İlişkili Haberler
Varikosel, erkeklerde testisleri koruyan gevşek cilt torbası olan erbezi torbalarında, yani diğer adıyla skrotumda yer alan toplardamarların şişerek genişlemesi ve büyümesi durumunun tıbbi adıdır. Varikosel, bacaklarda görülebilen “variköz ven” yani varisli damarlar ile benzerlik gösterir.
Vakalar genellikle sol testiste olmak üzere, testislerin üst kısmında görülür. Bireyler uzanırken varikoseli göremeyebilir ancak ayağa kalkıldığında gözler görülecek kadar belirgin hale gelebilir. El ile dokunulduğunda torba içinde plastik borular ya da solucanlar varmış gibi bir his uyandırabilir.
Varikosel oldukça yaygın bir tıbbi durumdur ve genellikle genç erkekleri etkiler. Erkeklerin yüzde 10 ila 15'i arasında bu problem görülebilir. Varikosel kendiliğinden bir tıbbi soruna yol açmayabilir, ancak sorunlara neden olursa bir üroloğa başvurmak en doğrusu olacaktır.
Varikoseller düşük sperm üretiminin ve sperm kalitesinin infertiliteye yani kısırlığa neden olabilecek miktarlara azalmasının arkasında yatan yaygın bir nedendir. Bununla birlikte, tüm varikosel vakalarında sperm üretimi etkilenmez. Varikosel kısırlığın yanı sıra testislerin normal olarak gelişmemesine veya büzülmesine neden olabilir.
Çoğu varikosel zaman içinde gelişir. Ancak, çoğu vakada varikoselin teşhis edilmesi kolaydır ve yine vakaların büyük bir çoğunluğunda tedaviye ihtiyaç yoktur. Varikosel sadece semptomlara neden olursa tedavi edilebilir ve kullanılan yöntem genellikle cerrahi müdahaledir.
VARİKOSEL NEDENLERİ
Tıp uzmanları varikoselin neden ortaya çıktığına dair kesin bir sonuca henüz ulaşamamıştır. Bunun içinde testislere kanın gelip gidişinin gerçekleştiği spermatik korddaki kan akışı ile alakalı bir sorundan kaynaklandığı düşünülmektedir.
Uzmanlar spermatik kordda bulunan damarların içindeki akışı kontrol eden valflerin düzgün kan akışını engellediği durumlarda kanın geride toplandığını ve damarlarda genişlemeye neden olduğu kanısına varmıştır.
Bu geriye doğru toplanma hem testislerde hasara neden olabilir hem de erkek doğurganlığında düşüşe sebep verebilir.
Varikosel genellikle erkeklerde ergenlik döneminde ortaya çıkar. Normal şartlarda sol testisin, sağ testise göre daha aşağıda durması nedeniyle sol testis toplardamarı üzerinde bulunduğu gözlemlenmektedir.
Varikosel vakaları yüzde 90 oranında sol testis toplar damarı üzerinde, yüzde 9 gibi oranla her iki testiste, yani bilateral olarak görülürken, kalan çok az sayıda vaka ise sağ testiste teşhis edilmiştir. Varikosel geliştirilmesine yol açan özel bir risk faktörü belirlenmemiştir.
VARİKOSEL BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bir varikosel genellikle kendi formu haricinde ortaya bir belirti veya semptom çıkarmaz. Nadiren ağrıya neden olabilir. Varikosel ağrısı hafif bir rahatsızlıktan keskin bir acıya kadar yayılan bir yelpaze üzerinde hissedilebilir, özellikle uzun süre ayakta durma ve fiziksel efor harcama ile artabilir.
Sabahtan akşama kadar hissedilen ağrı seviyesinde artış görülebilir. Bireyler sırt üstü uzandıklarında hafifleyerek rahatlayabilir. Ağrının yanı sıra erkek doğurganlığında azalmaya neden olabilir.
Varikoseller zaman içerisinde daha belirgin hale gelebilir. Birçok vakada içi plastik boru ya da solucan dolu bir torba gibi göründüğü ifade edilmektedir. Hemen her seferinde sol testiste olmak üzere şişmeye neden olabilir.
