Çatalhöyük'ün 1958 yılında arkeolog James Mellaart tarafından keşfedilmesi ardından kazılar, 1961-63 ve 1965 yıllarında yapıldı. Verilen ara ardından 1993 yılında yeniden başlayan kazı çalışmaları, Stanford Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Ian Hodder başkanlığında yürütülüyor. Çatalhöyük’ten çıkan tarihi eserlerin tamamının sergilendiği bir müze yer almazken buluntulardan bazıları Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Çatalhöyük kazılarında bulunan ve müzede sergilenen vücut bütünlüğünü koruyan 1 yaşındaki bebek iskeleti ve bir yetişkine ait iskelet görenleri şaşırtıyor. Kazı bölgesindeki toprakla birlikte özel korumalı cam fanus içerisinde sergilenen iskeletlerin yanı sıra üzeri kırmızı renkli toprak sürülmüş kafatası da dikkat çekiyor.
"İLK VE TEK SIVALI KAFATASI"
Müzede sergilenen erişkin bir kadına ait olduğu tahmin edilen ilk ve tek sıvalı kafatası olma özelliği taşıyan kafatasının yapılan inceleme sonucu birden fazla sıvandığı ortaya çıkarken, bu işlemin kafatasının mezara konulmadan önce başka bir yerde sergilendiğinin bir göstergesi olabileceği belirtiliyor. Kafatasının önemli bir aile bireyine ait olabileceği yorumu yapılırken, bu buluntu ile Çatalhöyük’ün Anadolu’da sıvalı kafatası örneği veren Köşkhöyük’ten sonra ikinci neolitik yerleşim merkezini oluşturduğu vurgulanıyor.
Çatalhöyük’te oturanlar ölülerini dizlerini karınlarına çekik halde evlerinin tabanlarına gömmeleri ise dikkat çekiyor. Öldüğünde yaklaşık 1 yaşında olan bebek iskeleti de dizleri karnına çekik halde el ve ayak bileklerinde birer dizi boncukla görünüyor. Müzede yaklaşık 2 ay önce sergilenmeye başlanan ve vücut bütünlüğünü koruyan yetişkin bir insana ait iskelette ilgi gören buluntular arasında yer alıyor.