… İlk bağ bozumlarını hatırlıyorlar belki de, kara üzümlerin bağ bozumunda, üzümün boyasıyla kızaran ellerini... Akseki bezlerini; analarının, nenelerin uykusuz gecelerde dokuma tezgahlarından çıkardıkları sesleri duyuyorlar. İlk ata binişlerini hatırlıyorlar belki de… Ablaların, abilerin kaşık ve def eşliğinde söyledikleri Akseki Türküleri kulaklarında halen... Akseki mahallelerinde dolaşırken, tabakhanelerinden gelen deri kokusu sinmiş zihinlerine... Bademli şimşir kaşıklarının düğünlerdeki tınısı hala kulaklarında… Oynadıkları o ilk kaşık oyunu da... Düğmeli evin işlemeli tahta kafes penceresinden göz alabildiğine uzanan Torosları seyrederken, kurdukları hayalleri hatırlıyorlar belki de…Göz alabildiğine uzanan Akseki Sedir’leri arasında, şifa için topladıkları kekiklerin yaydığı kokuyu unutmak mümkün müdür ki? Dağlarında yürürken farkında olmadan üzerlerinde koştukları, binlerce yıldır sapasağlam duran Selçuklu yollarını zihinlerine kazımışlar bir kere... Tarihe meydan okuyan Roma kalıntıları bir film şeridi gibi... Ya o baharla gelen, doğa mücevheri kardelenlere ne demeli? Ne kadar zenginmişiz, ne de güzelmişiz diye geçiriyorlar içlerinden özlemle, yaşadıkları şehrin, ruhlarını yutan günlük karmaşasında… “İlk fırsatta diyorlar, ilk fırsatta gideceğim, doğduğum, oturup düğmelerini saydığım evi görmeye, ak seki taşların üzerinde yürümeye, çağların bıraktığı taş anıtlarla içiçe girmiş Ata mezarımı ziyarete…Çünkü Ben Aksekiliyim, Çünkü Ben Aksekiyim".
“Ben Aksekiyim” kitabı üç yıllık özverili bir çalışmanın, bu projeye inanan, sevgi ve şevkle çalışan büyük bir ekibin, imecenin hikayesidir. “Ben Aksekiyim Projesi” Anadolu’nun çok özel bir noktasındaki Toroslar’ın eteğinde, insanlığa, doğaya, hayvanlara, tarihe binlerce yıl ev sahipliği yapan ilçenin bilgiyle, kağıtla, kalemle, fotoğrafla buluşma, belgelenme serüvenidir. “Ben Aksekiyim” çalışması tarihe kayıt düşürme, unutulanları hatırlama, göremediklerimize bakmaktır; ne kadar zenginmişiz, ne de güzelmişiz pişmanlığıdır.
“Ebru; Kültürel Çeşitlilik Üzerine Yansımalar” sergi ve kitap projesiyle tanıdığımız fotoğraf sanatçısı Attila Durak’ın proje ve sanat yönetmenliğini üstlendiği "Ben Aksekiyim" projesi, 22 Nisan 2013 tarihinde başlamış ve yaklaşık üç yılda tamamlanmıştır.
Bu proje kapsamında oluşturulan beş kişilik proje ekibi, Akseki Platosu’nda, dağlarında, Toroslar’da binlerce km. yol yaptı, topraktan ayrılmamış olanlarla birlikte yaşadı; düğünlerini, sevinçlerini, hüzünlerini, sofralarını paylaştı. Yüzlerce mekana misafir oldu, kayıtlar tuttu, fotoğraflar çekti, belgeler topladı. Kemal Demirtaş, Celal Güzelyürek ve Ümit Durak’dan oluşan editör ekip, saha calışmalarıyla eş zamanlı olarak uzun bir editoryal çalışma yaparak 32 farklı başlık altında, kendi alanlarının en iyi akademisyenleri, fikir önderleri ve entellektüellerinden oluşan 41 yazarla calıştı. Bu özenli çalışmanın sonucunda; ortaya 596 sayfalık bir kitap, Akseki türkülerinden oluşan bir CD ile el boyaması bir Akseki haritası içeren bilimsel bir yapıt çıktı.
"Ben Aksekiyim" bu bölgenin, görsel ve yazılı hafızasıdır. “Ben Aksekiyim”; bölgenin geçmişi, bugünü, geleceği üzerine söz söylemek isteyenlerin birlikteliğidir".
"Ben Aksekiyim" kitabı, Akseki'nin hala bakir doğal yaşamı, yaban hayatı, kültürü, tarihi, arkeolojik kalıntıları, geleneksel evleri, misafir canlısı sıcacık insanları, yöresel mutfağı, yürüyüş yolları, doğa sporlarına yatkınlığı, mağaraları, endemik bitkileri, kanyonları, kayak alanları ile keşfedilmeyi bekleyen bir cazibe merkezi olduğununun / olacağının ispatıdır.
"Ben Aksekiyim" kitabınin lansman ve basın tanıtımı 23 Aralık 2015 tarihinde Saat : 18.30’da milyonlarca kişinin önünden geçtiği, İstiklal Caddesi üzerindeki, Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde gerçekleşetirilecek ve kuratörlüğünü Attila Durak’ın yapacağı bir sergi ile İstanbul’luların beğenisine sunulacak.
"Ben Aksekiyim" projesinin, İstanbul’da başlayan tanıtım ve sergisinin; devamı
25 Ocak 2016 tarihinde Ankara TBMM Sergi Salonunda devam edecek olup, daha sonar Antalya, İzmir, Manisa ve Akseki’ye de taşınması planlanlanmakta.
Kitabın sergi fotoğrafları turnenin sonunda, Akseki Belediyesi işbirliğiyle, Akseki’ de sabit sergi haline dönüştürülecek ve ziyaretçilerinin Akseki'yi daha iyi tanımasına aracı olunacak.