CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Habertürk televizyonunun canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Siyasette CHP için yeni bir dönem başladığını ifade eden Özel, 18 Mayıs'ta atama bekleyen öğretmenler için İstanbul Saraçhane Meydanı'nda, 26 Mayıs'ta da emekliler için Ankara Anadolu Meydanı'nda miting yapacaklarını bildirdi.
Asgari ücret ile ilgili de haziran ayının ilk haftası bir miting yapacaklarını söyleyen Özel, sesini duyuramayanların sesi olarak mücadeleyi sürdüreceklerini aktardı.
Siyasetin sadece münakaşa yapılacak, küslük kaldıracak bir kurum olmadığını belirten Özel, şöyle devam etti:
" 'Yumuşama' lafını hiç doğru bulmuyorum, 'normalleşme', çünkü normali bu. Geçen gün Sayın Bahçeli'yi ziyaret ettim, randevu istedim, 1 gün içerisinde verdi. '7 yıl sonra ilk temas' diye bütün gazeteler yazmış, böyle bir şey olmaz. Ya da işte '22 yılda ikinci kez bir araya geldiler' bunlar doğru değil. Biz yanlış gördüğümüze 'yanlış' diyeceğiz, doğru gördüğümüze 'doğru' diyeceğiz, müzakereyi yapacağız, isteklerimizi sıralayacağız. Yerine gelirse teşekkür edeceğiz, yerine gelmezse tepki göstereceğiz, mücadele edeceğiz. Gerçek demokrasilerde el sıkışmayan parti liderleri olmaz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesinde, yaptığı dış temaslara ilişkin kendisine bilgiler vererek dosya sunduğunu dile getiren Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Filistin için 119 ülkenin sol-sosyal demokrat partilerine yazdığım mektup, Sosyalist Enternasyonel konuşmam, Avrupa Sosyalist Partisi konuşmam, SPD konuşmam Sayın Cumhurbaşkanına verdiğim dosyada var. Ayrıca dedim ki, 'Bir devlet geleneğini terk ettik son 20 yılda. Benim yurt dışına gitmeden önce Dışişleri Bakanlığından brifing almam lazım. O ülkeyle ilişkilerimiz, sorunlarımız nasıl, işbirliklerimiz ne noktada? Önümüzdeki fırsatlar, riskler ne ve benden ne beklersiniz?' Üzerinde çok mutabık olmadığım bir konu varsa o zaman ayrı düşündüğümü söylerim ama yüzde 85 Türkiye'nin dış politikasında benzer müştereklerde birleşiyor olmamız lazım. Dönüşte de bizim bilgi vermemiz lazım. Benim Sayın Cumhurbaşkanına kendi dediklerimi söylemem çok kolay ama onun cevaplarını söylemek nezaketsizlik olur.
Pozitif yaklaşıp bir talimat verdiği için bunu söyleyeceğim. Kendisi, 'Mili Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanlarımız, Sayın Genel Başkan ihtiyaç duyduğunda brifing versinler, bu temaslar sağlansın' dedi. Biz diğer bakanlarla genel başkan yardımcılarımızın iletişiminin faydalı olacağını söyledik, bu konuda da bir talimat vereceğini söyledi."
"'ÖLECEĞİMİ BİLSEM O CENAZEYE GİDERİM' DEDİM"
Manisa'da şehit cenazesinde kendisine yönelik provokasyon olduğunu anlatan Özel, "Bana o cenazeden önce istihbarat geldi, kamu görevlisi dedi ki, 'cenazeyi karşıladınız, camiye gitmeyin, direkt İzmir'e geçin, Manisa'da saldırı olabilir'. 'Öleceğimi bilsem o cenazeye giderim' dedim. Gittim, şimdi ortaya çıkıyor ki, bir siyasi partinin organize ettiği, dışarıdan getirdiği insanlar var. Hepsi ortaya çıkacak." ifadelerini kullandı.
