Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye’nin Kahraman Kadınları" Programı'na katıldı.
Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Şehitlerimizin özellikle yakınlarına istihdamdan eğitim, öğretime kadar tüm meselelerini çözmeye çalışıyoruz. Üzerinde bulunduğumuz bu vatanı vatan yapan şehitlerimizin kanlarıdır. şehitler tepesini bekleyen kahramanlar var oldukça istikbalimizi karartmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Bizim kadına bakış açımız çok nettir. İnsanlığın yarısı erkek yarısı kadındır. Bunlardan hangisini çıkarırsanız çıkarın geriye insanlık kalmaz. Erkek olarak kendimiz için ne istiyor ne bekliyorsak kadınlar için de aynı duygular içerisinde olmamız gerekiyor. Nerede kadınlara ayrımcılık aşağılama varsa orada helak vakti yakındır demektir. Kadını meta olarak gören hiçbir toplumun geleceği aydınlık olamaz. biz cahiliye döneminin kız çocuklarını diri diri toprağa gömen zihniyeti yaşamak istemiyoruz. bazı toplumlarda benzeri var.
Bizim inancımızın da kültürümüzün de özünde böyle bir ayrımcılık yoktur. İnsanların tamamını tornadan çıkmış gibi değerlendirmek zalimce bir yaklaşım olur. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de insanın insana yaptığı zulümlere şahit oluyoruz. Bu konuda her gün dünyanın dört bir yanından gelen haber ve görüntülerle karşılaşıyoruz.
"İNSANLIK SESSİZ KALIYOR"
Her krizin faturasını çocuklarıyla birlikte kadınlar ödüyor. Suriye'deki insani krize baktığınızda altında çocuklar ve kadınları göreceksiniz. Sınırlarımızdaki Suriyeli kardeşlerimizin önemli bir bölümü kadın ve çocuklardan oluşuyor. Bizim yüreğimiz dağlanırken insanlık buna sessiz kalıyor. Avrupa yolunda en çok sıkıntıyı kadınlar ve yavruları çekmiyor mu? Yunan askerleri botları şişlemek suretiyle anne ve çocuklar ölümle mücadeleyi vermiyor mu? Batı bunlar karşısında ne yapıyor, yüreği yanıyor mu? Sesi çıkıyor mu? Bu tablo karşısında yüreği yanmayanın insanlığından şüphe etmek gerekir. Karşımızda sadece kendi konforu için bu manzaraya sırtını dönen koskoca bir dünya var.
"KİMSENİN KINADIĞINI İŞİTMEDİM"
Suriye'de 9 yıldır süren insani krizde hayatını kaybeden 1 milyon insandan çok büyük bir bölümü kadın ve çocuk. Avrupa kapılarına dayanan 100 binlerce insan içindeki kadınlara yapılan eziyetleri, önlerine dikilen tel örgüleri, dövülerek, hatta vurularak geri gönderilme çabalarını kimsenin kınadığını işitmedim. Vicdanları nasır tutmuş bir dünyanın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlaması kelimenin tam anlamıyla riyakarlıktır.
MÜLTECİLER İÇİN ÇAĞRI
Ey Yunanistan bu insanlar sende kalmayacak, senden gelip geçecek Avrupa'nın başka ülkesinde kalacak. Neden rahatsız oluyorsun? Ey Yunanistan sana sesleniyorum, sen de kapılarını aç, yükten kurtul. Gitsinler diğer Avrupa ülkelerine. Kapımıza dayanan 1.5 milyon mülteci var. Geçici de olsa bir ateşkes imzaladık. Temennim odur ki bu burada kalır.
BELÇİKA ZİYARETİ
Yarın Belçika'da AB yetkilileriyle bir toplantım var. Temenni ederim daha farklı neticeler alarak döneriz. Belçika'dan daha iyi neticeler alarak döneriz. AB verdiği sözleri yerine getirmedi. AB taahhütlerini yerine getirmedi. Mülteciler için 40 milyar dolar üzerinde destek sağladık. Avrupa'nın desteği ise 3 milyar euro. 40 milyar dolar nere, 3 milyar euro nere?
Tüm mevzuatımızda kadınların haklarını korumaya, ayrımcı uygulamaları ortadan kaldırmaya yönelik çok ciddi düzenlemeler yaptık. Kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 27,9'dan yüzde 34,9'a toplam istihdamdaki kadın oranı yüzde 25,3'ten yüzde 28,8'e yükselmiştir. İnşallah milletimizi kadınıyla erkeğiyle bir bütün olarak 'Büyük ve Güçlü Türkiye' hedefimize ulaştıracağız.
"SURİYE TOPRAKLARINI İŞGAL AMACIMIZ YOK"
Halkını katleden rejimi durdurma konusunda önemli başarılar elde ettik. Türkiye'nin müdahalesi olmasaydı Suriye'de hayatını kaybeden 1 milyon sivil sayısına İdlib'de de bu kadar kişi katılacaktı. Buradan bir kez daha tekrar etmekte fayda görüyorum. Türkiye'nin Suriye topraklarını işgal ve ilhak etme gibi bir amacı asla olmamıştır. Tek gayemiz ülkemizde yaşayan 3,6 milyon Suriyeli ile sınırlarımıza dayanan 1,5 milyon İdliblinin güvenle evlerine dönüşlerini sağlayacak ortamı tesis etmektir. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin teminini arzu ediyoruz.