Ancak semptom göstermeyen varikoseller genel olarak doğurganlık değerlendirmesi veya rutin bir fizik muayene sırasında saptanmazlarsa fark edilmeyebilirler. Ancak testis torbasında ağrı veya şişlik yaşayan, erbezi torbasının içinde bir kitle hisseden, testislerinin farklı boyutlarda olduğunu fark eden, gençliğinizde bir varikosel geliştiren veya çocuk sahibi olma ile ilgili sorunları olan bireylerin mutlaka doktora başvurması gereklidir. Skrotal kitlelere veya testiküler ağrılara neden olan bir çok tıbbi durum vardır ve bunlardan bazıları acil tedavi gerektirir.
VARİKOSEL KOMPLİKASYONLARI NELERDİR?
Varikoselin ağrı haricinde sebep olabileceği iki genel komplikasyon mevcuttur:
Etkilenen testisin büzülmesi yani atrofisi: İnsan anatomisinde testislerin büyük kısmı sperm üreten tübüllerden meydana gelir. Testisler varikosel durumu nedeniyle hasar görürse, küçülür ve yumuşamaya başlar. Bu büzülmenin arkasında yatan nedenler tam olarak bilinmese bile sorunlu valflar nedeniyle kanın damarlarda biriktiği, bunun da damar içindeki tansiyonu artırarak çevredeki dokuların hasara neden olabilecek toksinlere maruz kalmasına neden olduğu ileri sürülmektedir.
Kısırlık: Varikoseller testis içindeki veya çevresindeki lokal ısıyı çok yüksek tutarak sperm oluşumunu, sperm hareketini yani hareketliliğini etkileyip işlevlerini yerine getirmelerine engel olabilir.
VARİKOSEL TANISI NASIL KONUR?
Dikkatli kişiler kendi kendini muayene ederken testis üzerindeki düzensizlik, şişlik veya ağrıdan varikoseli belirleyebilir. Varikosel daha çok kısırlık şikayetiyle yapılan başvurularda doktor muayenesi sırasında teşhis edilir.
Ayrıca, uzun süre ayakta kalma, spor ya da cinsel aktivite gibi efor gerektiren durumların ardından yaşanan ağrılar varikosele işaret edebilir. Varikosel muayenesi, genital muayenenin bir parçası olarak yapılmaktadır.
Hasta 21 -22 derecelik oda ısısında ayakta pozisyonda muayene edilmelidir. Hasta ayakta ve dik olarak dururken testisler ve genital bölge gözlemlenir. Hasta, hem normal pozisyonda hem de ıkınma manevraları yaptırılarak göz ve elle kontrol edilir.
Normal ve ıkınma manevraları ile damarsal yapıda genişleme olup olmadığı belirlenmelidir. Bu işlemlerle varikoselin varlığı klinik olarak konulur. Tanıda altın standart doktor muayenesidir.
Bununla birlikte klinik tanıyı desteklemek, varikoselin derecesini belirlemek ve ameliyat kararı için Skrotal Doppler ultrasonografi çekimi yapılır
VARİKOSEL TEDAVİSİ NASILDIR?
Varikosel tanısının ardından ilk olarak testis boyutları arasında bir fark olup olmadığı ve testisin kıvamına bakılmalıdır. Sperm parametrelerinin değerlendirildiği semen analizinin yapılması tedavide belirleyici olmaktadır. Hastanın sperm parametrelerinde bir sorun yoksa ameliyat edilip edilmemesi tartışmalıdır.
Bu tür hastalara sperm parametrelerini bozabilecek;
Beslenme alışkanlığı
Sigara ve alkol kullanımı
Toksik maddelere maruz kalma
Sperm parametrelerini ve spermin bulunduğu ortamı düzeltici antioksidan ilaçlar ve beslenme yöntemlerini önerilebilmektedir. Teşhisin ardından hangi varikosel hastalarının ameliyat edilip edilmeyeceği sorusu gündeme gelmektedir.
Varikosel derecesine yani grade değerine bakarak ameliyat kararı vermek doğru bir yaklaşım değildir. Bazı olgularda 1. Derece(Grade 1) varikosel dahi ameliyat edilebilirken, bazı olgularda 3 derece (Grade 3) varikosel için ameliyat kararır verilmeyebilmektedir. Ameliyat kararır hastaya göre değişen bir durumdur.
Varikosel teşhisi koyulan ancak infertilite problemi olmayan ya da sperm parametrelerindeki bozulma sınırda olan hasta grubunda destek tedaviler önerilebilir.