Diyalog ortamını açarak müzakere yaptıklarını belirten Özel, demokratik standartlar içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la önemli bir görüşme gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
"İktidara can simidi oldu" şeklindeki eleştirilere değinen Özel, " 'Emekliye zam yapalım' demenin, 'asgari ücreti temmuzda artıralım' demenin, 'atanmayan öğretmenleri atayalım' demenin, 'mülakatı kaldıracağım diye söz vermiştiniz, kaldırmadınız' demenin, 'müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir' demenin, belediye borçlarını, bekleyen imzaları müzakere etmenin, hükümlü generallerin sağlık durumlarını anlatmanın, Anayasaya uyum beklemenin, Gezi tutuklularının durumlarını anlatmanın kime ne zararı var? Ben bunları yaptım diye kime can simidi atıyorum? Eski dönem kuru kuruya kavgayı özleyenler özlemeye devam etsin." ifadelerini kullandı.
"İNSANİ GÖREVİMİ YAPTIM"
Bundan sonra da tüm siyasi partilerle uygun gördükleri takdirde görüşeceğini söyleyen Özel, "Gelmek isteyen herkesin de başımızın üstünde yeri var." dedi.
Özel, "Ben inancımdan, mücadelemden, direncimden taviz vermem. Bir adım geri gitmem. Doğru bildiğimden bir adım geri gitmem. Ama sadece tartışma yöntemini değil, esas diplomasi ve müzakereyi mutlaka ve mutlaka kullanmalıyız." ifadesini kullandı.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, bir yakınının cenazesinde yaşananlarla ilgili, kendisi hakkındaki sözlerinin sorulması üzerine Özel, olayın Arınç'ın anlattığı gibi yaşandığını belirtti. Özel, "Oradaki kişi Bülent Arınç değil, başka biri de olsa aynı şekilde davranırız. Ben insani görevimi yaptım. İnsanlık başka bir şey, siyasi rekabet başka bir şey." dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞME
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisine yapacağı iadeyi ziyarete ilişkin soru üzerine, "Henüz bir talep gelmedi ama geleceği söylendi." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan'ın kabulündeki oturma düzenine yönelik soruya karşılık Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Odada karşılıklı bir oturma düzeni beklerken 3 koltuk vardı. Ben şaşırdım. Burada denge nasıl sağlanacak? Hani ikimiz uçlara otursak orta koltuk boş kalsa olacak şey değil. Oturma düzeni önemli bir şey. Önceden konuşmuştuk. Sayın Büyükelçimiz, Sayın Hasan Doğan'la görüştüğünde oturma düzeninin her iki tarafın eşit şartlarda oturacağı bir düzen olmasını temin edeceklerini taahhüt etmişti. Biz girdiğimizde ona çok uygun bir düzen yoktu. Ben tabii ilk anda böyle bunu kameralar veya fotoğrafçıların önünde sorun edip bir gerginlik yaşanıyor görüntüsünü görüşmenin ilk dakikalarında vermek istemedim açıkçası. Ve ayakta fotoğraf çekildi, oturduk. Kameralar çıkınca Hasan Bey henüz odadaydı, Şu ifadeyi kullandım, 'Biz üç yerde randevu talep ettik, Çankaya Köşkü. TBMM ve AK Parti Genel Merkezi. Ancak Beştepe'de verilseydi oraya da giderdik. Ama bizim orayla ilgili zorluklarımız var. Ama orayı verseydiniz oraya da gelecektim.' Ama dedim 'Burada vermeniz bir nezakettir. Size de ev sahipliğiniz için teşekkür ediyoruz.' Ancak dedim 'Oturma düzeni bizim açımızdan sorunludur ve bunun telafisi gerekir.' Sayın Cumhurbaşkanı da 'Biz de bir iadeyi ziyarette bulunalım. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'ne olur mu?' dedi. Ben de 'Gayet münasip olur, iyi olur, memnun oluruz.' diye ifadeler kullandım. Sonra da diğer konuları konuştuk."
Özel, daha sonra kendilerine oturma düzeniyle ilgili 3 koltuğun yer aldığı önceden çekilmiş başka fotoğrafların da ulaştırıldığını dile getirdi.
