Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasıyla ilgili konuştu.
Taşkesen, konuyla ilgili Tunceli Emniyet Müdürlüğü'nde bilgi aldıktan sonra, çıkışta İl Jandarma Alay Komutanı Yarbay Yurdakul Akkuş ve Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz ile birlikte basın açıklaması yaptı.
Taşkesen, ''Saat 19.00 sularında Ovacık-Tunceli istikameti 30. kilometre civarında sayın milletvekilimiz Hüseyin Aygün, yola sivil kıyafetle inen 2 PKK'lı militan tarafından kaçırılmıştır. Bu olayın bir tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Çünkü diğer araçları durdurmayıp sadece sayın vekilimizin arabası durdurulmuştur. Yanındaki danışmanı ve gazeteci serbest bırakılarak sadece kendisi alıkonulmuştur'' diye konuştu.
Milletvekili Aygün'ün, yaklaşık bir haftadır Tunceli'de parti çalışmalarına devam ettiğini hatırlatan Taşkesen, şunları söyledi:
''Bu olayın 15 Ağustos 1984 yılındaki PKK'nın ilk eylemine denk gelmesi, o hafta içinde olması nedeniyle önemli olduğunu düşünüyoruz. Yine söylediğim gibi bu tesadüf bir kaçırma değil. Özellikle durdurulmuş bir araç. Sadece vekilimizin aracı durduruluyor. Bu da Ovacık'tan takip edildiğini bize gösteriyor. Sayın vekilimizin seçildiğinden itibaren gerek seçim çalışmalarından gerekse seçildikten sonraki ilçe ve köy gezilerinde Valiliğimizden herhangi bir koruma talebi bulunmadığını hatta herhangi bir bilgilendirme durumunda olmadığını kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Eminim ki sağ salim ilimize ve Meclisimize dönecektir. Biz de bu konuda elimizden geleni yapacağımızı şimdiden söylemek istiyorum.''
''ZARAR VERECEK ÇALIŞMAMIZ OLMAZ"
Bir basın mensubunun ''Bölgede operasyon var mı?'' sorusu üzerine Vali Taşkesen, ''Operasyon sürekli var. Ama hassas bir konu. Bir rehine söz konusu. Dolayısıyla sayın vekilimize zarar gelecek herhangi bir çalışmamız olmaz. Sayın vekilimizin sağ salim eve dönmesi için nasıl hareket edilmesi gerekiyorsa öyle hareket edeceğiz. Ama bölgenin genelinde zaten bütün alanda operasyonlar devam ediyor'' dedi.
"HASSAS BİR HAFTAYDI"
''Güvenlik kuvvetlerinin elinde bu ve buna benzer eylemlerin olabileceğine dair daha önceden bir istihbarat var mıydı?'' sorusu üzerine Taşkesen, ''15 Ağustos 1984 yılının yıl dönümüne, Siirt Eruh'ta başlatmış olduğu kanlı eylemlerin yıl dönümü olması nedeniyle hassas bir haftaya girdiğimizi biliyorduk. Biz ona göre gerekli birimleri, karakollarımızı uyarmıştık. Ama sayın vekilimizin ilçeye gideceğiyle ilgili bize bir bilgi intikal etmedi. Herhangi bir koruma talebi olmadığından bu konuda elimizden bir şey gelmedi'' diye konuştu.
"SİZİ MİSAFİR EDECEĞİZ"
Bir gazetecinin ''Kaçırılma anında danışmanı ve yanında bulunan arkadaşın anlatımlarından herhangi bir zor kullanma ya da farklı bir konuşma aralarında geçmiş mi?'' sorusu üzerine Taşkesen, ''Sivil kıyafetli oldukları, ellerinde uzun namlulu silahlar olduğunu, sadece vekilimize yönelik 'sizi biraz misafir edeceğiz' diye kendisini zorla götürdüklerini, yanındakilerin bilgilerine göre direnme, biraz gitmeme yönünde irade göstermiş. Ama aralarında geçen konuşmalara çok vakıf değiliz. Konuşmalardan sonra kendisinin, danışmanın ve gazetecinin serbest bırakılması sonucunda gittiğini biliyoruz'' ifadelerini kullandı.
