Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin davada bugün sanık savunmaları sonrası ilk duruşma yapıldı.
Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü’ndeki salonda görülen davanın 14’üncü celsesinde sanıklar, sanık yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan sanık Ayhan Bora Kaplan, herhangi bir makama haksızlık, saygısızlık yapmadığını söyleyerek, “Bize kumpas kuruldu, biz bu suçu işlemedik. Ben bu insanlarla örgüt kurmadım.” dedi.
Sanık Kaplan, kendi adamlarından Semih Arslan’ın ölümünün şüpheli bulunarak dosyada yer almasıyla ilgili, “Annesi Adalet Arslan ilk ifadesinde diyor ki ‘Bora Kaplan’ı Adli Tıp’ta görmüşler.’ Semih’in boy ölçüsünün yanlış yazıldığını görünce dedim ki ‘Adli Tıp raporunu değiştirmişler’; o nedenle gittim itiraz ettim. Annesi mahkemeye geldi bu sefer de dedi ki ‘Ben Adli Tıp’ta Fethi Koyuncu’yu gördüm.’ Bunun hangisi doğru, hangisi yalan.” dedi.
Sanık Kaplan, soruşturmayı yürüten polislerin de dahil olduğu gizli tanık davasında, yargılanan eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve ekibini kendilerine kumpas kurmakla suçlayarak, soruşturmada görev yapan polislerin 17-25 Aralık benzeri bir operasyon yapmaya çalıştıklarını ileri sürdü.
“Defalarca söyledim bunlar bize kumpas kurdu. Polislerden Şevket Demircan, Yakup Yalçın isminde biriyle mesajlaşıyor. Mesajlaşmasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan bahsederken, 'suç işleri bakanı’ diyor. Husumete bakın, düşmanlığa bakın. Benim hatam 15 Temmuz’da TRT’nin önüne çıkmaktı. Maalesef benim adım Süleyman Soylu ile birlikte anıldı.” diyen Kaplan, şöyle devam etti:
“Adım anıldıktan sonra bunlar benim başıma bela oldular. 17-25 Aralık’ı yapan da 2 tane emniyet müdürüydü ve 1 savcıydı. Orada yaptılar; ama burada yapamadılar. Eğer onların bana ‘imzala’ dediği ifadeyi imzalamış olsaydım, emin olun 17-25 Aralık gibi bir şey yapacaklardı. Ama ben imzalamadım. Ben kimseye iftira atmam.”
Sanık ve avukat beyanlarının ardından mahkeme heyeti 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak, soruşturma evresinde görevli olan emniyet personelleri hakkında devam eden dava dosyasına ilişkin iddianamenin ve duruşma zabıtlarının örneğinin istenmesine karar vererek, duruşmayı çarşamba günü devam etmek üzere erteledi.
Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü’ndeki salonda görülen davanın 14’üncü celsesinde sanıklar, sanık yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan sanık Ayhan Bora Kaplan, herhangi bir makama haksızlık, saygısızlık yapmadığını söyleyerek, “Bize kumpas kuruldu, biz bu suçu işlemedik. Ben bu insanlarla örgüt kurmadım.” dedi.
Sanık Kaplan, kendi adamlarından Semih Arslan’ın ölümünün şüpheli bulunarak dosyada yer almasıyla ilgili, “Annesi Adalet Arslan ilk ifadesinde diyor ki ‘Bora Kaplan’ı Adli Tıp’ta görmüşler.’ Semih’in boy ölçüsünün yanlış yazıldığını görünce dedim ki ‘Adli Tıp raporunu değiştirmişler’; o nedenle gittim itiraz ettim. Annesi mahkemeye geldi bu sefer de dedi ki ‘Ben Adli Tıp’ta Fethi Koyuncu’yu gördüm.’ Bunun hangisi doğru, hangisi yalan.” dedi.
Sanık Kaplan, soruşturmayı yürüten polislerin de dahil olduğu gizli tanık davasında, yargılanan eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve ekibini kendilerine kumpas kurmakla suçlayarak, soruşturmada görev yapan polislerin 17-25 Aralık benzeri bir operasyon yapmaya çalıştıklarını ileri sürdü.
“Defalarca söyledim bunlar bize kumpas kurdu. Polislerden Şevket Demircan, Yakup Yalçın isminde biriyle mesajlaşıyor. Mesajlaşmasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan bahsederken, 'suç işleri bakanı’ diyor. Husumete bakın, düşmanlığa bakın. Benim hatam 15 Temmuz’da TRT’nin önüne çıkmaktı. Maalesef benim adım Süleyman Soylu ile birlikte anıldı.” diyen Kaplan, şöyle devam etti:
“Adım anıldıktan sonra bunlar benim başıma bela oldular. 17-25 Aralık’ı yapan da 2 tane emniyet müdürüydü ve 1 savcıydı. Orada yaptılar; ama burada yapamadılar. Eğer onların bana ‘imzala’ dediği ifadeyi imzalamış olsaydım, emin olun 17-25 Aralık gibi bir şey yapacaklardı. Ama ben imzalamadım. Ben kimseye iftira atmam.”
Sanık ve avukat beyanlarının ardından mahkeme heyeti 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak, soruşturma evresinde görevli olan emniyet personelleri hakkında devam eden dava dosyasına ilişkin iddianamenin ve duruşma zabıtlarının örneğinin istenmesine karar vererek, duruşmayı çarşamba günü devam etmek üzere erteledi.