İlişkili Haberler
Mavi Marmara saldırısının ardından Türkiye ile İsrail arasında yaşanan gerginlik, 6 yıl sonra uzlaşmayla sona erdi.
Başbakan Binali Yıldırım, Ankara'dan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Roma'dan saat 13.00'te açıklama yaptı.
"İsrail ile ilişkiler normalleşmiştir" diyen Binali Yıldırım, gazetecilerin konuyla ilgili sorularını da yanıtladı.
Binali Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
Müzakerelerle dün itibarıyla mutabakat metni üzerinde uzlaşıldı. Metin iki ülke tarafından parafe edildi. İlişkilerin normale dönmesiyle ilgili süreç başlamış oldu. En kısa sürede büyükelçilikler karşılıklı faal hale getirilecek.
Mavi Marmara gemisine yapılan baskın sonucu diplomatik ilişkilerimizi askıya almıştık. 2013 yılında Netanyahu, Sayın Cumhurbaşkanımızı, o dönemki Başbakanımızı arayarak özür dilemişti. Anlaşmaya yönelik ilk adım atılmıştı.
20 MİLYON DOLAR TAZMİNAT ÖDECEK
Mavi Marmara olayında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına tazminat ödenecektir. Bu tazminat miktarı da 20 milyon dolar tutarındadır. Jerusalem Post gazetesinin Ortadoğu Temsilcisi Ariel Ben Solomon, İsrail'de aşırı sağ destekçilerinin bu tazminata karşı çıktığını söyledi.
10 BİN TONLUK YARDIM
Mutabakatın bu kadar uzun sürmesinin asıl maddesi ise Gazze'de yaşayan Filistinlilerin günlük yaşamında karşı karşıya kaldıkları zorluklardır, izolasyondur ve dış dünyadan gerekli yardımları, desteği İsrail'in engellemesinden dolayı elde edememeleridir. Bu hususta uzun görüşmeler yapıldı ve nihayet burada bir karara varılmış durumda. Bu amaca yönelik olarak önümüzdeki cuma günü ilk gemimiz İsrail'in Aşdod Limanı'na 10 bin tonu aşkın insani yardımla hareket edecek.
DOSTLUK HASTANESİ AÇILACAK
Elektrik ve su ihtiyacının karşılanması için çalışmalara başlanacak. Gazze'de inaşaatı tamamalanan 200 yataklı dostluk hastanesinin bir an önce hizmete alınması mutabakatı yer alıyor.
TOKİ'nin Gazze'de konut projesi var. Bunun da önünü bu şekilde açmış oluyoruz. Cenin bölgesindeki Erez sanayi bölgesinin yapımına hız verilmesi konusu da yine bu mutabakat çerçevesinde mümkün hale geliyor. Varılan mutabakatın ülkemize, Filistinli kardeşlerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyoruz.
İMZALAR YARIN ATILACAK
Bu mutabakatla İsrail'le ilişkiler normalleşmiş oluyor. Mutabakat metni yarın Dışişleri Müsteşarımız Türkiye tarafından ve İsrail tarafından da muhatabı ile imzalanacak. O imzadan sonra onay süreçleri var.
Gazze bölgesi başta olmak üzere Filistin'e topyekun uygulanan ambargo Türkiye'nin öncülüğünde büyük ölçüde kalkmış oluyor. Diğer yandan da Mavi Marmara'da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tazminat ödenmesi şartı yerine gelmiş oluyor. En önemlisi de İsrail'in 2010'da gerçekleşen bu baskından dolayı Türkiye'den özür dilemesi sağlanmış oluyor. Hayırlı uğurlu olsun.
YARDIMLAR AFAD ÖNCÜLÜĞÜNDE
Yardım AFAD koordinasyonunda olacak, tabii buna katılan özel, kamu birçok kurum var.
Meclis süreci, anlaşma yarın imzalanacak ondan sonra Bakanlar Kurulu Meclise havale edecek, Meclis onayı da hemen onun arkasından gerçekleyecek.
Normalleşme her alanı kapsıyor ama öncelik konusuna bakarsak tabii ekonomik ilişkiler ve bölgesel işbirlikleri önde geliyor, diğerleri de tabiatıyla onu izleyecek.
BÜYÜKELÇİLER NE ZAMAN ATANACAK?
