Şebnem Ferah'ın kalbi hep ağzında attı.
Hayatın tam ortasına bir alev topu gibi düştü şarkılarıyla hep.
En zor zamanlarda hepimizin ihtiyacı olan o çığlığı; bizim yerimize de o attı.
Hepimizi düştüğümüz yerden hızla yeniden hayata kaldırıp "Hadi bakalım" dedi her seferinde: "Mücadeleyi bırakamazsın, denizin yarısına kadar yüzmüş biri tam ortada nasıl yüzmeyi bırak(a)mıyorsa, bir kaptan gemisini fırtınada nasıl terk edemiyorsa; sen de şimdi ayağa kalkacak, aynı hevesle yürümeye, yüzmeye devam edecek; bu gemiyi o fırtınalardan kurtarıp sakince limana ulaştıracaksın."
Hayatın tam ortasına bir alev topu gibi düştü şarkılarıyla hep.
En zor zamanlarda hepimizin ihtiyacı olan o çığlığı; bizim yerimize de o attı.
Hepimizi düştüğümüz yerden hızla yeniden hayata kaldırıp "Hadi bakalım" dedi her seferinde: "Mücadeleyi bırakamazsın, denizin yarısına kadar yüzmüş biri tam ortada nasıl yüzmeyi bırak(a)mıyorsa, bir kaptan gemisini fırtınada nasıl terk edemiyorsa; sen de şimdi ayağa kalkacak, aynı hevesle yürümeye, yüzmeye devam edecek; bu gemiyi o fırtınalardan kurtarıp sakince limana ulaştıracaksın."
O gemiler her seferinde onun gücüyle birer birer o limanlara yanaşmayı başardı.
Her zaman ona en ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda imdada yetişti.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan "Parmak İzi" albümü de yine tam zamanına düştü hayatın.
"Şarkılar Yalan Söylemezler" diye başlıyor söze bu kez Ferah.
Aslında şunu çok iyi biliyor ki; şarkılar dahil her şey, herkes bal gibi yalan söyleyebilir.
Şarkıların yazarı yalan söylüyorsa şarkısı da o yalanın sesi olur.
Önemli olan sizin kendinize dürüstlüğünüzdür.
Bunca yıllık hukukumuzdan sonra ben şuna eminim/kefilim: Şebnem Ferah yalan söylemez.
Hiç söylemedi.
O her zaman kalbini en çıplak, en gerçek haliyle açtı dinleyicisine.
Her zaman ona en ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda imdada yetişti.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan "Parmak İzi" albümü de yine tam zamanına düştü hayatın.
"Şarkılar Yalan Söylemezler" diye başlıyor söze bu kez Ferah.
Aslında şunu çok iyi biliyor ki; şarkılar dahil her şey, herkes bal gibi yalan söyleyebilir.
Şarkıların yazarı yalan söylüyorsa şarkısı da o yalanın sesi olur.
Önemli olan sizin kendinize dürüstlüğünüzdür.
Bunca yıllık hukukumuzdan sonra ben şuna eminim/kefilim: Şebnem Ferah yalan söylemez.
Hiç söylemedi.
O her zaman kalbini en çıplak, en gerçek haliyle açtı dinleyicisine.
HER ŞEY DEĞİŞİR, PARMAK İZ'LERİ DEĞİŞMEZ
Çok iyi bilirsiniz; insanların fiziksel görünümleri, duyguları, düşünceleri yıllar içinde değişebilir.
O insanı o insan yapan her şey değişebilir ama bir tek "parmak iz"leri değişmez.
Ferah'ın bütün hayatı ve müzikal kariyeri de, bu albüme ismini veren "parmak izi" kadar gerçek ve değiştirilemez oldu hep.
O yüzden de her yazdığı, her söylediği başka heyecanla kucaklandı.
BAŞKA BİR YOL VAR, GÜZEL KARDEŞİM UMUDUNU KAYBETME, YAŞAMANA BAK, KENDİNE SARIL...
