Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetine icabetle Türkiye'ye geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rama'yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi törenle karşıladı.
Erdoğan ve Rama'nın tören alanındaki yerlerini almalarının ardından askeri bando, İstiklal Marşı ile Arnavutluk ulusal marşını çaldı.
Arnavutluk Başbakanı Rama'nın tören kıtasını selamlamasının ardından Erdoğan ve Rama başkanlığındaki, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelere geçildi.
Görüşmelerde, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve küresel gelişmeler ile iki arasında tiraret ve iş birliği konuları ele alındı.
"TİCARET HACMİNİ 2 MİLYAR DOLARA ÇIKARMA HEDEFİ"
Erdoğan ve Rama, görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
"Türkiye'nin Arnavutluk'un kalkınmasına verdiği önemi, Arnavutluk halkının refahının artırılmasına yönelik desteği bir kez daha vurguladım. Ticaret hacmimizi 1 milyar dolar seviyesine çıkardık, yeni hedefimizi 2 milyar dolar olarak belirledik.
Özel sektörümüzün gayretleriyle bu rakama kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Türkiye 3,5 milyar dolara ulaşan yatırımlarıyla Arnavutluk'ta yer alıyor. 600'ü aşkın Türk firması Arnavutluk halkına istihdam sağlıyor. Karşılıklı yatırımlarımızı artırmak, iş çevrelerimizdeki bağları daha da güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.
TİKA'nın Tiran Koordinasyon Ofisi'ne ilişkin olarak az önce imzalanan anlaşma bu alandaki iş birliğimize güç katacaktır. Arnavutluk'ta 3 ay içinde bir hastane inşa edeceğimizin müjdesini ve sözünü vermiştik. Bu konuda sayın Rama'yla iddiaya girmiştik. Hamdolsun 3 ay gibi rekor sürede hastanemizi inşa ettik.
Arnavutluk'un her bölgesinden gelen hastaların şifa bulduğu bu hastaneyi birlikte işletmeye devam edeceğiz. Sayın Başbakanın FETÖ ile mücadele konusundaki hassasiyetini biliyor ve bunu takdirle karşılıyoruz. İlişkilerimizi zehirlemek için her yolu deneyen bu şer şebekesinin amacına ulaşmasına fırsat vermeyeceğiz.
Örgütle mücadelemizi karşılıklı anlayış çerçevesinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye Maarif Vakfı'na sağladığı katkılar için sayın Başbakana müteşekkiriz.
Sayın Başbakanla bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Türkiye ve Arnavutluk Balkanların barış ve istikrarına katkı sağlayan iki NATO müttefiktir. Savunma sanayi ve askeri alandaki yakın işbirliğini derinleştirmek arzusundayız. Askeri Çerçeve Anlaşması bu irademizin en somut tezahürüdür.
Arnavutluk'u başarıyla tamamladığı BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliğinden ötürü tebrik ediyoruz. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'na Arnavutluk önemli katkılar yapacaktır."
Arnavutluk Başbakanı Rama'nın konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle;
"Bizimkisi özel bir dostluktur. Bir açıklama yapmak istiyorum. Hastane konusu iddia değil; çünkü iddialar Türkiye'de kanuni olarak yasaktır. Bizde sadece online olarak izin veriliyor iddialara. Ben size 'iddiaya giremem' demiştim. Sizin söylediğiniz söz gerçekleştirilir. Verilen sözler tutulur. O hastane Türkiye'nin yapmış olduğu çok önemli yatırımdır.
Siz gerçekten Arnavutlarla yaptığınız bu iddiayı kazandınız. Size alenen teşekkür etmek istiyorum. Tekrarlamak istiyorum ki, Türkiye ile olan ilişkilerimiz konusunda her görüştüğümüzde Arnavutluk, Kosova, Arnavutlar üç önemli şeydir. Bence bizim milli hafızamızda bu önemli 3 şey bugün de yarın da kalacaktır.
Öncelikle sizin ve hükümetiniz sayesinde Kosova bağımsız cumhuriyet olarak tanındı. Kendi parlamentosunda bağımsızlığı ilan edildikten birkaç dakika sonra sizin devletiniz tarafından tanındı. Arnavutluk çok ağır sonuçları olan bir depremle sarsıldığında siz bizimle iletişime geçen ilk kişiydiniz.
Bana dediniz ki 'Türkiye ayakta olduğu sürece Arnavutluk yalnız olmayacaktır'. Önemli girişimlerde bulundunuz. 500 dairenin inşaatı için hemen işe başladınız. Arnavutluk ve Arnavutluk halkı Balkanların diğer halkları ile birlikte sudan çıkmış balık gibi hissettiler kendilerini. Dünya koronavirüs tarafından sarsıldığında.
Televizyon ekranlarında gördüğümüz gibi Avrupa'da aşılamalar başlamıştı. Eğer Türkiye olmasaydı ve siz olmasaydınız kim bilir kaç kişi hayatını kaybetmiş olurdu.
Bunlar üç önemli andır bizim için. Arnavutluk'un hayat ve ölüm arasında verdiği mücadelede yaşandığı anlar bunlar. Çok rekor bir zamanda hastane kuruldu. Ama bu sizin kırdığınız tek rekor değildi bildiğim kadarıyla. En önemlisi olan da şu; bugün o hastane Arnavutluk vatandaşları için öncelikli olarak tercih edilen hastanedir."