Çok şiddetli sperm kaybı yaşamamış, sperm hareketinin tamamen kaybolmadığı ve sperm şekil bozukluğu minimum seviyede olan hastalar için antioksidan ajanlar verilebilir.
Ancak varikosel teşhisi konulmuş ve sperm parametreleri bozuk, kısırlık yaşayan hastalarda ameliyat önerilebilir. Bu tür hastalarda rahatsızlığın giderilmesi için egzersiz, beslenme düzenini ve yaşam tarzındaki değişikliklerin herhangi bir yararı bulunmamaktadır.
Sonuç olarak,
Sperm parametreleri normal olan, sadece radyolojik olan varikoseli saptanmış, reflüsü olmayan ya da damar çapı normalin altında olan hastanın ameliyat edilmesine gerek yoktur.
Sperm parametreleri bozulan olgular ameliyattan daha fazla fayda görmektedir.
Yetişkinlik dönemindeki varikosellerde testis boyutları ve kıvamını değerlendirerek klinik takibin yapılması önemlidir.
Sadece ağrı nedeniyle varikosel ameliyatı doğru bir yaklaşım değildir.
Ameliyat sonrasında yüzde 60-70 sperm parametrelerinde düzelme olur.
Ameliyat sonrası değerlendirmenin 6. ayda yapılması ve sperm parametrelerinde değişikliğin belirlenmesi önemlidir.
Tedavide kabul edilen yaklaşım mikrocerrahi yöntemle kasık bölgesinden yapılan girişimlerdir.
VARİKOSEL İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR
Varikosel ağrısı nasıldır?
Varikosel ağrısı testiste olan rahatsız edici künt nitelikte kendi belli eden bir ağrıdır. Bu ağrı genelde kasık bölgesinde ve testiste hissedilebildiği gibi zaman zaman bacağa doğru da yayılabilir. Varikosel ağrıları ağrı kesicilerle geçebilir. Yaşanan ağrı farklı rahatsızlıklarla karıştırılabilir. Testis ağrısı nedeniyle başvuran bir hastada varikoseli varlığının yanında;
Fıtık
İdrar yolu veya mesaneye düşmüş ürener sistem taşları (böbrek taşları)
Orşit yani testis enfeksiyonu
Testis damarsal yapısının kendi etrafında dönerek kanlanmaya neden olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Bu tür rahatsızlıkların yarattığı ağrılar varikosel ağrılarıyla karıştırılabilir.
Kişinin idrar çıkarmada şikayetinin olup olmadığı, testiste olan şişliğin artıp artmadığı, ağrının ani başlayıp başlamadığı gibi bir takım sorgulamaların yapılması ve laboratuvar yöntemleri ayırıcı tanıyı sağlayabilmektedir.
Yaşanan her ağrı varikosel olmak zorunda değildir.
Ağrı uzun süre ayakta durmak, yol yürümek, egzersiz, cinsel aktivite sonrası daha belirgin olarak hissedilebilir.
Varikoselde testis görüntüsü nasıl olur?
Varikosel testiste herhangi bir değişiklik yapmamaktadır. Ancak ileri evde varikosel hastalarında, aynı bacaklardaki varis gibi testislerde damarlar yüzeysel olarak görülür hale gelir. Varisleşmiş genişlemiş damarlar cilt üzerinden ele gelir ve görüntü verir.
Varikosel daha çok kimlerde görülür?
Varikoselin ortaya çıkma nedeni bilinmemektedir. Ancak, bazı risk grupları bulunur:
Daha çok şişman kişiler
Karın içi basıncını arttıran yüksek ağırlıklı spor yapan kişiler
Kronik astımı ve kronik öksürük nöbetleri geçirenle
Karın içi basıncı arttıran kronik kabızlık yaşayanlar
Varis hastalığında olduğu gibi meslek hastalığı olarak değerlendirebilir.
Ayakta kalmayı gerektiren öğretmen, polis gibi meslek gruplarında daha sık yaşanmaktadır.
Toplardamar hastalığı olduğu için bacaklarda varisi olan kişilerde varikosel sık olarak görülür.
Bu durumun tersi olarak varikoseli olan kişilerde varis rahatsızlığı da sık görülebilmektedir.
