İlişkili Haberler
Sonbahar mevsiminde artış gösteren solunum yolu enfeksiyonlarından korunma ve tedavi yolları hakkında açıklamalarda bulunan Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Dr. Fulya Gürkan, solunum yolu enfeksiyonlarının konuşma veya hapşırma sırasında havaya saçılan damlacıkların başkası tarafından hava yoluyla vücuda alınması veya yüzeye yerleşen damlacıklarla temas edilmesi, hasta kişilerle el sıkışma, sarılma veya öpüşme sırasında bulaşabildiğini ifade etti.
Solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 70-80 oranında virüslerle, kalanının da bakterilerle bulaştığını anlatan Gürkan, “Virüsler antibiyotiklerle öldürülemezler. Bu yüzden de her solunum yolu enfeksiyonunda antibiyotik kullanmak gereksizdir. Solunum yolu enfeksiyonları, nezle, grip, farenjit, sinüzit, larenjit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları ve bronşit, bronşiolit, zatüre ve verem gibi alt solunum yolu enfeksiyonlardır. Solunum yolu enfeksiyonlarında burun akıntısı ve tıkanıklığı, ateş yüksekliği, öksürük, balgam, hapşırık, baş ağrısı, geniz akıntısı, boğaz ağrısı, iştahsızlık, göğüs ve kas ağrıları gibi şikayetler olabilir. Tedavide sigara dumanı olmayan bir ortamda istirahat, bol sıvı alımı, burun şikayetleri için damla, ağrı kesici ve ateş düşürücüler gibi şikayetlere yönelik tedavi yapılır” dedi.
ANTİBİYOTİK NE ZAMAN GEREKİR?
Bazı tedavi edilmeyen solunum yolu enfeksiyonlarının özellikle bağışıklık sistemi düşük kişilerde zatürreye kadar ilerleyebildiğine dikkat çeken Dr. Fulya Gürkan, “Antibiyotik kullanımı gereksizdir, eğer bakteriyel bir enfeksiyon eklendiyse doktor tarafından antibiyotik ilavesi yapılabilir” diye konuştu.
SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINDAN KORUNMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT
Solunum yolu enfeksiyonlarından korunma yolları hakkında da bilgiler veren Gürkan, sigara içmenin, sigara içilen ortamda bulunmanın, kalabalık ve kapalı ortamlarla iyi havalandırılmayan yerlerin riski artırdığını belirterek şöyle konuştu:
“Vücut direncimizi yüksek tutmak için dengeli beslenmek, bol sıvı almak, yeterli uyku uyumak, spor yapmak, güneş ışığından faydalanmak gerekiyor. Hasta kişilerle temasta bulunmamak, ellerimizi sık sık ve sabunla yıkamak, sabun veya suyun olmadığı zamanlarda el dezenfektanları kullanmak. Mikropların bulaşma riski yüksek yerler, kapı kolları, merdiven korkulukları, otobüs tutaçları gibi yüzeylere mümkün olduğunca tutunmamak, tutunduysak elimizi yüzümüze götürmemek ve elimizi hemen temizlemek. Bu mikropların bulaşma riski yüksek olan yerlerin dezenfektanlarla sık sık silinmesi ve tabii ki riskli kişilerin grip aşılarını ve zatürre aşılarını yaptırmaları çok önemli.”