temin ettiklerini kaydetti.
Erdoğan, önümüzdeki dönemde de vatandaşların ve iş dünyasının yanında olmayı sürdüreceklerini belirterek, şöyle devam etti.
"Türkiye'nin salgının önlenmesinde ve can kaybında dünyada örnek alınan bir konuma gelmesi 83 milyon olarak hepimizin ortak başarısıdır. Bu süreçte fedakarca görev yapan sağlık personelimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Aldığımız tedbirlerin uygulamaları 81 il ve 922 ilçede valilerimiz, kaymakamlarımız, emniyet ve jandarma teşkilatlarımız tarafından yürütüldü. Sokağa çıkma kısıtlaması getirilen yaklaşık 8 milyon, 65 yaş üstü vatandaşımız ile 25 milyondan fazla 20 yaş altı gencimizin her türlü ihtiyaçları Vefa Sosyal Destek Grupları tarafından karşılandı. Bugüne kadar Vefa Sosyal Destek Grupları toplam 6 milyon 240 binin üzerinde talebe cevap verdi."
"SON 2,5 AYDAKİ KAYIPLARIMIZI ÇOK KISA SÜREDE GERİ ALACAĞIZ"
Halkın yaptığı hiçbir fedakarlığın boşa gitmediğinden emin olmasını isteyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Allah'ın izni, milletimizin gayreti, devletimizin katkısıyla son 2,5 aydaki kayıplarımızın hepsini de hem de çok kısa sürede ziyadesiyle geri alacağımızdan en küçük bir şüphemiz yoktur. Ülke ve millet olarak birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı güçlü tuttuğumuz müddetçe Rabb'im bizlerin önünde nice kapılar açacaktır. Nitekim siyasi ve ekonomik bakımdan yeniden yapılanma sürecinde olan küresel sistemde Türkiye'nin gerçekten çok iyi bir yere geleceğinin işaretlerini şimdiden almaya başladık. Sanayide, teknolojide, ticarette, tarımda, enerjide, ulaşımda sağlıkta, eğitimde, sporda, savunma sanayisinde, velhasıl hayatın her alanında Türkiye parlayan bir yıldız olarak öne çıkıyor."
Erdoğan, son 18 yılda demokraside ve ekonomide kat edilen büyük mesafenin geleceğe güvenle bakmada en önemli güç ve moral kaynağı olduğunu dile getirerek, bu süreçte milletin önüne kurulan tüm tuzakları birer birer bozarak 2023 hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılığını gösterdiklerini kaydetti.
"Rabb'imizin 'Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır olabilir' emri ilahisine inşallah bir kez daha mazhar olacağımız bir süreç yaşıyoruz" diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bir asır önce 'hasta adam' yaftasıyla tarihten silinmeye çalışılan Türk milletinin bugün, hastaların ümidi olarak öne çıkması dahi başlı başına bir ibret vesikasıdır. İnşallah bundan sonrası daha kolaydır. Kendimize güveniyoruz, halkımıza ve devletimize güveniyoruz. Aydınlık bir geleceğin bizi beklediğine yürekten inanıyoruz."
Yarın İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünde milletle birlikte çok güzel programlara şahitlik edeceklerini aktaran Erdoğan, "Önce, Sancaktepe'de iki ayda inşa ettiğimiz 1008 yataklı Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nin açılışını yapacağız. Akşam saatlerinde Okçular Vakfı'nın Fetih Kupası yarışmaları gerçekleştirilecek. Bunun ardından ise Kültür ve Turizm Bakanlığımızın düzenlediği Fetih Şöleni kapsamında, Ayasofya'da Fetih Suresi okunacak ve dualar edilecek. Milletimizin fetih sevincini bu programlarla hep birlikte yaşamaya çalışacağız. Bu vesileyle Fatih Sultan Mehmet Han başta olmak üzere bu toprakları bize vatan kılan tüm gazilerimizi, şehitlerimizi, kahramanlarımızı hürmetle yad ediyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığı önemli dönüm noktaları olduğuna değinerek, bunların bir kısmının üzüntüyle bir kısmının mutlulukla hatırlandığını belirtti.
