İlişkili Haberler
Prof. Dr. Ayşegül Akbay, İstanbul'da Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 5 ay içinde 115 hamile çocuğun kayıtlara geçmemesi olayının, bir hastane personelinin savcılığa yaptığı ihbar sonucu ortaya çıkmasını hatırlattı. Konunun Avrupa boyutuyla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Akbay, şunları kaydetti:
"11 Avrupa ülkesinden toplanan verilere göre, 1980'lerden bu yana Avrupa'da adölesan gebeliklerinde genel bir azalma var. Bunun istisnası Almanya. Almanya'da 16-18 yaş arası gebeliklerin oranı yüzde 21'in üzerinde. İngiltere'de bu oran yüzde 9 civarında. Hollanda ve Danimarka'da 18 yaş altı gebeliklerin oranı daha düşük ve yüzde 1'in altında. Macaristan ve Finlandiya'da ise yüzde 10 civarında. Avrupa'da adölesan gebeliklerde en düşük oransa yüzde 1 ile Belçika'da."
Avrupa ülkelerinin birçoğunda, adölesan gebeliklerin sonlandırılması için ebeveyn onayının arandığını belirten Prof. Dr. Ayşegül Akbay, "Düzenli bakım ve takiple, adölesan gebeliklerin komplikasyonları azaltılabilirken, sosyal ve psikolojik yan tesirler yine de büyük problem oluşturuyor. Sezaryen, doğum sırasındaki ölümler ve kürtaj başlıca tıbbi sorunlar olarak gözlemlenirken, konu ile ilgili alınabilecek önlemlerin başında, okullarda cinsellik eğitimi ve evlilik öncesi cinsellikle ilgili bilinçlendirme kampanyaları geliyor" diye konuştu.
"GEBELİKLERİN YÜZDE 8-12'Sİ ADÖLESAN ÇAĞDA"
Avrupa Komisyonu'nun adölesan gebeliklerle ilgili somut bir tavrı ve adımının henüz olmadığını belirten Prof. Dr. Akbay, "Türkiye araştırmalarında nüfusun yüzde 21.6'sı adölesan olup, gebeliklerin yüzde 8-12'si adölesan çağda gerçekleşmektedir. Bu gebeliklere sıklıkla Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda rastlanmaktadır. Bilinen bir problemin, medyaya yansıyan son skandalla dikkatlere taşınmış olması, konuya sağlanabilecek yaklaşımları hızlandıracaktır, umudunu taşıyorum" dedi.
"11 Avrupa ülkesinden toplanan verilere göre, 1980'lerden bu yana Avrupa'da adölesan gebeliklerinde genel bir azalma var. Bunun istisnası Almanya. Almanya'da 16-18 yaş arası gebeliklerin oranı yüzde 21'in üzerinde. İngiltere'de bu oran yüzde 9 civarında. Hollanda ve Danimarka'da 18 yaş altı gebeliklerin oranı daha düşük ve yüzde 1'in altında. Macaristan ve Finlandiya'da ise yüzde 10 civarında. Avrupa'da adölesan gebeliklerde en düşük oransa yüzde 1 ile Belçika'da."
Avrupa ülkelerinin birçoğunda, adölesan gebeliklerin sonlandırılması için ebeveyn onayının arandığını belirten Prof. Dr. Ayşegül Akbay, "Düzenli bakım ve takiple, adölesan gebeliklerin komplikasyonları azaltılabilirken, sosyal ve psikolojik yan tesirler yine de büyük problem oluşturuyor. Sezaryen, doğum sırasındaki ölümler ve kürtaj başlıca tıbbi sorunlar olarak gözlemlenirken, konu ile ilgili alınabilecek önlemlerin başında, okullarda cinsellik eğitimi ve evlilik öncesi cinsellikle ilgili bilinçlendirme kampanyaları geliyor" diye konuştu.
"GEBELİKLERİN YÜZDE 8-12'Sİ ADÖLESAN ÇAĞDA"
Avrupa Komisyonu'nun adölesan gebeliklerle ilgili somut bir tavrı ve adımının henüz olmadığını belirten Prof. Dr. Akbay, "Türkiye araştırmalarında nüfusun yüzde 21.6'sı adölesan olup, gebeliklerin yüzde 8-12'si adölesan çağda gerçekleşmektedir. Bu gebeliklere sıklıkla Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda rastlanmaktadır. Bilinen bir problemin, medyaya yansıyan son skandalla dikkatlere taşınmış olması, konuya sağlanabilecek yaklaşımları hızlandıracaktır, umudunu taşıyorum" dedi.