Şehirden köye göç eden Elif Karakaya, dünya vatandaşlarını ağırlıyor

Görmeyi istedikleri ülkelere seyahat ederek özellikle kırsal bölgelerde kısa süreli yaşam süren Arjantinli çift, Bilecik'in Vezirhan beldesine bağlı 10 haneli Zobran köyünde keçi yetiştiriciliği yapan Elif Karakaya'nın misafiri oldu.

Haberler Anadolu Ajansı 08.08.2018 - 13:49

Çok sayıda ülkeye seyahat ederek farklı kültürle tanışan, özellikle kırsal bölgeleri ziyaret ederek buralardaki yerel halka yardım eden Arjantinli sevgililer, Bilecik'in Vezirhan beldesine bağlı 10 haneli Zobran köyünde yaşayan Elif Sarıkaya'nın konuğu oldu.

Verdikleri radikal kararla kariyerlerini bir kenara bırakan 32 yaşındaki Gonzalo El Gordo Alvarez ile 34 yaşındaki kız arkadaşı Melina Damele, üç yılda Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda ve Avrupa'da birçok ülkeyi gezdi.

Çift, son olarak geldikleri Türkiye'de Zobran köyünde hayvanlarla, doğayla ve köy kültürü ile dolu bir hafta geçirdi. Burada çocukluğu Nişantaşı'nda geçen, İtalyan Lisesinde okuyan, İtalyanca ve İngilizce bilen, verdiği kararla köye yerleşen Elif Sarıkaya tarafından misafir edilen çift, muhtarlık tarafından Sarıkaya'ya tahsil edilen eski okul binasını da boyadı.

Uzun süre Galata'da pastane işleten ve 5 yıl önce verdiği kararla küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine adım atan 39 yaşındaki Elif Sarıkaya, yaptığı açıklamada, Bilecik'te 10 haneli bir köyde keçileriyle mutlu bir yaşam sürdüğünü söyledi.

HABERDEN SONRA KÖYE YOĞUN İLGİ

Yaşam hikayesinin haber yapılmasının ardından ziyaretçilerinin çoğaldığını dile getiren Sarıkaya, farklı ülkelerden ve şehirlerden kendisini, özellikle de keçilerini görmeye gelenlerin olduğunu aktardı.

İnternet üzerinden kendisine ulaşan Arjantinli çifti köye davet ettiğini dile getiren Sarıkaya, şunları söyledi:

"İnsanların köye bakış açıları çok güzel. Bize, 'Hayallerimizdeki hayatı yaşıyorsun.' diyenler oldu. Hayal etmek çok da gerekli değil. Düşündükleri kadar korkunç değil. İşte o yüzden eğitim köyü olmak istiyoruz. Arjantinli çiftimiz de haberlerden görüp beni internetten bir program aracılığıyla buldu. Burada çok güzel zaman geçirdiler"

"EVİMİZDE  GİBİYİZ"

Çocukluğundan beri çizim, sanat ve boyamaya ilgili olduğunu vurgulayan Gonzalo El Gordo Alvarez de Türkiye'de kendilerini evlerinde gibi hissettiklerini kaydederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Çocukluğumdan bu yana hep seyahat etmek ve boyamak isteği var içimde. Daha önce kariyer sahibi işlerde bulundum ama işi bıraktım. Türkiye'ye Bulgaristan'dan geçtik. Ülkeye girdiğimizden beri herkes çok yardımsever her şey çok güzel. Güney Amerika'ya damak tadı çok uygun özellikle tatlılar açısından. Davranışlarda Latin Amerika gibi, evimizde hissediyoruz"

"Keçiler ve dağda bulunmak çok ilgimizi çekiyordu. Fazla insanın olmadığı bir yer cazip geldi" ifadesini kullanan Alvarez, şöyle devam etti:

"Çok güzel bir yere geldik her şey çok huzurlu. Burada gerçekten çok farklı, huzurlu bir yaşam var. Turistik yerler her zaman geçekçi olmuyor. Türk kültürünü anlamak için daha içinde bir yerlerde gezmek gerekiyor ve çok daha fazla şey öğrenebiliyoruz. Latin Amerika, Meksika, Avustralya, Yeni Zelanda, Doğu, Batı ve Güney Avrupa'da çok sayıda kırsal bölge gezdik. Buradan İran'a ve Afrika'ya geçmek istiyoruz. Her kültürü tanımak güzel bir şey, en sonunda bir yerde durmak istediğimizde bir ton bilgi ile duracağız"

Melina Damele de ülkelerin sınırlarının sadece bir çizgi olduğunu belirterek, "Seyahatlerde genel olarak kendimi güvende hissettim. Bir sıkıntı yaşamadım. Ben kadınların yalnız da seyahat etmesini destekliyorum. 'Her zaman güçlü kadınlar.' diyoruz. Yolda birbirimize de yardım edebiliriz. Sınırlar sadece çizgilerdir, gerçekten aslında hiç gerek yok" diye konuştu.
Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır