13 Mart 2016 tarihinde terör örgütü PKK’nın Ankara Güvenpark’ta düzenlediği canlı bomba saldırısı sırasında yaralanan Cuma Tuncer’in, patlamada idarenin hizmet kusuru olduğunu savunarak, manevi yıkım ve oluşan zararının karşılanması için yaptığı başvuruyu İçişleri Bakanlığı reddetti.
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Tuncer, avukatı aracılığıyla, İçişleri Bakanlığı’nın ret kararının iptali ve 20 bin TL tazminat talebiyle Ankara 17. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, yaptığı yargılama sonucunda Tuncer’e 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Geçen temmuz ayında taraflara tebliğ edilen kararda, hükmedilen tazminat miktarının ise davacının patlama sonrası yaralanması, 2 ay süre ile tedavi altında bulunması ve olay nedeniyle duyduğu elem ve ıstırabın karşılığı olduğu belirtildi.
Bakanlığın, tazminat bedeline itiraz ederek, kararı temyiz ettiğinin belirtildiği haberde, itiraz dilekçesinin özetine de yer verildi.
“Manevi tazminat şahısların manevi varlıklarında uğranılan tecavüz dolayısıyla ile duyulan derin elem ve acının hafifletilmesi için ödenen sembolik meblağlardır. Tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı yapılmayacağı hukuk sisteminde yerleşik bir kuraldır ve yargı içtihatları ile sabittir. Manevi tazminat gerçekte bir tazmin aracı değil bir tatmin aracıdır. Olayın ağırlığına idarenin olaydaki kusuruna göre hâkim tarafından belirlenir. Anılan nedenlerle ilk derece mahkemesinin 10 bin TL manevi tazminat hükmü fahiş olup, günümüz koşullarında sebepsiz zenginleşmeye yöneliktir.”
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Tuncer, avukatı aracılığıyla, İçişleri Bakanlığı’nın ret kararının iptali ve 20 bin TL tazminat talebiyle Ankara 17. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, yaptığı yargılama sonucunda Tuncer’e 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Geçen temmuz ayında taraflara tebliğ edilen kararda, hükmedilen tazminat miktarının ise davacının patlama sonrası yaralanması, 2 ay süre ile tedavi altında bulunması ve olay nedeniyle duyduğu elem ve ıstırabın karşılığı olduğu belirtildi.
Bakanlığın, tazminat bedeline itiraz ederek, kararı temyiz ettiğinin belirtildiği haberde, itiraz dilekçesinin özetine de yer verildi.
“Manevi tazminat şahısların manevi varlıklarında uğranılan tecavüz dolayısıyla ile duyulan derin elem ve acının hafifletilmesi için ödenen sembolik meblağlardır. Tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı yapılmayacağı hukuk sisteminde yerleşik bir kuraldır ve yargı içtihatları ile sabittir. Manevi tazminat gerçekte bir tazmin aracı değil bir tatmin aracıdır. Olayın ağırlığına idarenin olaydaki kusuruna göre hâkim tarafından belirlenir. Anılan nedenlerle ilk derece mahkemesinin 10 bin TL manevi tazminat hükmü fahiş olup, günümüz koşullarında sebepsiz zenginleşmeye yöneliktir.”