İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Oğuz, UNESCO ve onun kültüre, eğitime yönelik yaptığı çalışmaları anlama, farkına varma bakımından, Türkiye'nin kurumları ve halkıyla geçmişe göre daha iyi durumda olduğunu söyledi.
Somut Olmayan Mirasın Korunması Sözleşmesi, Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi Sözleşmesi, öğrenen ve yaratıcı şehirler gibi ağlara Türkiye'deki kentlerin çok fazla ilgi göstermeye başladığını dile getiren Oğuz, "Dünya miras sözleşmesi 2010 yılına kadar 7-8 miras alanımızı bu listeye koymuşken, son 7-8 yıl içerisinde buraya 10 miras daha ekledik. Türkiye olarak şu anda 18 mirasımız dünya miras listesine girdi. 77 mirasımız geçici listede yer alıyor. Türkiye geçici listede dünya birincisi" diye konuştu.
"111 SOMUT OLMAYAN MİRAS ENVANTERİ OLUŞTU"
Yerel yönetimlerin, halkın, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün, UNESCO konusunda daha güçlü bir farkındalığa ve talebe sahip olduğuna dikkati çeken Oğuz, şöyle devam etti:
Türkiye'de UNESCO farkındalığının son yıllarda çok fazla arttığını vurgulayan Oğuz, bu konuda yerel yönetimler, sivil toplum, devlet kurumları arasında ahenkli bir çalışma oluştuğunu, bunun da daha iyiye doğru gideceğini anlattı.
Oğuz, Türkiye'deki miras koruma duyarlılığının, dünyadaki kültürel mirasa olan merakla bütünleştikçe Türkiye'nin bugünkü ziyaretçi profilinin daha bilinçli, daha nitelikle olmaya doğru evrileceğini düşündüklerini vurgulayarak, "Bu arada da gelecek kuşaklarımız, kültürel mirası korumanın avantajlarını, hem inovasyon hem de kimlik ve aidiyetler açısından, ne tür yararları olduğunu daha yakından görmüş olacak" dedi.