Türkiye-ABD ortak yapımı 'Osmanlı Subayı', ABD'nin ardından cuma günü Türkiye'de vizyona girecek.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında Van'da geçen filmin basın gösterimi Kanyon AVM'de yapıldı.
Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay, 'Osmanlı Subayı'nın temelde bir aşk hikayesi olduğunu söyledi.
Filmin, 1914'teki Anadolu'yu anlattığını vurgulayan Dorsay, "O yıllarda olup bitenlere, Ermeni olayına Batı ve Ruslarla Türklerin, Osmanlı İmparatorluğunun ilişkilerine doğru bir bakış getiriyor. Bu önemli. Ermeni camiasında tepki oluşturabilir belki ama biz Türk kamuoyunun güceneceği, öfkeleneceği hiçbir şey yok. O ilişkiler, o şiddet, o dönemin getirdiği kargaşa gayet iyi verilmiş" dedi.
Sinefesto Genel Yayın Yönetmeni Serkan Baştimar da filmin, benzer yapımlar için cesaret verici olduğunu dile getirdi.
"ALEYHTE DEĞİL"
Baştimar, filmin kadrosundaki Türk oyuncularla dikkati çektiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Osmanlı Subayı, iyi niyetli ancak ikna edici değil. Birinci Dünya Savaşı sırasında bir aşk hikayesini merkezine alan yapım, Ermeni meselesine de temkinli yaklaşıyor. İdealist bir hemşirenin gözünden o döneme tanık olduğunuz Osmanlı Subayı, figürasyon ve mekan kullanımında sınıfta kalıyor. Üst düzey bir sinema filmi sayılmaz, hatta yeni bir şeyler de söylemiyor ama en azından aleyhte değil."
Yönetmen koltuğunda Joseph Ruben'in oturduğu film, Birinci Dünya Savaşı yıllarında, idealist bir ABD'li hemşireyle bir Türk subayının aşkını konu alıyor.
Senaryosu Jeff Stockwell, müzikleri ise Geoff Zanelli imzası taşıyan "Osmanlı Subayı"nda Michiel Huisman, Hera Hilmar, Josh Hartnett, Ben Kingsley, Haluk Bilginer ve Selçuk Yöntem rol alıyor.
Yaklaşık 100 dakika süren filmin Türkiye'deki yapımcıları arasında ise Güneş Çelikcan, Yusuf Esenkal ve Serdar Öğretici de bulunuyor.