Özel, soru üzerine, Cumhurbaşkanlığı için erken adaylık tartışmasının kimseye faydasının olmayacağını vurguladı.
Zamanı geldiğinde adayı nasıl belirleyecekleri sorusu üzerine Özgür Özel, "Nasıl yapacağız biliyor musunuz? Bir, tek başına asla karar vermem. İki, kendimi dayatmam. Üç, bir adayı dayatmam. Dört, partinin seçilmiş hiçbir organını dayatmam. Ne Meclis grubunu ne MYK'yi ne PM'yi. Başka yerde karar alıp onlara da dayatmam. Ne yaparım biliyor musunuz, bütün seçilmişlerden görüş alırım. En geniş toplumsal kabulle en çok oyu alacak bir CHP'liyi cumhurbaşkanı adayı yapacağız ve bu seçimi kazanacağız. Bunun önünde kendimin dahil, kimsenin ihtirasını engel olarak kabul etmem." karşılığını verdi.
Önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir" paylaşımına ilişkin soru üzerine Özel, bu paylaşımı üzerine alınmadığını, daha sonra Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede bunun gündeme gelmediğini, bu nedenle üzerine alınmamakla doğru yaptığını anladığını aktardı.
"CHP'NİN YAPACAĞI BİR İŞ DEĞİL"
Özgür Özel, belediyelerdeki akraba atamalarına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"İlk önce Balıkesir'de belediye başkanımız 6 ay boyunca kendisine yardımcı olduğu gerekçesiyle milletvekilimizin ağabeyini danışman atadı. İki tarafa da telefon açtım ve hemen vazgeçtiler. Dün Bursa ile konuştuk. Net olarak mesajınızı verdik. İstifa ettirdiler. Bugün Adana'dan bir haber geldi. Oraya net olarak mesajımızı verdik, çözülecek. Buradan bir kez daha söylüyorum, eş dost kayırmacılığı CHP'nin yapacağı bir iş değildir. 'Yapmayın kardeşim.' diyorum. İstismar edilir. Burada tavrın net. Bizde öyle bir şey yok. Genel başkanın yapmadığı yerde siz de yapmayacaksınız kardeşim. O konuda tavizimiz yok."
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarının sorulması üzerine Özel, hükümetin ekonomide örtülü bir IMF programı uyguladığını ifade etti.
Şimşek'ten önce uygulanan ekonomi politikasını "çılgınlık" olarak nitelendiren Özel, bu politikalardan dönülmesinin olumlu olduğunu belirterek "Ama Mehmet Şimşek'in politikaları IMF politikaları. Sayın Erdoğan hep diyor ya 'Biz IMF'yi yolladık.' IMF yok ama hayaleti geziyor şu anda Türkiye'de. Hani var ya bu gulyabani filmi. IMF gulyabanisi Türkiye'de geziyor. Kötü tarafı ne biliyor musunuz? Hep yoksulun penceresinde, hep işçiye görünüyor, hep çiftçiyi sömürüyor. Biraz da zengine yollayın gulyabaniyi. Neden hep bizim garibanların penceresinde?" diye konuştu.
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal'ın göçmenlere nikah ücretini 10 bin liraya yükseltmesi ve uyguladığı göçmen politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, göçmen politikasının yerel yöneticilerin işi olmadığını vurguladı.
Arapça tabelaların kaldırılmasına ilişkin Özel, alınan hizmeti kolaylaştırıyorsa bir hak olduğunu ama kanuna dikkat edilmesi gerektiğini, kendi eliyle sökmek yerine tebligat çıkartmanın daha doğru olacağını belirtti.
Soru üzerine 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin ardından geçirdiği operasyonları anlatan Özel, saçına ve yüzüne herhangi bir müdahale yaptırmadığını söyledi.
Erken seçime ilişkin soru üzerine Özel, "Sokakta bu sesi duymadan, erken seçim dersem, peşime kimse takılmaz. Mesajı yanlış okumuş olurum. Günü geldiğinde o talep varsa o talebi dillendiririz." diye konuştu.
