Türk Cerrahi Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, T21. Ulusal Cerrahi Kongresi ve 16. Cerrahi Hemşireliği Kongresi kapsamında yapılan basın toplantısında, obezitenin insanlığın en önemli sağlık sorunlarından olduğunu söyledi.
Obezitenin tek başına kilo artışı anlamını taşımadığına, beraberinde hastalıklar da getirdiğine işaret eden Şahin, dünyada dört insandan birinin obez olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'de 5 kişiden birinin obez olduğunu aktaran Şahin, obezite için en önemli risk faktörünün beslenme olduğunu dile getirdi.
Şahin, kalori değeri yüksek, fabrikalarda işlenmiş rafine gıdaların tüketildiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Normalde sindirim sisteminin yapması gereken görevi biz fabrikalara yaptırıyoruz. Biz fabrikalar tarafından hazmedilmiş, sindirilmiş gıdaları alıyoruz. ön bağırsakta emilim işlemi yapıyor, gıdalar arka bağırsağa ulaşmadığı için obezite başlıyor. Bir türlü doyma hissi oluşmuyor. Diyabet de obeziteye bağlı arttı. Türkiye'de 8 milyon civarında diyabetli hasta olması ön görülüyordu. Biz şimdiden 2030'larda olmamız gereken rakam olan 12 milyon diyabetli hastaya ulaşmış durumdayız. Rakam da giderek artıyor. Bu büyük bir tehlike arz ediyor. Diyabet beraberinde tüm organları, orta çaplı damarları, görmeyi, böbrekleri, ayakları etkiliyor. Yüksek tansiyon, uyku bozukluğu ortaya çıkıyor. Obeziteyi de üstüne koyduğumuz zaman ülke ekonomisi ciddi bir maliyet gerektiriyor. Ülkemizde obezite nedeniyle acil ameliyat gerektiren 400 bin hasta var. Ciddi manada sağlıkları riske giriyor. Obezite ve diyabet ölüm riskini arttıran bir hastalıktır."
Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Ömer Alabaz ise obezite ve transplantasyon cerrahisi ile sağlık turizmi kapsamında yurt dışından hasta gelebileceğini söyledi.
Obezitenin tek başına kilo artışı anlamını taşımadığına, beraberinde hastalıklar da getirdiğine işaret eden Şahin, dünyada dört insandan birinin obez olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'de 5 kişiden birinin obez olduğunu aktaran Şahin, obezite için en önemli risk faktörünün beslenme olduğunu dile getirdi.
Şahin, kalori değeri yüksek, fabrikalarda işlenmiş rafine gıdaların tüketildiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Normalde sindirim sisteminin yapması gereken görevi biz fabrikalara yaptırıyoruz. Biz fabrikalar tarafından hazmedilmiş, sindirilmiş gıdaları alıyoruz. ön bağırsakta emilim işlemi yapıyor, gıdalar arka bağırsağa ulaşmadığı için obezite başlıyor. Bir türlü doyma hissi oluşmuyor. Diyabet de obeziteye bağlı arttı. Türkiye'de 8 milyon civarında diyabetli hasta olması ön görülüyordu. Biz şimdiden 2030'larda olmamız gereken rakam olan 12 milyon diyabetli hastaya ulaşmış durumdayız. Rakam da giderek artıyor. Bu büyük bir tehlike arz ediyor. Diyabet beraberinde tüm organları, orta çaplı damarları, görmeyi, böbrekleri, ayakları etkiliyor. Yüksek tansiyon, uyku bozukluğu ortaya çıkıyor. Obeziteyi de üstüne koyduğumuz zaman ülke ekonomisi ciddi bir maliyet gerektiriyor. Ülkemizde obezite nedeniyle acil ameliyat gerektiren 400 bin hasta var. Ciddi manada sağlıkları riske giriyor. Obezite ve diyabet ölüm riskini arttıran bir hastalıktır."
Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Ömer Alabaz ise obezite ve transplantasyon cerrahisi ile sağlık turizmi kapsamında yurt dışından hasta gelebileceğini söyledi.