KKTC'de düzenlenen Hematolojik Onkoloji Kongresinde özelde hematolojik, genelde tüm kanserlerin tedavisinde önemli başarı sağlayan ve sağ kalım süresini arttıran hedefe yönelik akıllı moleküllere dikkat çekildi.
“KANSERDE PARMAK İZİ TEDAVİSİ DAHA ETKİLİ “
Kongre Başkanı Prof. Dr. Seçkin Çağırgan, yeni moleküllerle hedefe yönelik tedavide önemli gelişmeler yaşandığına vurgu yaparken, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, lenf bezi, kan ve kemik iliği gibi hematolojik kanserlerde bireyselleştirilmiş, yani ‘parmak izi’ tedavisinin çok daha önemli olduğunu ve tedavi başarısını etkilediğini söyledi. Hastanın metabolik özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre akıllı moleküllerin kullanılmaya başlandığını aktaran Altuntaş, hem yan etkileri az hem de etkinlikleri fazla olan bu moleküllerin yaygınlaşması gerektiğinin altını çizdi.
ALTUNTAŞ : TÜRKİYE’DE KOBAY ALGISI DEĞİŞMELİ
"Bu alanda klinik çalışma yapılmadan ilerleme sağlanması mümkün değil” diyen ve hastalara, klinik çalışmalara daha fazla katılma çağrısı yapan Altuntaş, şöyle konuştu:
“Bu yüzden Türkiye’de 'kobaylık' anlayışı ve kobay algısı değişmeli. Klinik çalışmalar artmalı, tedavide daha iyi sonuçlar almak için klinik çalışma yapılmalı çünkü adım atılmadan gelişme olmuyor. Teknolojik gelişme bu çalışmalarla mümkün olabilir. Faz 1, faz 2, faz 3 çalışmaları yapılıyor ama bunların Türkiye'nin dört bir yanında yaygınlaşması lazım. Bu çalışmalara katılan hastalar kesinlikle kobay değil. Daha iyi bir tedavi olmadığı için hastalar bu çalışmalara katılıyor. Klinik çalışmaların artması hem ulusal hem de uluslararası alana katkı sağlayacaktır."
“KANSERDE PARMAK İZİ TEDAVİSİ DAHA ETKİLİ “
Kongre Başkanı Prof. Dr. Seçkin Çağırgan, yeni moleküllerle hedefe yönelik tedavide önemli gelişmeler yaşandığına vurgu yaparken, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, lenf bezi, kan ve kemik iliği gibi hematolojik kanserlerde bireyselleştirilmiş, yani ‘parmak izi’ tedavisinin çok daha önemli olduğunu ve tedavi başarısını etkilediğini söyledi. Hastanın metabolik özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre akıllı moleküllerin kullanılmaya başlandığını aktaran Altuntaş, hem yan etkileri az hem de etkinlikleri fazla olan bu moleküllerin yaygınlaşması gerektiğinin altını çizdi.
ALTUNTAŞ : TÜRKİYE’DE KOBAY ALGISI DEĞİŞMELİ
"Bu alanda klinik çalışma yapılmadan ilerleme sağlanması mümkün değil” diyen ve hastalara, klinik çalışmalara daha fazla katılma çağrısı yapan Altuntaş, şöyle konuştu:
“Bu yüzden Türkiye’de 'kobaylık' anlayışı ve kobay algısı değişmeli. Klinik çalışmalar artmalı, tedavide daha iyi sonuçlar almak için klinik çalışma yapılmalı çünkü adım atılmadan gelişme olmuyor. Teknolojik gelişme bu çalışmalarla mümkün olabilir. Faz 1, faz 2, faz 3 çalışmaları yapılıyor ama bunların Türkiye'nin dört bir yanında yaygınlaşması lazım. Bu çalışmalara katılan hastalar kesinlikle kobay değil. Daha iyi bir tedavi olmadığı için hastalar bu çalışmalara katılıyor. Klinik çalışmaların artması hem ulusal hem de uluslararası alana katkı sağlayacaktır."
Hematolojik onkoloji alanında klinik araştırmalara katılacak yabancı hastaların da Türkiye'ye beklendiğini kaydeden Altuntaş, yurtdışından "hastaların katılabileceği araştırma olup olmadığını" soran mesajlar aldıklarını sözlerine ekledi.
ÇAĞIRGAN: BU ÇALIŞMALARA KATILMAK KOBAY OLMAK ANLAMINA GELMİYOR
Klinik çalışmaların bazı merkezler ile üniversitelerde devam ettiğini aktaran Prof. Dr. Seçkin Çağırgan da “Bu çalışmalara katılmak, kobay olmak anlamına gelmiyor. Sonuçları yeni ortaya konan ilaçlar, daha önce etkinliği denenmiş ve hastalara daha fazla yarar sağlaması beklenen ilaçlardır” değerlendirmesinde bulundu.
ÇAĞIRGAN: BU ÇALIŞMALARA KATILMAK KOBAY OLMAK ANLAMINA GELMİYOR
Klinik çalışmaların bazı merkezler ile üniversitelerde devam ettiğini aktaran Prof. Dr. Seçkin Çağırgan da “Bu çalışmalara katılmak, kobay olmak anlamına gelmiyor. Sonuçları yeni ortaya konan ilaçlar, daha önce etkinliği denenmiş ve hastalara daha fazla yarar sağlaması beklenen ilaçlardır” değerlendirmesinde bulundu.