Nazım Hikmet kimdir? (Dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet'in hayatı ve şiirleri)

Kuvayi Milliye, 835 Satır, Benerci Kendini Niçin Öldürdü? ve Memleketimden İnsan Manzaraları'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda unutulmaz eseri kaleme alan, dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet Ran'ın hayatı ve bilinmeyenleri...

Haberler 15.01.2021 - 15:33

Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden Nazım Hikmet Ran, 20 Kasım 1901'de Selanik'te doğdu. Doğum tarihi nüfusa 1902 olarak kaydedilen şairin asıl adı Mehmet Nazım olsa da edebiyat tarihinde Nazım Hikmet adıyla tanındı. Şair, Ran soyadını ise sonradan aldı.

"ŞAİRLER TARAFINA DÜŞTÜM"

Dedesi Nazım Paşa'nın etkisiyle şiirler yazmaya başlayan usta kalem, yaşamının ilk yıllarını ve şiire başlama hikayesini, yaptığı bir açıklamada şöyle anlatmıştı:

"Ben 1902 yılında, 20 Ocak'ta Selanik'te doğdum. Dedem valiydi, şiirle ilgilenirdi. Annem ressamdı, birkaç yabancı dil bilirdi. Babam önce elçilik, daha sonra üst düzey memurluk yaptı. İlk şiirimi 13 yaşındayken yazdım. Bir yangını anlatıyordu. Ailem benim harika bir çocuk olduğuma karar vermiş ve şiir yazmamı telkin etmeye başlamıştı. 15 yaşında bahriye okuluna verdiler. Deniz subayı yapmak istiyorlardı beni. Okuduğum sınıf ikiye ayrılmıştı. Bir kısmı sporla, diğeri şiirle uğraşıyordu. Ben şairler tarafına düştüm. Okulda bize tarih ve edebiyat derslerini ünlü Türk şairi Yahya Kemal veriyordu. Kedimi anlatan bir şiir yazmıştım. Yahya Kemal, şiirimi okuduktan sonra kedimi getirmemi söyledi. Tüyleri dökülmüş, çelimsiz bir kediydi. Yahya Kemal o zaman bana 'Bu kadar allayıp pullayabildiğine göre, senden kesin şair olur.' demişti. 16 yaşındayken Yeni Mecmua'da 'Servilikler' adlı şiirim yayınlandı. Bu şiir herkes tarafından beğenilmişti. 17 yaşında artık yazdıklarım ciddi ciddi basılıyordu." sağlık kurulu kararıyla askerlikten çıkarıldı.

 EKONOMİK KRİZ YÜZÜNDEN OKULDAN ALINDI

Usta şair, ilkokulu Göztepe Taş Mektep'te okudu, ardından Mekteb-i Sultani'nin hazırlık sınıfına yazıldı. Ailesinin yaşadığı ekonomik sıkıntı nedeniyle bir yıl sonra okuldan alınan Ran, Nişantaşı Sultanisi'ne kaydedildi.

"HEYBELİADA BAHRİYE MEKTEBİNDEN MEZUN OLDU"

Nazım Hikmet, ilk şiiri Feryad-ı Vatan'ı 11 yaşında kaleme aldı. Denizciler için yazdığı Bir Bahriyelinin Ağzından şiirinden etkilenen Bahriye Nazırı Cemal Paşa'nın desteğiyle 1917'de girdiği Heybeliada Bahriye Mektebi'nden 1919'da mezun oldu.

Usta şair, Hamidiye kruvazörüne stajyer güverte subayı olarak atandı ancak 1920'de geçirdiği bir hastalık sebebiyle, 1921'de

ŞİİRİ YAHYA KEMAL TARAFINDAN DÜZENLENDİ

Bu süreçte edebiyatla ilgisini koparmayan Ran, yazdığı şiirleri büyük hayranlık duyduğu Yahya Kemal'e gösterip, eleştirilerini aldı.

Bir inilti duydum serviliklerde/ Dedim: Burada da ağlayan var mı? /Yoksa tek başına bu kuytu yerde, /Eski bir sevgiyi anan rüzgar mı? / Gözlere inerken siyah örtüler / Umardım ki artık ölenler güler / Yoksa hayatında sevmiş ölüler / Hala servilerde ağlıyorlar mı? dizelerinden oluşan ve Yahya Kemal tarafından düzenlenen, Hala Servilerde Ağlıyorlar mı? şiiri, 1918'de Yeni Mecmua'da yayımlandı.
YARIŞMADA BİRİNCİLİK KAZANDI

Nazım Hikmet Ran, 1920'de Alemdar gazetesinin açtığı yarışmada birincilik ödülünü kazandı.

HECECİ ŞAİRLERLE ANILDI

İlk dönemlerinde adı hececi şairlerle anılan Ran, İstanbul'un işgal altında olduğu günlerde, vatan sevgisini yansıtan coşkulu direniş şiirleri kaleme aldı.