27 Mayıs 1960 darbesi ve sonrasında yaşananların, üzüntüyle hatırlanan dönemlerden biri olduğunu ifade eden Erdoğan, dün açılışını yaptıkları eski adıyla Yassıada, milletin verdiği isimle Yaslıada, 2013 yılında verdikleri isimle Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın bu dönemin adeta sembolü olduğunu söyledi.
27 Mayıs'ın, Türkiye'ye darbe virüsünün ilk girdiği tarih olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Maalesef bu tarihten sonra darbe, cunta, muhtıra, bildiri veya darbe girişimi şeklinde demokrasimize yönelik pek çok saldırıyla karşı karşıya kaldık. En son 15 Temmuz'da darbe girişimini hep birlikte yaşadık. Milli iradeyi esir alma amacı taşıyan bu tür darbelerin veya girişimlerin ülkemize çok ağır maliyeti olmuştur. Daha da çarpıcı olanı milli iradeye yönelik hemen her saldırının Türkiye'nin büyük kalkınma hamleleri başlattığı dönemlerin ardından gelmesidir. İlk darbenin ardından geçen 60 yıla baktığımızda bu durumu inkarı mümkün olmayan bir gerçek olarak görüyoruz.
Cumhuriyetin ilk yıllarında çok zor şartlarda başlatılan kalkınma hamlesinin kazanımları, Gazi Mustafa Kemal'in sağlığını kaybetmesi ve vefatının akabinde tek parti CHP'si döneminde tamamen heba edilmiştir. Milletin baskısıyla geçilen çok partili siyasi hayatın ardından demokrat partinin iktidara gelmesiyle Menderes ve arkadaşları yeni bir kalkınma hamlesi başlattı. Türkiye daha önce birer ikişer tanesine sahip olduğu hidroelektrik barajlarına 18 tane, sulama barajlarına 8 tane, limanlarına 11 tane, havalimanlarına 5 tane, rafinerilerine 3 tane ilave etti. Ayrıca ülkemizin dört bir yanında 13 şeker fabrikası, 19 çimento fabrikası, 82 hububat silosu, 88 büyük ölçekli fabrika kuruldu. Milli geliri 3 kat artan Türkiye 2. Dünya Savaşı sonrası yeniden yapılanan küresel ekonomide hak ettiğini alma yolunda ilerliyordu."
27 Mayıs darbesiyle bu sürecin kesintiye uğratıldığını, Türkiye'nin yeniden uzun yıllar boyunca sürecek siyasi ve ekonomik istikrarsızlık bataklığına sürüklendiğini belirten Erdoğan, "Menderes ve arkadaşları, ülkemize ve milletimize yaptıkları hizmetlerin bedelini, ağır işkencelerle hakaretlerle hapis yatarak ve idam sehpasına yürüyerek ödemiştir." dedi.
Yassıada'da kurulan ve tam bir hukuk katliamı örneği olan düzmece mahkemelerde aylar süren yargılamaların yapıldığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sonuçta, Başbakan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilirken yüzlerce kişi de uzun yıllar hapis yattı. İdam sehpasına yiğitçe yürüyen Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın milletimizin yüreğinde bıraktığı acı, hala tazedir. Rahmetli Özal, bu üç kahramanın mezarlarını İstanbul'a taşıyarak, ilk adımı atmıştı. Biz de Türkiye'nin, 60 yıl önceki kara günlerine şahitlik eden Yassıada'yı, istiklalimizin ve istikbalimizin sembolü haline dönüştürmeyi istedik.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimizle birlikte burayı Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirecek yatırımları 5 yılda tamamlayarak, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile birlikte dün resmen hizmete açtık. Oteli, kongre salonu, müzesi, camisi ve diğer tesisleriyle Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nı, rahmetli Menderes ve arkadaşlarının hatıralarını yaşatacak bir mekan haline getirdik. Tabii burası ulusal, uluslararası her türlü toplantıya ev sahipliği yapacak olan bir ada. Rabb'ime, bize 60 yıl sonra bu dönüşümü gerçekleştirme imkanı sağladığı için hamd ediyorum. Menderes ve arkadaşlarını bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Ülkemizin yeniden aynı acıları yaşamaması konusundaki kararlılığımızın altını da tekrar çizmek istiyorum. "
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Milletimizin 15 Temmuz'da ortaya koyduğu güçlü irade ve cesaret, Türkiye'de darbeler, cuntalar, vesayet dönemlerinin inşallah artık kapandığının işaretidir. Milli iradeden güç alarak yönetime gelmek yerine hala darbelerden, terörden, kaostan, sokak olaylarından medet umanlara milletimiz asla fırsat vermeyecektir. Rahmetli Menderes'le bizim fotoğrafımızı yan yana koyarak akıbetlerimizi hatırlatan faşistlere bugün de rastlanması teyakkuzu elden bırakmamamız gerektiğini gösteriyor.
