Dünyayı neredeyse bir yıldır kasup kavuran yeni tip corona virüs salgını can almaya devam ediyor. Dünyada 1 milyon 300 binden fazla kişinin hayatına mal olan Covid-19’a karşı tedbirlerin yanı sıra etkili ilaç ve aşı bulma çalışmaları da sürüyor. Aşı çalışmasını yürüten 70’den fazla şirketlerden bazıları binlerce denek üzerinde sürdürdükleri 3. faz çalışmalarından başarılı sonuçlar aldıklarını açıkladı. BioNTech ve Pfizer geliştirdikleri aşının yüzde 90’dan fazla, ABD’li Moderna da aşılarının yüzde 94.5 etkili olduğunu duyurdu. Rusya ise Sputnik V aşısının yüzde 92 etkili olduğunu açıkladı. Özellikle BioNTech ve Pfizer ile Moderna’nın açıklamaları sonrası ekonomi piyasaları ralli yaptı. Şirketlerin piyasa değeri ise yüksek oranlarda arttı.
Türkiye’deki bilim insanları, aşıların etkinliğine temkinli yaklaşıyor. Nedeni ise bu oranların pazarlamaya yönelik olduğunu düşünmeleri.
ÜLKELER ARASI REKABET
Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberinde görüşlerine yer verilen Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, "Pfizer aşısının yüzde 90 koruyucu olduğu belirtiliyor ancak resmi makamlara verilmiş ve söz konusu makamlar tarafından teyit edilmiş bir durum şu an söz konusu değil" derken, deneysel çalışmalar ve etkinliğiyle ilgili şunları söyledi:
"Bu açıklamalar Pfizer veya Almanya’daki firmanın erken değerlendirmesi. Pfizer aşısına güvendiği için tüm dosya ve verileri FDA’ya teslim etti. FDA ise bağımsız bir grup tarafından değerlendirilmesi kararını verdi. Bağımsız uzmanlardan oluşan bir otorite faz 3 aşamasında 40 bin kişini verilerini inceleyerek sonuca varacak. Çin aşısının da faz 3 çalışmaları devam ediyor. Şu an çok iyi gidiyorlar. Çin aşısının avantajı 100 yıldır kullanılan teknikle üretilecek olması. Rusya kendi aşısının yüzde 92, diğer ABD’li firma Moderna ise yüzde 94.5 etkinlikte olduğunu açıkladı. Bu noktada ülkeler arası rekabet söz konusu. Abartılı söylemler olabildiği gibi Türkiye olarak dikkatli hareket etmek durumundayız. Covid-19 sürecinde aşı çalışmaları üzerinden bilimle, siyaset iç içe girdi. Bu nedenle ‘Bizim açımız kesin çözüm. İşte kurtarıcı’ demek yerine biraz daha bekleyip temkinli olmakta fayda var. 2022’ye kadar aşılama biterse pandemi durdurulur."
TİCARİ KAZANÇ ÖN PLANDA
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da şu önemli uyarılarda bulundu:
"Alman menşeili bir aşı için yüzde 90 etkili sözü doğru değil. Söz konusu aşı yüzde 90 etkili olsa bile Türkiye’deki insanların yüzde 66’sının aşılanarak bağışık hale gelmesi gerekir. Toplumun yüzde 66’sının aşı ile bağışıklanması için 2 yıl geçmesi gerekecek. Bu süreçte en büyük sıkıntı virüsün mutasyona uğraması. Ancak eldeki verilere göre virüsün mutasyon geçirip daha kötü bir forma dönüşeceğini tahmin etmiyoruz. Aşı halk sağlığı açısından olmazsa olmaz. Ancak bazı ülkelerin ticari kazancı da düşünerek bir takım insanları zafer kazanmış gibi göstermeye çalışıyor. ‘Muhteşem Türk’ diye sunulan bazı kişilerin şirket hisseleri iki katına çıkıyor. Olaylara bir türlü bağımsız, tarafsız gözle bakamıyoruz. Faz 3 denemesindeki aşının bir yıl koruyacağına ilişkin bir iddia doğru değil. Altını çiziyorum aşı hayati önemde ancak reklam yaparak, pazarlamaya soyunarak hareket edilmemesi gerekir. Pfizer’ın aşısının eksi 70 derece saklanması gerekiyor. ABD’de bile bu kadar fazla saklama ünitesi yok. 1 milyar doz üretilmesi planlanan bir aşıdan söz ediyoruz. Bizim Hacettepe Tıp Fakültesi olarak bünyemizde sadece iki adet 150’şer kutu alabilen dolap mevcut."