MİLLİ MÜCADELE İÇİN VAPURA GİZLİCE BİNDİ

Usta şair, Milli Mücadele'ye katılmak üzere, 1921'de Faruk Nafiz, Yusuf Ziya ve Vala Nurettin ile Sirkeci'den kalkan Yeni Dünya vapuruna gizlice binerek İnebolu'ya geçti. Bolu'da bir süre öğretmenlik yapan şair, daha sonra Batum üzerinden Moskova'ya giderek, Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesinde (KUTV) okudu.
SERBEST ÖLÇÜDE TÜRK ŞİİRİNİN İLK ÖRNEKLERİ

Usta şair, ne yazdığını anlamasa da Batum'da duyduğu Rusça bir şiirin şeklinden etkilenerek serbest şiire ilgi duymaya başladı. Moskova yolculuğu sırasında yazmaya başladığı Açların Gözbebekleri şiirinde serbest ölçüyü deneyen Ran, yazdığı bazı şiirleri 1923'te Yeni Hayat ve Aydınlık adlı dergilere göndererek yayımlattı. Ran, serbest ölçüde Türk şiirinin ilk örneklerini verirken, bir makalesinde şunları kaleme almıştı:

"OKUYUCUM BENDE BÜTÜN DUYGULARIN İFADESİNİ BULABİLSİN"

"Kafiyeli, vezinli şiir yazılmaz diyenler de kafiyesiz, vezinsiz şiir yazılmaz diyenler de dar kafalıdır. Şiir öyle de yazılır, böyle de. Ben şimdi bütün şekillerden yararlanıyorum. Halk edebiyatı vezninde de yazıyorum, kafiyeli de yazıyorum. Tersini de yapıyorum. En sade konuşma diliyle kafiyesiz, vezinsiz şiir de yazıyorum. Sevdadan da barıştan da inkılaptan da hayattan da ölümden de sevinçten de kederden de umuttan da umutsuzluktan da söz ediyorum. İnsana has her şeyin şiirime de has olmasını istiyorum. İstiyorum ki okuyucum bende bütün duygularının ifadesini bulabilsin."

15 YIL HAPSİ İSTENDİ

Moskova'dan 1924'te Türkiye'ye dönen Nazım Hikmet, Aydınlık dergisinde yayımlanan şiir ve yazılarından dolayı 15 yıl hapsi istenince tekrar Moskova'ya gitti.

TOPLUMCU BİR SANAT ANLAYIŞINI BENİMSEDİ

Nazım Hikmet Ran'ın ilk şiir kitabı Güneşi İçenlerin Türküsü, 1927'de Bakü'de yayımlandı.  Cumhuriyet'in 5. yıl dönümü münasebetiyle çıkarılan aftan yararlanmak üzere Temmuz 1928'de Türkiye'ye girerken yakalanan Nazım Hikmet, bir süre tutuklu kaldı.

Usta şair, yazı kadrosuna katıldığı Resimli Ay dergisinde bir yandan şiirlerini yayımladı, bir yandan da edebiyatın yerleşmiş değerlerine karşı sert çıkışlar yaptı. Kendisini sosyalist şair olarak tanımlayan Ran, sanatın amacı konusundaki tartışmada "Sanat sanat için değildir." diyerek toplumcu bir anlayışı benimsediğini ifade etti.

EDEBİYAT ÇEVRELERİNDE GENİŞ YANKI UYANDIRDI

İstanbul'da 1929'da basılan 835 Satır şiiri, edebiyat çevrelerinde geniş yankı uyandıran Ran, tam anlamıyla klasik de denilemeyecek ama biçimsel bakımdan daha az deneysel bir şiir dili geliştirdi.  Şiirleriyle ilgili açılan pek çok davada beraat eden Ran, 1933'e kadar "gizli örgüt kurmak" suçundan daha sonra ise "orduyu ve donanmayı isyana teşvik" suçundan tutuklandı ve 28 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi.

ULUSLARARASI BARIŞ ÖDÜLÜ VERİLDİ

Nazım Hikmet Ran, 1939'da, 17 bin mısradan oluşan Memleketimden İnsan Manzaraları adlı eserini yazmaya başladı.  Genel Af Yasası'ndan yararlanarak, 1950'de serbest kalan şaire, Dünya Barış Konseyi tarafından Picasso, Paui Rubeson, Wanda Jakubuurska ve Pablo Neruda'yla birlikte Uluslararası Barış Ödülü verildi.

VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILDI

Neruda'nın "Nazım'a sahip çıkın. Biz onun yanında şair bile sayılmayız." dediği şair Ran, serbest kaldıktan sonra askerlik görevine alınacağını öğrenince, öldürüleceği düşüncesiyle Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'ne gitti. Ran, 25 Temmuz 1951'de Bakanlar Kurulunca Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Aynı yıl şairin oğlu Mehmet dünyaya geldi.