İki hastalıkta toplardamarlara bağlı olduğu için bu damarlardaki kapakların yetersizlikleri kanın iletimindeki sorunlar gibi faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir.
HANGİ HASTALARDA CERRAHİ AMELİYAT YAPILMALIDIR?
Çocuk sahibi olamamış çiftlerde kadın partnerin normal veya düzeltibilir olduğu varikoselli erkekler
Erkekte yapılan sperm tahlilinde (spermiogram) anormal bulgular gösteren hastalar
Daha önce çocuk sahibi olmuş ancak şimdi olamayan ve varikosel tanısı almış hastalar
Varikoselin ilerleyici bir hastalık olması nedeniyle yüksek dereceli (2. ve 3. derece) varikoseli olan bekar hastalar
Ağrısı başka tedavilerle geçmeyen olgular
VARİKOSEL AMELİYAT TEDAVİSİ
Varikoselin günümüzdeki cerrahi tedavisi kasık bölgesinden yapılan yaklaşık 2-3 cm'lik kesi ile testis damarlarına ulaşmak ve hasta damarları bağlayarak iptal etmektir. Bu klasik yöntem dışında Laparoskopik, Robotik ve Radyolojik Embolizasyon yöntemleri de daha önce uygulanmış ancak istenen sonuçlar klasik cerrahi kadar başarılı olmadığı için günümüzde kullanılmamaktadır.
Laparoskopi de testisin bütün damarlarına ulaşabilmenin imkânı yoktur, dolayısıyla bu damarlar bağlanamaz, bu da cerrahi işlemin eksik yapılması manasına gelir. Ayrıca laparoskopik ve roborik yöntemde karın içi organların yaralanması ihtimali gibi riskler söz konusudur.
Radyolojik olarak varisli damarları tıkamak (embolizasyon) yöntemi de bir zamanlar kullanılmış ancak birçok olguda testis damarlarının içine girebilmek mümkün olamadığı için klasik yönteme geçilmiştir. Varikosel cerrahi tedavisinde amaç, hastalıklı toplardamarları bağlamak, testise temiz kan getiren atardamarı, sperm kanalını (vas deferens) ve lenf damarlarını korumaktır.
Varikosel tedavisinde uygulanan en iyi yöntemde; varikosel nüksü, arter yaralanması ve ameliyat sonrası hidrosel oluşumu (testis içinde sıvı toplanması) gibi komplikasyon oranları en düşük ve ameliyat sonrası sperm parametrelerinde iyileşme ve gebelik oranları diğer yöntemlerden daha yüksek olmalıdır.
Bu yüzden ameliyat mutlaka "MİKRO CERRAHİ" tekniği ile yani ameliyat mikroskopu kullanılarak yapılmalıdır. Mikro cerrahi yöntemi ile hastalığın tekrar etmesi (nüks) ihtimali %1 iken, ameliyat mikroskopu kullanılmaz ise bu oran %15'dir. Ayrıca mikro cerrahi yöntemi ile yapılan ameliyat sonucunda 1. yılda gebelik oranı %43 iken 2. yılda %60'lara varabilmektedir.
Varikosel ameliyatından sonra en sık görülen komplikasyon "Hidrosel"dir; hidrosel testis içinde sıvı toplanmasıdır. Ameliyat sırasında lenf damarlarının bağlanmasından kaynaklanır. Görülme oranı %8'dir. Bu ameliyat genel anestezi ya da bölgesel anestezi ile yapılabilir.
VARİKOSEL AMELİYATI SONRASI TAKİP NASIL OLMALIDIR?
Varikoselektomi ameliyatı sonrası evde 1 günlük dinlenmeden sonra günlük işler yapılabilir. 1-2 hafta sonra cinsel aktivasyona, 2-4 hafta sonra ağır iş yaşamına ve spor faaliyetlerine izin verilir.
Varikosel tedavisi sonrası olgular belli aralıklarla düzenli olarak izlenmelidir. Ergenlik çağı öncesi hastalar yılda bir kez rutin muayene ve tetkikle, erişkin hastalar ise çocuk sahibi oluncaya kadar 3 ayda bir sperm tahlili ile üroloji polikliniğinde takip edilir.
Varikosel ameliyatından sonra çocuk sahibi olunamasa bile aşılama veya tüp bebek gibi üremeye yardımcı tedavi yöntemlerine de faydası olmaktadır.