İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Türk spor tarihine damga vuran Naim Süleymanoğlu'nun hayatına odaklanan Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu filmi, vizyona girdiği cuma gününden bu yana yaklaşık 300 bin kişi tarafından izlendi. Biyografik türdeki film, Uluslararası Halter Basın Komisyonu tarafından 1992'de Dünyanın en iyi sporcusu seçilen ve kariyerinde 47 dünya rekoruna, 6 Avrupa ile 7 dünya şampiyonluğuna imza atan Naim Süleymanoğlu'nun sıra dışı hikayesini anlatıyor.
"AY YILDIZLI FORMAYI GURURLA TAŞIDI"
Filmin yönetmeni Özer Feyzioğlu, Naim Süleymanoğlu'nun ay yıldızlı mayoyu gururla tüm dünyada taşıdığını belirterek, "Bizim bugünlerde unuttuğumuz, genç kuşakların da çok bilmediği başka bir özelliği daha var. O da Naim Süleymanoğlu büyük bir insan hakları savaşçısıydı. Annesini, babasını, ülkesini, sahip olduğu tüm maddi varlıklarını bırakıp Bulgaristan'dan kaçmasının arkasında yatan şey de tam olarak insan hakları mücadelesiydi" dedi.
Bulgaristan'da 1984'ten itibaren Türk azınlıklarına uygulanan asimile politikasına işaret eden Feyzioğlu, şöyle devam etti: "1980'lerin başında Bulgaristan'daki yönetim Türklere kimlik değiştirme sürecini başlattığında Naim Süleymanoğlu, 'Bir dakika durun, bu böyle değil ve ben bunu dünyaya duyuracağım' dedi. Bugünlerde unutmaya başladığımız bir dünya vardı o zaman.
"BAYRAK VE BİLGİ TAŞIYICISIDIR"
Doğu Bloku, Varşova Paktı ya da Demir Perde... Dünyanın yarısı doğru ya da dolaylı olarak sosyalizimle yönetiliyordu. Sovyetler Birliği diye büyük bir sosyalist ülke vardı ve Bulgaristan da onun neredeyse bir eyaleti gibi davranıyordu. Bunlar şu açıdan önemli. Çünkü insan hakları ihlallerinin Demir Perde'nin ötesine geçip, dünyaya ulaşması bir bilgi olarak mümkün değildi. İşte Naim Süleymanoğlu bu açıdan bir temsilcidir, elçidir, bayrak ve bilgi taşıyıcısıdır. Demir Perde'nin üzerinden halteriyle zıplayıp öbür tarafa ulaşan ve orada yaşanan ızdırabı, zulmü dünyaya duyurmayı spor aracılığıyla başaran bir kişidir. Bizim öykümüz de temel olarak bunu anlatıyor."
Projeye geçen yıl kasım ayında başladıklarını aktaran Özer Feyzioğlu, filmin araştırma sürecinden bahsederek, "Önce kağıt üzerinden bir takım ansiklopedik bilgiler, eski gazeteler ve videoları inceledik. Bizim için kritik nokta, Mestanlı'ya gidip bu olayları birebir yaşayanlarla karşılaşmak oldu. Orada 83 yaşındaki bir hanımefendiyle tanıştım, yolda bizi durdurdu ve yaşadıklarını anlattı. Kocası sadece Türkçe konuştuğu için Belene Adası'na atılmış ve 5 yıl orada yaşamış. Kendisi de iş yerinde Türkçe konuştuğu için sürgüne gönderilmiş. Teyze önce bize bunları anlatıp, sonra da 'Bunların duyulmasını sağlayan Naim Süleymanoğlu'dur' dediğinde zaten bu filmin misyonu, öyküsü ortaya çıkmıştı" diye konuştu.
7 AYLIK HAZIRLANMA SÜRECİ
Hayat Van Eck de çekimler öncesinde fiziksel olarak 7 aylık bir hazırlanma süreci geçirdiği bilgisini vererek, "Naim Süleymanoğlu'nun motivasyonunu, azmini, niye bunları başardığını, neden bu sorumlulukların altına girdiğini, niye hayatını ve çevresindekileri riske attığını öğrenmiş oldum. Ayrıca fiziksel ve haltere hazırlık süreci çekimler boyunca da devam etti" dedi.
"O ÖLÜMSÜZ BİRİ"
Usta haltercinin babası Süleyman Süleymanoğlu'nu oynayan Yetkin Dikinciler, filmin kendileri için de birçok etkileyici unsur taşıdığının altını çizerek, şu değerlendirmeyi yaptı:
Süleymanoğlu'nun annesi Hatice Süleymanoğlu'nu canlandıran Selen Öztürk ise filmin hasret ve vuslat üzerine kurulu bir hikaye olduğunu söyleyerek, hikayenin genç izleyicilere ilham kaynağı olması temennisinde bulundu.
Naim Süleymanoğlu'nun halter kaldırma yeteneğini fark eden ve onu dünya spor arenasına taşıyan ilk antrenörü Enver Türkileri'yi oynayan Gürkan Uygun ise filmin içerisinde çok fazla anlatılacak duygu olduğunu ifade ederek, hem sporcu hem de insan hakları savunucusu kimliğiyle seyircilerin bir kahramanın hikayesine tanık olacağını dile getirdi.