Taşkesen, konuyla ilgili Tunceli Emniyet Müdürlüğü'nde bilgi aldıktan sonra, çıkışta İl Jandarma Alay Komutanı Yarbay Yurdakul Akkuş ve Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz ile birlikte basın açıklaması yaptı.
Taşkesen, ''Saat 19.00 sularında Ovacık-Tunceli istikameti 30. kilometre civarında sayın milletvekilimiz Hüseyin Aygün, yola sivil kıyafetle inen 2 PKK'lı militan tarafından kaçırılmıştır. Bu olayın bir tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Çünkü diğer araçları durdurmayıp sadece sayın vekilimizin arabası durdurulmuştur. Yanındaki danışmanı ve gazeteci serbest bırakılarak sadece kendisi alıkonulmuştur'' diye konuştu.
Milletvekili Aygün'ün, yaklaşık bir haftadır Tunceli'de parti çalışmalarına devam ettiğini hatırlatan Taşkesen, şunları söyledi:
''Bu olayın 15 Ağustos 1984 yılındaki PKK'nın ilk eylemine denk gelmesi, o hafta içinde olması nedeniyle önemli olduğunu düşünüyoruz. Yine söylediğim gibi bu tesadüf bir kaçırma değil. Özellikle durdurulmuş bir araç. Sadece vekilimizin aracı durduruluyor. Bu da Ovacık'tan takip edildiğini bize gösteriyor. Sayın vekilimizin seçildiğinden itibaren gerek seçim çalışmalarından gerekse seçildikten sonraki ilçe ve köy gezilerinde Valiliğimizden herhangi bir koruma talebi bulunmadığını hatta herhangi bir bilgilendirme durumunda olmadığını kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Eminim ki sağ salim ilimize ve Meclisimize dönecektir. Biz de bu konuda elimizden geleni yapacağımızı şimdiden söylemek istiyorum.''
''ZARAR VERECEK ÇALIŞMAMIZ OLMAZ"
Bir basın mensubunun ''Bölgede operasyon var mı?'' sorusu üzerine Vali Taşkesen, ''Operasyon sürekli var. Ama hassas bir konu. Bir rehine söz konusu. Dolayısıyla sayın vekilimize zarar gelecek herhangi bir çalışmamız olmaz. Sayın vekilimizin sağ salim eve dönmesi için nasıl hareket edilmesi gerekiyorsa öyle hareket edeceğiz. Ama bölgenin genelinde zaten bütün alanda operasyonlar devam ediyor'' dedi.
"HASSAS BİR HAFTAYDI"
''Güvenlik kuvvetlerinin elinde bu ve buna benzer eylemlerin olabileceğine dair daha önceden bir istihbarat var mıydı?'' sorusu üzerine Taşkesen, ''15 Ağustos 1984 yılının yıl dönümüne, Siirt Eruh'ta başlatmış olduğu kanlı eylemlerin yıl dönümü olması nedeniyle hassas bir haftaya girdiğimizi biliyorduk. Biz ona göre gerekli birimleri, karakollarımızı uyarmıştık. Ama sayın vekilimizin ilçeye gideceğiyle ilgili bize bir bilgi intikal etmedi. Herhangi bir koruma talebi olmadığından bu konuda elimizden bir şey gelmedi'' diye konuştu.
"SİZİ MİSAFİR EDECEĞİZ"
Bir gazetecinin ''Kaçırılma anında danışmanı ve yanında bulunan arkadaşın anlatımlarından herhangi bir zor kullanma ya da farklı bir konuşma aralarında geçmiş mi?'' sorusu üzerine Taşkesen, ''Sivil kıyafetli oldukları, ellerinde uzun namlulu silahlar olduğunu, sadece vekilimize yönelik 'sizi biraz misafir edeceğiz' diye kendisini zorla götürdüklerini, yanındakilerin bilgilerine göre direnme, biraz gitmeme yönünde irade göstermiş. Ama aralarında geçen konuşmalara çok vakıf değiliz. Konuşmalardan sonra kendisinin, danışmanın ve gazetecinin serbest bırakılması sonucunda gittiğini biliyoruz'' ifadelerini kullandı.