Türkiye'de son zamanlarda sıkça gündeme gelen kayıp çocuk olayları, elektronik firmalarını da alternatif güvenlik sistemleri geliştirmeye itiyor. Örneğin bir firma tarafından okul çantalarına yerleştirilen GPS takip cihazı sayesinde aileler, çocuklarını internet üzerinden adım adım takip edebiliyor. Elbette bu sistemlerin yararı olduğu kadar zararı da bulunuyor.
İlişkili Haberler
''Sistem 'Akıllı Çanta' olarak biliniyor. Özellikle Kayseri'de üç çocuğun kaybolması haberleri televizyon ve gazetelerde yer aldıktan sonra aileler, konuyu daha fazla ciddiye almaya başladı. Çantanın dışında benzeri cihazlar, cep telefonlarına veya giysilere de monte edilebiliyor.
Bilhassa ABD'de AT&T ve Sprint gibi mobil operatörler, GPS özelliği bulunan cep telefonu kullanan çocukların aileleri tarafından izlenebilmesi için özel servisler bile açmış durumda.
Kayıp çocuk olaylarının basına yansımasından sonra kaygıları artan Türkiyeli anne-babalar da benzeri sistemlere artan oranda ilgi göstermeye başladı. Bursa'da üretime başlayan bir bilgisayar sistem ve yazılım firmasının Genel Koordinatörü Murat Pakten, son aylarda özellikle ailelerden gelen talebin hızla arttığını söyledi. Cihazın, gelişmiş bir güvenlik sistemi ürünü olduğunu ifade eden Pakten, birkaç yıldır bu işle uğraştıklarını ancak son aylarda cihaza olan ilginin çok arttığını vurguladı.
Pakten, cihaza en büyük ilginin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinden geldiğine dikkati çekerek "kullanıcılar yaygınlaştıkça bizlere ulaşan talepler de artıyor. Okullardan da toplu teklifler geliyor" dedi.
SERVİS ARACININ HIZINI BİLE ÖLÇEBİLİYORSUNUZ
Çocuğunun bulunduğu ve gittiği yerleri internetten izlemek isteyen aileler çocuğa ait bir çantayı firmaya götürüyor. Firma, çantanın gizli bir bölümüne kibrit kutusu büyüklüğündeki cihazı yerleştiriyor.
Bundan sonrası aileye düşüyor. Kullanıcı adı ve şifre verilen veliler, istedikleri zaman internetten sistemlerine girerek, çocuklarını adım adım takip edebiliyor. Bu cihazların bir başka özelliği de çocuğun bindiği servis aracının hızını ölçebilmesi. Çocuğun bindiği servisin kaç kilometre hızla yol aldığı yine sistemde saniye saniye izlenebiliyor. Cihazlarda bir de acil durum düğmesi bulunuyor.
Sözkonusu izleme sistemleri bilhassa güvenli olmayan toplumlarda ve saatlerde çok işe yarıyor. Ancak böylesi bir sistemin varlığı, hem çocuk hem de ebeveynler üzerinde olumsuz etki de yapabiliyor.
Özellikle sürekli anne veya babası tarafından izlendiğini bilen çocukların kişilik gelişiminde problemler olabiliyor. Bilmemesi durumunda da bunu ileride öğrenmesi ve daha büyük hayal kırıklığı yaşaması sözkonusu. Bu nedenle özellikle ABD ve AB'de bu cihazların belirli yaş üstündeki çocuklarda kullanılmaması yönünde görüşler var.
Ebevent tarafında da sorun, ebeveynin kendi ruh sağlığıyla alakalı. Endişe ve paniğe yatkın ebeveynlerin bu sistemleri kullanmaya başlamasıyla davranışlarının 'takıntı' haline geleceği, bunun sonucunda çocuğun 'korunmak'tan ziyade ebeveynin baskıcı ve kısıtlayıcı davranışlarının 'kurbanı' olabileceği tartışılıyor.