Siyasette CHP için yeni bir dönem başladığını ifade eden Özel, 18 Mayıs'ta atama bekleyen öğretmenler için İstanbul Saraçhane Meydanı'nda, 26 Mayıs'ta da emekliler için Ankara Anadolu Meydanı'nda miting yapacaklarını bildirdi.
Asgari ücret ile ilgili de haziran ayının ilk haftası bir miting yapacaklarını söyleyen Özel, sesini duyuramayanların sesi olarak mücadeleyi sürdüreceklerini aktardı.
Siyasetin sadece münakaşa yapılacak, küslük kaldıracak bir kurum olmadığını belirten Özel, şöyle devam etti:
" 'Yumuşama' lafını hiç doğru bulmuyorum, 'normalleşme', çünkü normali bu. Geçen gün Sayın Bahçeli'yi ziyaret ettim, randevu istedim, 1 gün içerisinde verdi. '7 yıl sonra ilk temas' diye bütün gazeteler yazmış, böyle bir şey olmaz. Ya da işte '22 yılda ikinci kez bir araya geldiler' bunlar doğru değil. Biz yanlış gördüğümüze 'yanlış' diyeceğiz, doğru gördüğümüze 'doğru' diyeceğiz, müzakereyi yapacağız, isteklerimizi sıralayacağız. Yerine gelirse teşekkür edeceğiz, yerine gelmezse tepki göstereceğiz, mücadele edeceğiz. Gerçek demokrasilerde el sıkışmayan parti liderleri olmaz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesinde, yaptığı dış temaslara ilişkin kendisine bilgiler vererek dosya sunduğunu dile getiren Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Filistin için 119 ülkenin sol-sosyal demokrat partilerine yazdığım mektup, Sosyalist Enternasyonel konuşmam, Avrupa Sosyalist Partisi konuşmam, SPD konuşmam Sayın Cumhurbaşkanına verdiğim dosyada var. Ayrıca dedim ki, 'Bir devlet geleneğini terk ettik son 20 yılda. Benim yurt dışına gitmeden önce Dışişleri Bakanlığından brifing almam lazım. O ülkeyle ilişkilerimiz, sorunlarımız nasıl, işbirliklerimiz ne noktada? Önümüzdeki fırsatlar, riskler ne ve benden ne beklersiniz?' Üzerinde çok mutabık olmadığım bir konu varsa o zaman ayrı düşündüğümü söylerim ama yüzde 85 Türkiye'nin dış politikasında benzer müştereklerde birleşiyor olmamız lazım. Dönüşte de bizim bilgi vermemiz lazım. Benim Sayın Cumhurbaşkanına kendi dediklerimi söylemem çok kolay ama onun cevaplarını söylemek nezaketsizlik olur.
Pozitif yaklaşıp bir talimat verdiği için bunu söyleyeceğim. Kendisi, 'Mili Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanlarımız, Sayın Genel Başkan ihtiyaç duyduğunda brifing versinler, bu temaslar sağlansın' dedi. Biz diğer bakanlarla genel başkan yardımcılarımızın iletişiminin faydalı olacağını söyledik, bu konuda da bir talimat vereceğini söyledi."
"'ÖLECEĞİMİ BİLSEM O CENAZEYE GİDERİM' DEDİM"
Manisa'da şehit cenazesinde kendisine yönelik provokasyon olduğunu anlatan Özel, "Bana o cenazeden önce istihbarat geldi, kamu görevlisi dedi ki, 'cenazeyi karşıladınız, camiye gitmeyin, direkt İzmir'e geçin, Manisa'da saldırı olabilir'. 'Öleceğimi bilsem o cenazeye giderim' dedim. Gittim, şimdi ortaya çıkıyor ki, bir siyasi partinin organize ettiği, dışarıdan getirdiği insanlar var. Hepsi ortaya çıkacak." ifadelerini kullandı.