Bu ülkede ezanları susturmaya, bayrakları indirmeye, milletin vermediği gücü gasp etmeye, halkına hizmet edenleri idama göndermeye artık kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu yıl 949. yıl dönümüne ulaştığımız Malazgirt Zaferi'ndeki, yarın 567. yıl dönümünü kutlayacağımız İstanbul'un fethindeki ruh, heyecan ve kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'ü milletimiz için yepyeni bir şahlanış vesilesi haline getirmek için gece gündüz çalışmaktan bir an bile geri durmayacağız. Büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru demokrasimizi ve ekonomimizi sürekli daha ileriye taşıyarak yürümeyi son nefesimize kadar sürdüreceğiz."
Türkiye'nin, milletin verdiği destekle süreci, sağlık hizmetleriyle ve diğer tedbirlerle en az sıkıntıyla geçiren ülkelerin başında geldiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sadece ülke içindeki insanımıza sahip çıkmakla kalmadık, 126 farklı devletten 75 bin vatandaşımızı, 365 uçak, 34 karayolu ve 10 deniz yolu seferiyle ülkemize getirdik.
Moritanya'dan Bolivya'ya kadar, nerede olursa olsun hiçbir vatandaşımızı sahipsiz bırakmadık.
Bunun yanında ülkemizden yardım veya ürün talep eden 135 ülkeden 100'üne cevap vermeyi başardık.
Salgın sürecinde dünya genelindeki 246 misyonumuzla yurt dışındaki vatandaşlarımız ve muhatap ülkeler nezdinde çok güçlü bir koordinasyon sağladık.
Ülkemiz içinde ise 65 yaş üstü büyüklerimiz ile 20 yaş altı evlatlarımız başta olmak üzere getirdiğimiz kısıtlamalara hassasiyetle riayet eden tüm vatandaşlarımıza şahsım, ailem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alınan tedbirler sayesinde yeni hasta sayısı ile yoğun bakım ve solunum cihazına bağlı hasta sayısının sürekli azaldığını aktararak, "Testleri yaygınlaştırarak, takipleri tavizsiz sürdürerek, salgını kontrol altında tutuyoruz.
Hastalığın tedavisinde ihtiyaç duyulan ilaçların ve cihazların üretimi konusunda da epeyce mesafe kat ettik.
Yurt dışı temininin ve özel sektörün desteğinin yanı sıra Milli Savunma Bakanlığı ilaç fabrikaları da üretime başladı." diye konuştu.
Solunum cihazı üretiminin özel sektör ile Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu vasıtasıyla sürdürüldüğünü aktaran Erdoğan, "Şu ana kadar ürettiğimiz 3 bin 626 solunum cihazının 1000 adedini de ihraç ettik.
Makine ve Kimya Endüstrisi kurumumuz, üretim kapasitemizin artmasına büyük katkı sağlayan maske cihazı ile termal kamera imalatına da başladı.
Dikkatle takip ettiğimiz tüm bu gelişmeler bize yeni normal dediğimiz süreçte gereken adımları atma imkanı sağladı." dedi.