Büyükelçiler en kısa sürede atanacak. Mutabakat metinlerinin iki tarafça onay sürecinin tamamlanmasıyla takvim başlar ve ondan sonraki süre artık haftalar anlamına gelir. İsim çok, Dışişleri Bakanlığı en uygun ismi atar.
İsrail hükümetine de Türk hükümetine de görevler düşmektedir. Bu mutabakatı en iyi şekilde işletmek, bölgede ilişkileri normalleştirmek hem Türk halkının hem de İsrail halkının yararınadır. Bu konuda gereken gayretin gösterileceğine inanıyorum.
"İSRAİL TAZMİNATI TOPTAN YATIRACAK"
Tazminat konusu şöyle işleyecek; Anlaşma yürürlüğe girdikten sonra İsrail tarafı toptan yatıracak.
Bu ikili bir anlaşmadır, uluslararası ikili anlaşmadır. İkili anlaşmanın diğer anlaşmaların üzerinde bir statüsü vardır. O bakımdan geçerli olan anlaşma bu olacaktır. Şehit olan vatandaşlarımızın yakınlarıyla da görüşmeler çok öncesinden yapılmıştır, gerekirse tekrar bu görüşmeler yapılabilecektir.
Gazze'de fiili bir durum var. Orada ölüm kalım savaşı veriliyor. Türkiye mazlum, mağdur, ezilen hakların yanındadır.
Her şey Türkiye'nin kontorlü ve gözetimindedir. Amaç orada yaşayanların nefes almasını sağlamaktır. Biz diplomatik ilişkilerin normale dönmesini konuşuyoruz. Mutabakatın içeriği bellidir.
"BU KADAR UZUN SÜRMESİNİN ASIL MADDESİ..."
2013 Mart ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak bu olaydan dolayı özür diledi. Böylece anlaşmaya giden yolda ilk adımı atmıştık ancak Türkiye'nin şartları sadece özür ile sınırlı değil, iki tane daha önemli şartı vardı. Bunlardan birisi özellikle Filistin'e, Gazze'ye uygulanan ambargoların hafifletilmesi ve buraya yapılacak insani yardımların ve yatırımların önünün açılması... Diğer konu da Mavi Marmara baskınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tazminat ödemesi. Bu iki husus da bu mutabakat metninde karar altına alınmıştır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına tazminat ödenecektir. Bu tazminat miktarı da 20 milyon dolar tutarındadır.
Mutabakatın bu kadar uzun sürmesinin asıl maddesi ise Filistin'de, Gazze'de yaşayanların günlük yaşamında karşı karşıya kaldığı zorluklardır, izolasyondur ve dış dünyadan gerekli yardımları İsrail'in engellemesinden dolayı elde edememesidir. Bu hususta uzun uzun görüşmeler yapıldı ve nihayet burada bir karara varılmış durumda. Bu amaca yönelik önümüzdeki cuma günü ilk gemimiz İsrail'in Aşdod Limanı'na 10 bin tonu aşkın insani yardım ile hareket edecektir. Dolayısıyla oradaki ambargo da Türkiye'nin öncülüğünde ortadan kalkmış oluyor.
Gazze'de Filistinli kardeşlerimiz çok sıkıntı çektiler. Böylece onlara bir nefes alma imkanını bu mutabakatla sağlamış oluyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi Türkiye, Filistin'in haklı davasının arkasında olacak ve her platformda Filistinlilerin devlet olma hakları dahil haklarını savunmaya devam edecek. Bunun bilinmesinde fayda var. Bu mutabakatla birlikte İsrail ile ilişkiler normalleşmiş oluyor. Mavi Marmara ile Gazze bölgesi başta olmak üzere Filistin'e uygulanan ambargo Türkiye'nin öncülüğünde büyük ölçüde kalkmış oluyor. En önemlisi de İsrail'in 2010'da gerçekleşen bu baskından dolayı Türkiye'den özür dilemesi."
ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR
Yıldırım, anlaşmanın bugüne gelmesinde emek veren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ekibi ile büyük iradeyi ortaya koyan, bu konudaki kararlılığından asla geri adım atmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da şükranlarını sundu.