Diyalog ortamını açarak müzakere yaptıklarını belirten Özel, demokratik standartlar içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la önemli bir görüşme gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
"İktidara can simidi oldu" şeklindeki eleştirilere değinen Özel, " 'Emekliye zam yapalım' demenin, 'asgari ücreti temmuzda artıralım' demenin, 'atanmayan öğretmenleri atayalım' demenin, 'mülakatı kaldıracağım diye söz vermiştiniz, kaldırmadınız' demenin, 'müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir' demenin, belediye borçlarını, bekleyen imzaları müzakere etmenin, hükümlü generallerin sağlık durumlarını anlatmanın, Anayasaya uyum beklemenin, Gezi tutuklularının durumlarını anlatmanın kime ne zararı var? Ben bunları yaptım diye kime can simidi atıyorum? Eski dönem kuru kuruya kavgayı özleyenler özlemeye devam etsin." ifadelerini kullandı.
"İNSANİ GÖREVİMİ YAPTIM"
Bundan sonra da tüm siyasi partilerle uygun gördükleri takdirde görüşeceğini söyleyen Özel, "Gelmek isteyen herkesin de başımızın üstünde yeri var." dedi.
Özel, "Ben inancımdan, mücadelemden, direncimden taviz vermem. Bir adım geri gitmem. Doğru bildiğimden bir adım geri gitmem. Ama sadece tartışma yöntemini değil, esas diplomasi ve müzakereyi mutlaka ve mutlaka kullanmalıyız." ifadesini kullandı.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, bir yakınının cenazesinde yaşananlarla ilgili, kendisi hakkındaki sözlerinin sorulması üzerine Özel, olayın Arınç'ın anlattığı gibi yaşandığını belirtti. Özel, "Oradaki kişi Bülent Arınç değil, başka biri de olsa aynı şekilde davranırız. Ben insani görevimi yaptım. İnsanlık başka bir şey, siyasi rekabet başka bir şey." dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞME
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisine yapacağı iadeyi ziyarete ilişkin soru üzerine, "Henüz bir talep gelmedi ama geleceği söylendi." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan'ın kabulündeki oturma düzenine yönelik soruya karşılık Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Odada karşılıklı bir oturma düzeni beklerken 3 koltuk vardı. Ben şaşırdım. Burada denge nasıl sağlanacak? Hani ikimiz uçlara otursak orta koltuk boş kalsa olacak şey değil. Oturma düzeni önemli bir şey. Önceden konuşmuştuk. Sayın Büyükelçimiz, Sayın Hasan Doğan'la görüştüğünde oturma düzeninin her iki tarafın eşit şartlarda oturacağı bir düzen olmasını temin edeceklerini taahhüt etmişti. Biz girdiğimizde ona çok uygun bir düzen yoktu. Ben tabii ilk anda böyle bunu kameralar veya fotoğrafçıların önünde sorun edip bir gerginlik yaşanıyor görüntüsünü görüşmenin ilk dakikalarında vermek istemedim açıkçası. Ve ayakta fotoğraf çekildi, oturduk. Kameralar çıkınca Hasan Bey henüz odadaydı, Şu ifadeyi kullandım, 'Biz üç yerde randevu talep ettik, Çankaya Köşkü. TBMM ve AK Parti Genel Merkezi. Ancak Beştepe'de verilseydi oraya da giderdik. Ama bizim orayla ilgili zorluklarımız var. Ama orayı verseydiniz oraya da gelecektim.' Ama dedim 'Burada vermeniz bir nezakettir. Size de ev sahipliğiniz için teşekkür ediyoruz.' Ancak dedim 'Oturma düzeni bizim açımızdan sorunludur ve bunun telafisi gerekir.' Sayın Cumhurbaşkanı da 'Biz de bir iadeyi ziyarette bulunalım. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'ne olur mu?' dedi. Ben de 'Gayet münasip olur, iyi olur, memnun oluruz.' diye ifadeler kullandım. Sonra da diğer konuları konuştuk."
Özel, daha sonra kendilerine oturma düzeniyle ilgili 3 koltuğun yer aldığı önceden çekilmiş başka fotoğrafların da ulaştırıldığını dile getirdi.
