Tüm dünyada, yaşanılan bölge ve etnik kökene göre meme kanserine yakalanma ve meme kanserinden ölüm oranları değişkenlik gösteriyor. ABD’de 2020 yılında meme kanseri nedeniyle 300 binin üstünde hasta, 40 binin üzerinde ölüm bekleniyor.
Erken teşhis edildiğinde meme kanserinde 5 yıllık yaşam oranı yüzde 99’lara çıkarken, geç yani organlara yayılmış olanlarda bu oran yüzde 20’lere düşüyor.
Günümüzde genetik olarak yeni nesil sıralama (Next generation sequencing) metodları kullanılarak kişiye özel tedaviler planlandığını söyleyen Pittsburgh Üniversitesi Meme Cerrahisi Ana Bilim Dalı Klinik Araştırmalar Direktörü Prof. Dr. Atilla Soran, son yaptıkları araştırmanın meme kanseri tedavisinde yeni ufuklar açabileceğine dikkat çekti.
Erken evre meme kanseri olan hastaların yaklaşık yüzde 25’inde tedavi sonrası kanserin yeniden yayılımın rastlanabiliyor. Metastaz yapan yani organlara yayılan ileri evre meme kanserin de hastalara cerrahi, kemoterapi, hormonoterapi, immunoterepi ve radyoterapi gibi tedaviler yapılıyor.
Hastalar ilaçların yan etikleri veya kanserin yayılımı ile ortaya çıkan sorunlarla geri kalan yaşamını idame ettiriyor. Günümüzde yeni nesil sıralama metodları kullanılarak kişiye özel tedaviler planlanıyor.
ABD'DE PRESTİJLİ TIP DERGİSİNDE YAYINLANDI
Prof. Dr. Atilla Soran’ın başkanlığında gerçekleştirilen ve Türkiye ile ortak yapılan çalışma, ABD’de bilimsel prestijli yüksek Clinical Breast Cancer Dergisi’nde bu hafta yayınlandı. Bu ortak çalışmada Türkiye’de takip edilen 41 hastanın kemik, akciğer, karaciğer ve beyin gibi organlarına yayılmış kanserlerde kanser genlerine bakılarak Türkiye’deki hastalar için farklı bir tümör gen profili olup olmadığı araştırıldı.
Araştırmada 79 tümör geni ve 1369 mutasyonu hedefleyen özel bir araştırma tekniği ile tümör hücrelerinin DNA dizilimine bakıldı. Türk hastalarda 38 farklı tümör geninde 59 farklı değişiklik bulundu, bunların 8 tanesinin klinik olarak önemli olduğu ve tedavide yol gösterici olabileceği ortaya konuldu.
Türk hastalarda genel araştırmalardan farklı olarak bazı tümör genlerinin organ yayılımına neden olabileceği ve bu tümör genlerinin tespit edilip baskılanması ile tedavide başarı elde edilebileceği gösterildi.
Bu yeni yayınlanan araştırma, özellikle uzak organa yayılmış kanseri olan Türk hastalarının tümör genlerinde ortaya konan değişikliklerin tedavide yeni ilaçların önünü açabileceğini destekliyor. Prof. Dr. Atilla Soran, son 10 yılda Türkiye’den veya Türkiye ile ortak yaptıkları çalışmalar ile ileri evre meme kanserinde dünyaya önemli katkıda bulunduklarını ve bu çalışmaların tedavi protokollerini değiştirdiğini söyledi.