Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Hakim ve Cumhuriyet Savcılarının Meslek Öncesi ve Meslek İçi Eğitim Çalıştayı"na katıldı.
Burada bir konuşma yapan Bozdağ, Anayasa Mahkemesi'nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül hakkında "hak ihlali" kararını değerlendirdi.
Bozdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Anayasa bireysel başvuru için iş hukuk yollarının tüketilmiş olmasının şart olduğunu söylüyor. Bunu anayasa diyor, şarttır diyor. Anayasa kararın 58. paragrafında ne diyor? 'Tutuklama tedbiri nedeniyle ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddialarının incelenmesi için devam eden yargılama sürecinin tamamlanması gerekmemektedir' diyor. Kararında yazıyor, nereden çıkardın bunu? Anayasa şarttır diyor. Bunu bilmek için AYM Başkanı olmaya gerek yok. Hukuk fakültesine gitmeye de gerek yok.
Basın özgürlüğü söz konusu olduğu zaman yargı yolunun tüketilmesi gerektiği şartını ortadan kaldırır mı, kaldırmaz. Bu maddeyi Anayasa Mahkemesi çiğnemektedir. İlk derece gibi AYM bireysel başvuruları inceleyemez. Yargıtay gibi temyiz mahkemesi yerine koyup, ilk derece mahkemesi kararını Yargıtay gibi denetleyemez. Kararda mahkeme, yaptığı yanlışı düzeltmek için çırpınıyor. Hukuku nasıl çiğnediklerini kendi kararları içinde görülüyor.
Somut delilden bahsedilmediği söyleniyor. Delil incelemesi yapılıyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı'na ve karara imza atanlara soruyorum, bu karar bal gibi delil incelemesidir, bal gibi ilk derece mahkemesinin yerine geçip esas incelemesi yapmaktır. Anayasa, Anayasa Mahkememize böyle bir hakkı, vazifeyi vermemektedir.
Hepimizin bu hukuk cinayeti karşısında mahkemeye bu gerekçelerin yanlış olduğunu söylemeliyiz. Kararın hem delil hem esas incelemesi olduğunu söylemeliyiz. AYM daha davaya el atmadan işi vaziyet edindi.
Anayasa mahkememiz ilk derece mahkemesi değildir, temyiz mahkemesi hiç değildir, süper temyiz mahkemesi hiç ama hiç değildir. Yetki alanını genişletmeye böyle devam ederse Türkiye'de önümüzdeki yıllarda çok ciddi bir hukuksal sorunumuz, tartışmamız daha olacaktır. Türkiye'yi böylesine gereksiz tartışmalara kimsenin itmemesi gerekmektedir."