Türkiye'nin ilk yüz nakli ile dünyanın kadavradan ilk rahim naklini yapan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Ordu Sağlık İl Müdürlüğünce Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen "Sağlıkta Hizmet Günleri Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, organ bağışı konusunda Türkiye'nin dünya sıralamasında geride, ancak teknik altyapı ve ekonomik olarak çok ileri düzeyde olduğunu söyledi.
Türkiye'de bu alanda pek çok ameliyat gerçekleştirildiğini ifade eden Özkan, şunları aktardı: "Hemen hemen dünyada yapılmayan bir çok şeyi ülkemizde yapabiliyoruz. Bizim tek sıkıntımız bağışın az olması. Biz dünyanın, iyi ülkelerin onda biri düzeyindeyiz. Bir çok ülkenin önünde gibi görünüyoruz ama İspanya, Avrupa ve Amerika'yı düşündüğümüzde onda birinden daha kötü durumdayız. Yalnız canlıdan nakillerin bol miktarda yapıldığı bir ülke durumdayız. Bunlar başarılı bir şekilde yapılıyor ancak gelecekte sadece canlıdan değil, kadavradan bağışların da daha yüksek oranda yapılması gerekiyor. Bu konuda herkese büyük işler düşmektedir."
"AMELİYATLAR ÜLKEMİZE PRESTİJ KAZANDIRIYOR"
Türkiye'de yüz nakline talebin arttığını ve bu nakillerin ülkeye prestij kazandırdığını dile getiren Özkan, "Ülkemizde yüz nakli olabilecek çok hasta var ancak bunları kısıtlamak gerekiyor. Çünkü bunlar dikkatli yapılması gereken ameliyatlardır. Bana göre ihtiyacı olan hastalara yüz nakli yapmak gerekiyor. Bazen öyle hastalar geliyor ki çok ufak tefek müdahalelerle toparlanabilecek hastalar. Bunlar abartılı taleplerdir. Hakikaten ihtiyacı olan hastalar var. Bunlara öncelik verilmesi gerekiyor. Bunlar büyük ve riskli ameliyatlar. Aynı zamanda pahalı ve emek gerektiren ameliyatlardır, faydaları ve riskleri karşılaştırılarak yapılması gerekir. Bunlar aynı zamanda prestij ameliyatlarıdır. Bu ülkede bu tür ameliyatlar yapılabiliyorsa tıbbın seviyesini göstermesi açısından çok önemli. Bu ülkede, böbrek ve karaciğer nakli nasıl rutin yapılabiliyorsa, üst düzey ameliyatlar yapılabiliyorsa ve üst düzeyde hastalar burada kabul edilebiliyorsa bu sadece tıp anlamda değil her anlamda ülkemize prestij kazandırıyor demektir" diye konuştu.
Türkiye'de bu alanda pek çok ameliyat gerçekleştirildiğini ifade eden Özkan, şunları aktardı: "Hemen hemen dünyada yapılmayan bir çok şeyi ülkemizde yapabiliyoruz. Bizim tek sıkıntımız bağışın az olması. Biz dünyanın, iyi ülkelerin onda biri düzeyindeyiz. Bir çok ülkenin önünde gibi görünüyoruz ama İspanya, Avrupa ve Amerika'yı düşündüğümüzde onda birinden daha kötü durumdayız. Yalnız canlıdan nakillerin bol miktarda yapıldığı bir ülke durumdayız. Bunlar başarılı bir şekilde yapılıyor ancak gelecekte sadece canlıdan değil, kadavradan bağışların da daha yüksek oranda yapılması gerekiyor. Bu konuda herkese büyük işler düşmektedir."
"AMELİYATLAR ÜLKEMİZE PRESTİJ KAZANDIRIYOR"
Türkiye'de yüz nakline talebin arttığını ve bu nakillerin ülkeye prestij kazandırdığını dile getiren Özkan, "Ülkemizde yüz nakli olabilecek çok hasta var ancak bunları kısıtlamak gerekiyor. Çünkü bunlar dikkatli yapılması gereken ameliyatlardır. Bana göre ihtiyacı olan hastalara yüz nakli yapmak gerekiyor. Bazen öyle hastalar geliyor ki çok ufak tefek müdahalelerle toparlanabilecek hastalar. Bunlar abartılı taleplerdir. Hakikaten ihtiyacı olan hastalar var. Bunlara öncelik verilmesi gerekiyor. Bunlar büyük ve riskli ameliyatlar. Aynı zamanda pahalı ve emek gerektiren ameliyatlardır, faydaları ve riskleri karşılaştırılarak yapılması gerekir. Bunlar aynı zamanda prestij ameliyatlarıdır. Bu ülkede bu tür ameliyatlar yapılabiliyorsa tıbbın seviyesini göstermesi açısından çok önemli. Bu ülkede, böbrek ve karaciğer nakli nasıl rutin yapılabiliyorsa, üst düzey ameliyatlar yapılabiliyorsa ve üst düzeyde hastalar burada kabul edilebiliyorsa bu sadece tıp anlamda değil her anlamda ülkemize prestij kazandırıyor demektir" diye konuştu.