Özel, soru üzerine, Cumhurbaşkanlığı için erken adaylık tartışmasının kimseye faydasının olmayacağını vurguladı.
Zamanı geldiğinde adayı nasıl belirleyecekleri sorusu üzerine Özgür Özel, "Nasıl yapacağız biliyor musunuz? Bir, tek başına asla karar vermem. İki, kendimi dayatmam. Üç, bir adayı dayatmam. Dört, partinin seçilmiş hiçbir organını dayatmam. Ne Meclis grubunu ne MYK'yi ne PM'yi. Başka yerde karar alıp onlara da dayatmam. Ne yaparım biliyor musunuz, bütün seçilmişlerden görüş alırım. En geniş toplumsal kabulle en çok oyu alacak bir CHP'liyi cumhurbaşkanı adayı yapacağız ve bu seçimi kazanacağız. Bunun önünde kendimin dahil, kimsenin ihtirasını engel olarak kabul etmem." karşılığını verdi.
Önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir" paylaşımına ilişkin soru üzerine Özel, bu paylaşımı üzerine alınmadığını, daha sonra Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede bunun gündeme gelmediğini, bu nedenle üzerine alınmamakla doğru yaptığını anladığını aktardı.
"CHP'NİN YAPACAĞI BİR İŞ DEĞİL"
Özgür Özel, belediyelerdeki akraba atamalarına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"İlk önce Balıkesir'de belediye başkanımız 6 ay boyunca kendisine yardımcı olduğu gerekçesiyle milletvekilimizin ağabeyini danışman atadı. İki tarafa da telefon açtım ve hemen vazgeçtiler. Dün Bursa ile konuştuk. Net olarak mesajınızı verdik. İstifa ettirdiler. Bugün Adana'dan bir haber geldi. Oraya net olarak mesajımızı verdik, çözülecek. Buradan bir kez daha söylüyorum, eş dost kayırmacılığı CHP'nin yapacağı bir iş değildir. 'Yapmayın kardeşim.' diyorum. İstismar edilir. Burada tavrın net. Bizde öyle bir şey yok. Genel başkanın yapmadığı yerde siz de yapmayacaksınız kardeşim. O konuda tavizimiz yok."
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarının sorulması üzerine Özel, hükümetin ekonomide örtülü bir IMF programı uyguladığını ifade etti.
Şimşek'ten önce uygulanan ekonomi politikasını "çılgınlık" olarak nitelendiren Özel, bu politikalardan dönülmesinin olumlu olduğunu belirterek "Ama Mehmet Şimşek'in politikaları IMF politikaları. Sayın Erdoğan hep diyor ya 'Biz IMF'yi yolladık.' IMF yok ama hayaleti geziyor şu anda Türkiye'de. Hani var ya bu gulyabani filmi. IMF gulyabanisi Türkiye'de geziyor. Kötü tarafı ne biliyor musunuz? Hep yoksulun penceresinde, hep işçiye görünüyor, hep çiftçiyi sömürüyor. Biraz da zengine yollayın gulyabaniyi. Neden hep bizim garibanların penceresinde?" diye konuştu.
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal'ın göçmenlere nikah ücretini 10 bin liraya yükseltmesi ve uyguladığı göçmen politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, göçmen politikasının yerel yöneticilerin işi olmadığını vurguladı.
Arapça tabelaların kaldırılmasına ilişkin Özel, alınan hizmeti kolaylaştırıyorsa bir hak olduğunu ama kanuna dikkat edilmesi gerektiğini, kendi eliyle sökmek yerine tebligat çıkartmanın daha doğru olacağını belirtti.
Soru üzerine 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin ardından geçirdiği operasyonları anlatan Özel, saçına ve yüzüne herhangi bir müdahale yaptırmadığını söyledi.
Erken seçime ilişkin soru üzerine Özel, "Sokakta bu sesi duymadan, erken seçim dersem, peşime kimse takılmaz. Mesajı yanlış okumuş olurum. Günü geldiğinde o talep varsa o talebi dillendiririz." diye konuştu.