KABİNE TOPLANTISINDA ALINAN YENİ KARARLAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 1 aydır normalleşme takviminde yer alan hususları, gelişmeleri yakından takip edip her hafta peyderpey açıkladıklarını belirterek, bu hafta itibarıyla Kabine Toplantısı'nda alınan yeni kararları ise şöyle sıraladı:
"Şehirlerarası seyahat sınırlaması 1 Haziran'dan itibaren tamamıyla kaldırılmıştır. Gelişmeleri takip ederek, olumsuz bir durum görmemiz halinde bazı illerimiz için bu kısıtlamayı yeniden getirebiliriz. İdari izinde bulunan veya esnek çalışma sistemine dahil olan kamu personeli, 1 Haziran tarihi itibarıyla normal mesaiye başlayacaklar. Kreşler ve gündüz bakım evlerinin tamamı da buna uygun şekilde 1 Haziran'da açılacak. Sağlık Bakanlığı tarafından tanımlanan ve takibi yapılan kronik hastalığı olan kamu personelinin durumları, kurumlarınca değerlendirilecek. Sokağa çıkma kısıtlamalarının bazılarını bir müddet daha sürdürmekte fayda görüyoruz. 65 yaş ve üstünün sokağa çıkma sınırlaması ve pazar günleri 14.00-20.00 saatleri arasında istisna kapsamında olma uygulaması devam edecek."
Esnaf ve sanatkar olarak işletme sahibi 65 yaş üstü vatandaşların maske, mesafe, temizlik şartına riayet şartıyla işlerinin başında olabileceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu üç kavram çok önemli: Maske, mesafe ve temizlik. 20 yaş altıyla ilgili sokağa çıkma uygulamasını da 18 yaşa indiriyoruz ve 0-18 yaş grubunun tamamı, çarşamba ve cuma günleri, 14.00-20.00 saatleri arasında sokağa çıkma sınırlamasına tabi olmayacak. Yani ikili sistem yok. Artık bunu teke indiriyoruz. Önümüzdeki pazartesi, yani 1 Haziran tarihi itibarıyla restoran, kafe, pastane, kıraathane, çay bahçeleri, dernek lokali, yüzme havuzu, kaplıca türü işletmeler belirlenen kurallar dahilinde saat 22.00'ye kadar hizmet vermeye başlayacak. Eğlence mekanları ile nargile satışı bu kapsamın dışındadır. Sadece kendi müşterilerine hizmet veren turizm tesislerinin bünyesindeki işletmeler saat sınırlamasına tabi değildir. Yol güzergahlarındaki dinlenme tesisleri de 1 Haziran'da hizmet vermeye devam edecek."
"ÜÇ VAZGEÇİLMEZİMİZ: MASKE, MESAFE, TEMİZLİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmelere göre hem kapsamı hem saatleri ayrıca değerlendireceklerini de belirterek, şöyle konuştu:
"Plajlar, milli parklar ve bahçeler, belirlenen kurallar dahilinde 1 Haziran'dan itibaren faaliyete geçebilecek. Müze ve ören yerleri 1 Haziran'da onlar da açılıyor. Hayvan satış yerleri 1 Haziran'dan, hipodromlar 10 Haziran'dan itibaren yeniden faaliyete geçebilecek. Bireysel sporlarla ilgili sınırlamalar kaldırılmıştır. Spor tesisleriyle içlerindeki tesisler, gece 24.00'e kadar hizmet verebilecektir. Deniz turizmi, balıkçılığı ve taşımacılığıyla ilgili sınırlamalar da belirlenen kurallar dahilinde kaldırılmıştır. Sürücü kursları benzeri kurslar 1 Haziran'dan itibaren hizmet verebilecek. Kütüphaneler, millet kıraathaneleri, gençlik merkezleri, gençlik kampları 1 Haziran'dan itibaren belirlenen şartlar dahilinde faaliyetlerini sürdürebilecektir. Yani bağlı oldukları kurumlar, onların kendi iç şartlarını belirleyecektir."
Açık havada oturma alanları bulunan yerlerdeki konserlerin saat 24.00 ile sınırlı olmak şartıyla başlayabileceğine değinen Erdoğan, tüm bu konularla ilgili ayrıntılı açıklamaların ilgili kurumlarca kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.
Erdoğan, "Aldığımız kararların, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yeni normal düzeninde, yine bu üç kavramı söylüyorum: Maske, mesafe, temizlik... Bu hususları aman ihmal etmeyelim. Muhakkak maskeyle dolaşalım, muhakkak fiziki mesafeye dikkat edelim, muhakkak temizliğe dikkat edelim ki bunlar bizim üç vazgeçilmezimizdir." dedi.