İsrailli bir gazetecinin, "Sizce ilişkiler gerçekten normale dönecek mi? Yoksa kağıt üzerinde mi kalacak" sorusuna Başbakan Yıldırım, şu yanıtı verdi:
Anladığım kadarıyla sen bu mutabakattan tam emin değilsin. 'Bu mutabakat çalışmaz' demek istiyorsun. Yıllar aldı, bunu yapmak için, bu mutabakata, bu noktaya gelmek için. Bu önemli bir adımdır, bundan sonrası tabii gelişmelere göre değerlendirilecek husustur. O bakımdan burada İsrail hükümetine de Türk hükümetine de görevler düşmektedir. Bu mutabakatı en iyi şekilde işletmek bölgede ilişkileri normalleştirmek hem Türk halkının hem de İsrail halkının yararınadır. Bu konuda gereken gayretin gösterileceğine inanıyorum. Diğer konular karşılıklı görüşmelerle bir noktaya getirilebilir.”
Yıldırım, aynı gazetecinin sorusu üzerine, “Filistin tarafının da talepleri var. Onları hep beraber konuşmak lazım. Münferit olayları şu anda burada değerlendirmek çok sağlıklı olmaz" diye konuştu.
RUSYA OLAN İLİŞKİLER
Bir gazetecinin "Böyle bir normalleşme süreci Rusya ile de olur mu" sorusuna Başbakan Yıldırım, "Niye olmasın Türk milleti de Rus milleti de bu krizin artık ortadan kalkmasını istiyor, bunun çok anlamlı olmadığını düşünüyor. Bize düşen de irade sahiplerine düşen de bir an önce milletimizin, vatandaşlarımızın bu beklentilerini karşılamak olmalıdır. Bu yönde de güzel gelişmeler var, yakın zamanda bunları da milletimizle paylaşacağız" dedi.
"Elektrik ve su konusunda Türkiye ve Almanya'nın ortak çalışması olacağı belirtiliyor bu ne kadar gerçeği yansıtıyor" denilmesi üzerine Yıldırım, "Elektrik ve su konusu acil konu, bunun için gereken her türlü çalışma yapılacak. Burada biz de yapacağız bu konuda katılmak isteyenler varsa tabii ki memnuniyetle bunu da kabul edeceğiz" karşılığını verdi.
"AMBARGO KISMEN TANINDI GÖRÜŞÜNE KATILMIYORUM"
Bir gazetecinin "Mutabakat, Türkiye'nin Gazze'ye ambargoyu kısmen de olsa tanıdığı anlamına gelir" yönündeki bazı eleştirileri hatırlatılması üzerine, şunları ifade etti: "Ben bu görüşe katılmıyorum. Orada bir fiili durum var, fiili durum da oradaki insanların dünyayla ilişkisi yok. Gayri insani şartlarda ölüm kalım mücadelesi veriyorlar. Biz bir insani ve milli bir görev yapıyoruz. O insanları dünyaya açmak, en temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamaktır. Türkiye, burada bir kez daha bölgede mazlum, mağdur, ezilen halkların hamisi olduğunu ortaya koymuştur. O bakımdan bu mutabakatı önemsiyoruz kim ne derse desin."
"ALMAN BAKAN İNCİRLİK'E GELEBİLİR"
Başbakan Yıldırım, Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen'in İncirlik Üssü ziyareti talebine olumlu yanıt verildiğini söyledi.
Yıldırım, "Türkiye izin verecek. Almanya Savunma Bakanı İncirlik'i rahatlıkla ziyaret edebilir, herhangi bir sorun yok" şeklinde konuştu.
"MAVİ MARMARA'NIN KAT KAT FAZLASI"
Filistin'e gönderilecek 10 bin tonluk yardım malzemesi içinde herhangi bir sınırlama var mı?" sorusuna, Yıldırım, "10 bin ton az bir miktar mı İlk seferde 10 bin ton gidiyor, Mavi Marmara'dakinin kat kat fazlası" karşılığını verdi.
"ATEŞKES ANLAŞMASI İMZALAMIYORUZ"
Yıldırım, "Anlaşma kapsamında, 'Türkiye'nin, Hamas'ın İsrail'e saldırmayacağını taahhüt ettiği' iddiası var. Böyle bir madde var mı? İsrail'den de Hamas'a, Gazze'ye, Filistin'e yönelik bir saldırı gerçekleştirilmeyeceği yönünde bir taahhüt istendi mi?" sorusunu "Biz bir ateşkes anlaşması imzalamıyoruz. Biz, Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin normale dönüştürülmesi konusunda bir mutabakata vardık. Burada savaşı tetikleyen, savaşı durduran, konumuzla ilgisi olmayan hiçbir hüküm yok" diye yanıtladı.