"KENDİ YÖNTEMLERİMİZLE TEMİZLE HAKKIMIZ SAKLI"
Rejimin amacı topraklarını kurtarma olsaydı ülkesinin doğusundaki terör oluşumuna karşı harekete geçerdi. Rejim bunun yerine masum İdlib hakına saldırmıştır. Türkiye olarak İdlib'de fiili operasyon sürdürdüğümüz 1 ayda toplam 59 şehit verdik. Buna karşılık rejimin 3 bin 400 unsurunu etkisiz hale getirdik. Bahar Kalkanı Harekatı, bölgemizin sağı ve solundaki yerlerle ilgili verilen sözlerin tutulmaması halinde, buraları kendi yöntemlerimizle temizleme hakkımızı saklı tutuyoruz. Anlaşmanın bozulması halinde şiddetle bu zalimlerin üzerine gideceğiz. Biz bu anlaşmayı İdlib'deki krizin daha fazla kan dökülmeden çözümünü sağlamak için yaptık. Aksi takdirde kendi belirlediğimiz yolda yürümeyi sürdüreceğiz."
"KADINLARIMIZ DESTAN YAZMAYA DEVAM EDİYOR"
Cumhurbaşkanı ardından Kuzey Marmara Otoyolu Kınalı-Odayeri Kesimi (Kınalı- Çatalca Kavşağı Arası) Açılış Töreni'ne katıldı. Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar ise şöyle:
"Kadınlar Günü'nü gönülden tebrik ediyorum. Türkiye'nin kalkınmasına mücadele ile destek veren kadınlarımıza şükranlarımızı sunduk. Türkiye'nin kadınları dün olduğu gibi bugün de destan yazmaya devam ediyor. Hayatın her alanında kadınlarımız varlıklarıyla ülkemizin önünü açıyor. Biz bu ülkeyi bir asır önce kadını erkeğiyle omuz omuza mücadele ederek bağımsızlığa ulaştırdık. Kadınlarımızı özgürleştirdik. Kadınlarımızın yüzyıllara sari mücadelesine yakışmayan baskıcı politikacılara hamdolsun biz son verdik. Kadınlarımızı dışlayan faşist zihniyete geçit vermeyeceğiz. Türkiye'yi aydınlık günlere kadınlarımızla ulaştıracağız. İstanbulumuzun trafik yükünü önemli ölçüde azalttık. Bugün de Kuzey Marmara Otoyolu'nun Kınalı-Çatalca arasını hizmete açıyoruz. Bu yol kaza riskini de ciddi manada azaltıyor.
"SİZİN BÖYLE OTOYOL YAPMIŞLIĞINIZ VAR MI?"
Biz bunun için çalıştık. 18 yıl buna gayret ettik. 352 milyon dolarlık bir yatırımla hizmete aldığımız projenin şehrimize ve milletimize hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum. Projenin hayata geçmesinde emeği geçen bakanlık, yüklenici firma, işçi ve mühendislerimize teşekkür ediyorum. Sadece bitirdiğimiz bu yollar Türkiye'nin nasıl bir dönüşümün içinden geçtiğini ıspatlıyor. Ülkemizin kaynakları ısraf edilmeyince böyle güzel işler yapılıyor. Çıkmış birileri, 'İsraf, israf, israf' diyor. Ne israfı? Hayatınızda sizin böyle bir otoyol yapmışlığınız var mı? Sizin hayatınızda böyle bir yol yapmışlığınız var mı? Sizin hayalleriniz bile buna ulaşamaz. Bu projeyi sonuçlandırdık diye tamam demiyoruz.
KILIÇDAROĞLU'NA DAVET TEPKİSİ
Yeni projeler için var gücümüzle çalışıyoruz. 81 vilayetimizin her birine hizmet götürüyoruz. Bu yollardan sadece AK Partililer mi geçecek? Biz bu yolları yaratılan her Allah'ın kulu için yaptık. Bu yolları tüm partilere oy veren vatandaşlar kullanacak. 2 hafta önce İzmir'de önemli bir eserin açılışını yaptık. Ana muhalefet lideri İzmir milletvekili. Böyle bir açılış yapacağız diye davet ettik. Gelmedi. Toplantıda sordum burada mı diye, yok.
"KANAL İSTANBUL YAKINDA İHALEYE ÇIKACAK"
Türkiye'yi kültür alanında da hak ettiği seviyeye ulaştırana kadar durmayacağız. Bunların başında yüzyılın projesi olarak nitelendirilen Kanal İstanbul Projesi en yakın zamanda ihaleye çıkıyor. Birileri istemese de kamu, özel ve vatandaş işbirliğiyle Kanal İstanbul'u ülkemize kazandırmakta kararlıyız. Dalga ve deprem analizleri dahil tüm çalışmalar yapıldı. 11 farklı üniversiteden 200'ün üzerinde bilim insanı bu projeyi inceledi. Bakanlığımız süreci yakından takip ediyor. Kanal İstanbul ufku dar, ön yargıların esiri olmuş kimi çevrelerin insafına terk edilmeyecek kadar mühim bir projedir. Türkiye'nin stratejik önemine çarpan etkisi yapacaktır. İdeolojik saplantılarla hareket edenlere değil milletimizin ne istediğine bakıyoruz. Cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılan hizmetlerden daha fazlasını 17 yıla sığdırdık. Türkiye, ayağına vurulan prangalardan bizim zamanımızda kurtulmuştur.
"IMF KAPISINI ÇALMAK KİTABIMIZDA YOK"
Türkiye ne zaman demokrasi, kalkınma refah yolunda hamle yapsa birileri devreye girmiştir. FETÖ tokadı yedi artık bu yola kolay kolay başvuramayacak. IMF'ye borcumuzu sıfırladık. Bir daha o kapıları çalmak bizim kitabımızda yok. Merkez Banaksı'nın döviz rezervi 27.5 milyar dolardı, şimdi 100 milyar doların üzerinde. Borsa İstanbul aynı şekilde tırmanıyor. Şimdi uzun ince bir yoldayız, gideceğiz gündüz gece."