KALP YETMEZLİĞİNDEN HAYATINI KAYSETTİ

Uluslararası barış kongrelerine katılması ve bu doğrultuda mücadele etmesi nedeniyle de eserleri birçok dile çevrilen Ran, dünyada çapında büyük bir üne ulaştı. Pek çok ülkeye seyahat ederek konferanslara katılan ve şiirlerini okuyan Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963'te kalp yetmezliği sonucu Moskova'da hayatını kaybetti.

"ÖLÜM NAZIM'IN İLK VE SON UYKUSU OLDU"

Ünlü Fransız yazar ve düşünür Jean Paul Sartre, Nazım Hikmet'in vefatının ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: "Vefalı dost, yiğit savaşçı, insan düşmanlarının amansız düşmanı, her yerde insana hizmet etmek ama hiçbir şeye kayıtsız kalmak istemiyordu. Bilirdi ki insan yaratılmış bir mahluktur ve asla dünyaya hazır gelmiyor. İnsanın durmadan düşmanla savaşarak kendi kendini yaratması gerekmektedir. Sözün kısası, Nazım Hikmet'in dediği gibi asla uyumamak lazımdır. O asla uyumadı. Önemli olan odur ki, ölüm onun ilk ve son uykusu oldu."
BÜYÜK HALK OZANLARININ SON HALKASI 

Yazar Yaşar Kemal ise kaleme aldığı En Büyük Şairimiz adlı makalesinde büyük halk ozanlarının son büyük halkası dediği Nazım Hikmet için "Türk dili var oldukça Nazım Hikmet de var olacaktır" demiş, ayrıca "Eğer Nazım Hikmet gibi büyük bir yol gösterici gelmeseydi, edebiyatımız bu seviyeye çıkamazdı" değerlendirmesinde bulunmuştu.

2002 NAZIM YILI İLAN EDİLDİ

Nazım Hikmet Ran'ın doğumunun 100. yılı dolayısıyla 2002 yılı UNESCO tarafından Nazım Yılı ilan edildi. Novodeviçi Mezarlığında toprağa verilen şair, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden Türk vatandaşlığına kabul edildi.

Ran'ın Dağların Havası (Osmanlıca), Güneşi İçenlerin Türküsü, 835 Satır, Sesini Kaybeden Şehir, Benerci Kendini Niçin Öldürdü?, Taranta Babu'ya Mektuplar isimli eserleri yaşamı sırasında, Kurtuluş Savaşı Destanı, Rubailer, Memleketimden İnsan Manzaraları, Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar, Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar, Kuvayi Milliye, Sevdalı Bulut, Nazım ile Piraye, Hikayeler, Piraye'ye Mektuplar, Henüz Vakit Varken Gülüm'ün de aralarında bulunduğu çok sayıda eseri ise vefatından sonra yayımlandı.

Eserleri 50'den fazla dile çevrilen şair, cezaevindeyken, İbrahim Sabri ve Mazhar Lütfi takma adlarının yanında imzasız olarak da bazı şiirlerini okuyucuyla buluşturdu, 1949'da ise Ahmet Oğuz Saruhan adıyla La Fontaine'den Masallar isimli kitabını çıkarttı.

TAKMA ADLA YAZDI

Akşam, Son Posta ve Tan gazetelerinde Orhan Selim takma adıyla fıkra yazarlığı ve başyazarlık yapan Ran'ın yine Orhan Selim imzalı İt Ürür Kervan Yürür adlı bir kitabı da bulunuyor.

Oyun yazarı da olan Nazım Hikmet'in, Kafatası, Bir Ölü Evi, Unutulan Adam ve Ferhat İle Şirin'in de aralarında bulunduğu 22 tiyatro eseri, Türkiye'nin yanı sıra Rusya, Almanya, Macaristan, Polonya ve Çekoslovakya'da sahnelendi.

Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı olan Nazım Hikmet'in şiirleri, Ahmet Kaya, Ruhi Su, Edip Akbayram, Fikret Kızılok, Cem Karaca, Fuat Saka, Zülfü Livaneli ve Yunan besteci Manos Loizos tarafından seslendirildi.

NAZIM HİKMET ŞİİRLERİ 

Tahirle Zühre meselesi, Ağlamak meselesi, Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin, Ceviz Ağacı, Seviyorum Seni, Vatan Haini, Yaşamaya Dair, Ben İçeri Düştüğümden Beri, Yine Sana Dair, 1 Mayıs da....

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır

NTV’de canlı olarak yayınlanan tüm programlar ile ilgili bilgiler, program bölümleri ve programlarla ilgili haberler NTV Ekranı’nda. Günlük NTV yayın akışı ve program saatlerini de NTV Ekranı kategorisinden saat bazında görebilirsiniz. %100 Futbol ile son dakika spor haberlerini, Gündem Masası ile gündem haberleri ile ilgili değerlendirmeleri NTV Ekranı’nda.