En önemlisi de; Şebnem Ferah'ın her albümü; o dönem yaşadıklarının, hissettiklerinin kaydı gibi oldu.
Her zaman hayatı tüm sertliğiyle kalbinden geçirip şarkılarına döktü.
"Parmak İzi" albümünde de Ferah, bu zamanları kayıt altına alıyor.
Şebnem yine aynı Şebnem; bir yanıyla tüm dağları delecek kadar gözü kara; bir yanıyla acıyı tüm hücrelerinde hissedecek kadar ateşin ortasında...
Ama bu sefer hayatla baş etme biçiminde belirgin değişiklikler var.
Geçmişte etini, canını koparanlara; iyiliği kötülükle yakanlara daha sert sözlerle cevabını verirken bu albümde Ferah'ın çok daha sakinleşip rahatladığını görüyoruz.
Aslında şöyle bir rahatlık bu.
Artık iyilerin kazanacağından emin Ferah.
Er ya da geç bütün yolların güneşli günlere çıkacağına eskisinden daha çok inanıyor.
O inancın getirdiği güven ve rahatlıkla "E hadi al bakalım, al ne olursun, valla bak hatırım kalır bunu da al" diye tatlı tatlı dalga geçiyor güzel duyguların bütün katilleriyle...
Çok iyi bilirsiniz; insanların fiziksel görünümleri, duyguları, düşünceleri yıllar içinde değişebilir.
O insanı o insan yapan her şey değişebilir ama bir tek "parmak iz"leri değişmez.
Ferah'ın bütün hayatı ve müzikal kariyeri de, bu albüme ismini veren "parmak izi" kadar gerçek ve değiştirilemez oldu hep.
O yüzden de her yazdığı, her söylediği başka heyecanla kucaklandı.
BAŞKA BİR YOL VAR, GÜZEL KARDEŞİM UMUDUNU KAYBETME, YAŞAMANA BAK, KENDİNE SARIL...
En önemlisi de; Şebnem Ferah'ın her albümü; o dönem yaşadıklarının, hissettiklerinin kaydı gibi oldu.
Her zaman hayatı tüm sertliğiyle kalbinden geçirip şarkılarına döktü.
"Parmak İzi" albümünde de Ferah, bu zamanları kayıt altına alıyor.
Şebnem yine aynı Şebnem; bir yanıyla tüm dağları delecek kadar gözü kara; bir yanıyla acıyı tüm hücrelerinde hissedecek kadar ateşin ortasında...
Ama bu sefer hayatla baş etme biçiminde belirgin değişiklikler var.
Geçmişte etini, canını koparanlara; iyiliği kötülükle yakanlara daha sert sözlerle cevabını verirken bu albümde Ferah'ın çok daha sakinleşip rahatladığını görüyoruz.
Aslında şöyle bir rahatlık bu.
Artık iyilerin kazanacağından emin Ferah.
Er ya da geç bütün yolların güneşli günlere çıkacağına eskisinden daha çok inanıyor.
O inancın getirdiği güven ve rahatlıkla "E hadi al bakalım, al ne olursun, valla bak hatırım kalır bunu da al" diye tatlı tatlı dalga geçiyor güzel duyguların bütün katilleriyle...
Ve bir şeyden daha çok emin Ferah.
Başka bir yolun daha olduğuna; umudun hiç kaybolmayacağına...
Bu kez hayatın onu getirdiği köprüden önce son çıkışta; defalarca kırılan, üstünden geçilen kalbinin her şeye inat yine de atmaya devam ettiğini hissettiği o noktada şöyle sesleniyor Ferah:
"Her şey, herkes, en son adres dünyadan silinse de / Umudu bulmanın var bir yolu / Aldığım verdiğim nefes kalbine çarpıyorsa /Varsın gözüksün siyahtan koyu..."
Bu durumda ne yapacaksın canım kardeşim?
"Umudunu kaybetmeyeceksin, yaşamana bakıp kendine sarılacaksın..."
Kimse de kalbini daha fazla kıramaz artık, ayağa kalk ve şarkılarını söylemeye başla.
"GEREKİRSE YAKARIZ GEMİLERİ DE LİMANLARI DA...."
Şebnem Ferah yeri geliyor "Koridor" ve "Son Tango"da olduğu gibi gözyaşlarını içine akıta akıta ağlıyor; yeri geliyor korkusuz bir kaplana dönüşüp "Yakarız gemileri de limanları da" diyor.
Bu albümde geçmişe göre daha çok susarak anlatıyor derdini.
Daha kısa cümlelerle...
Bazen tek cümleyle, bazen bir kelimeyle ateş ediyor.
Mesela "Koridor" şarkısında; içindeki hançeri milim milim çıkarırken, her adımında acıyla; kendi tarihinin yüzyıl gerisine düşerken; finalde bir cümleyle 12'den vurup delik deşik ediyor karşısındakini "Zaten hiç yokmuşsun..."
Yine bu albümde yumuşak karnını da; siper ettiği göğsünü de göstermekten çekinmiyor. "Sözde Namus" şarkısında bir süre önce sonsuzluğa uğurladığı annesiyle dertleşiyor. Annesine kadınların değişmeyen kaderini haykırıyor. Albüm boyunca vicdanına sığınıp aynasına tek gerçeğini cesaretle haykırıyor: "Dilimin ucunda bir cümle durur ve dünya yıkılırsa şarkılar asla yalan söylemezler / Kalemim şahit benim tek bildiğim tek kurşun atılırsa şarkılar asla yalan söylemezler"
Başka bir yolun daha olduğuna; umudun hiç kaybolmayacağına...
Bu kez hayatın onu getirdiği köprüden önce son çıkışta; defalarca kırılan, üstünden geçilen kalbinin her şeye inat yine de atmaya devam ettiğini hissettiği o noktada şöyle sesleniyor Ferah:
"Her şey, herkes, en son adres dünyadan silinse de / Umudu bulmanın var bir yolu / Aldığım verdiğim nefes kalbine çarpıyorsa /Varsın gözüksün siyahtan koyu..."
Bu durumda ne yapacaksın canım kardeşim?
"Umudunu kaybetmeyeceksin, yaşamana bakıp kendine sarılacaksın..."
Kimse de kalbini daha fazla kıramaz artık, ayağa kalk ve şarkılarını söylemeye başla.
"GEREKİRSE YAKARIZ GEMİLERİ DE LİMANLARI DA...."
Şebnem Ferah yeri geliyor "Koridor" ve "Son Tango"da olduğu gibi gözyaşlarını içine akıta akıta ağlıyor; yeri geliyor korkusuz bir kaplana dönüşüp "Yakarız gemileri de limanları da" diyor.
Bu albümde geçmişe göre daha çok susarak anlatıyor derdini.
Daha kısa cümlelerle...
Bazen tek cümleyle, bazen bir kelimeyle ateş ediyor.
Mesela "Koridor" şarkısında; içindeki hançeri milim milim çıkarırken, her adımında acıyla; kendi tarihinin yüzyıl gerisine düşerken; finalde bir cümleyle 12'den vurup delik deşik ediyor karşısındakini "Zaten hiç yokmuşsun..."
Yine bu albümde yumuşak karnını da; siper ettiği göğsünü de göstermekten çekinmiyor. "Sözde Namus" şarkısında bir süre önce sonsuzluğa uğurladığı annesiyle dertleşiyor. Annesine kadınların değişmeyen kaderini haykırıyor. Albüm boyunca vicdanına sığınıp aynasına tek gerçeğini cesaretle haykırıyor: "Dilimin ucunda bir cümle durur ve dünya yıkılırsa şarkılar asla yalan söylemezler / Kalemim şahit benim tek bildiğim tek kurşun atılırsa şarkılar asla yalan söylemezler"