İlişkili Haberler
Obezite ile ilgili farkındalık yaratmayı ve halka ücretsiz sunulan ölçüm hizmetiyle risk grubundaki kişileri hekime yönlendirmeyi hedefleyen “Obezite İçin Harekete Geç!” projesi kapsamında Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin ana girişinde bir çadır kuruldu. Buraya başvuran kişilerle yapılan görüşmeler neticesinde risk grubunda bulunanlar ilgili bölümlere yönlendirildi.
“2030 YILINA KADAR OBEZİTE ORANI DÜNYA NÜFUSUNUN YARISINA ÇIKABİLİR”
Projenin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Coşkun günümüzün salgın hastalığı olan obezite ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Aşırı kilo ve obezite, sağlığa zarar verebilecek anormal veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlanmaktadır. Vücut kitle indeksi (VKİ) erişkinlerde obeziteyi sınıflandırmak için yaygın olarak kullanılan, vücut ağırlığının kilogram cinsinden değerinin, boy uzunluğunun metre cinsinden değerinin karesine bölünmesiyle elde edilen basit bir ölçümleme yöntemidir. Vücut kitle indeksi 30 kg/m2’den büyük olan bireyler obez grubuna girmektedir. Dünyada 1975’ten günümüze obezite oranı yaklaşık 3 kat artmış olup, Dünya Sağlık Örgütü’nün en son verilerine göre dünyada yaklaşık 2 milyar fazla kilolu bireyin olduğu ve bunların yaklaşık 700 milyonunun obez olduğu belirtilmektedir. Ayrıca yapılan çalışmalarda 2030 yılına kadar obezite oranlarının dünya nüfusunun yarısına çıkabileceği tahmin edilmektedir.
“2030 YILINA KADAR OBEZİTE ORANI DÜNYA NÜFUSUNUN YARISINA ÇIKABİLİR”
Projenin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Coşkun günümüzün salgın hastalığı olan obezite ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Aşırı kilo ve obezite, sağlığa zarar verebilecek anormal veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlanmaktadır. Vücut kitle indeksi (VKİ) erişkinlerde obeziteyi sınıflandırmak için yaygın olarak kullanılan, vücut ağırlığının kilogram cinsinden değerinin, boy uzunluğunun metre cinsinden değerinin karesine bölünmesiyle elde edilen basit bir ölçümleme yöntemidir. Vücut kitle indeksi 30 kg/m2’den büyük olan bireyler obez grubuna girmektedir. Dünyada 1975’ten günümüze obezite oranı yaklaşık 3 kat artmış olup, Dünya Sağlık Örgütü’nün en son verilerine göre dünyada yaklaşık 2 milyar fazla kilolu bireyin olduğu ve bunların yaklaşık 700 milyonunun obez olduğu belirtilmektedir. Ayrıca yapılan çalışmalarda 2030 yılına kadar obezite oranlarının dünya nüfusunun yarısına çıkabileceği tahmin edilmektedir.
“OBEZİTE DEVLET EKONOMİLERİNE CİDDİ YÜK GETİRİYOR"
Obezite son zamanlarda küresel bir sağlık sorununa dönüşmüş olup dünyada önlenebilir ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Yapılan araştırmalarda obezitenin dünya çapındaki maliyetinin, sigara içme ve terörle mücadelenin maliyetine yakın olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, obezite devlet ekonomilerine de ciddi anlamda yük getirmektedir. Obezite; kalp hastalıkları, diyabet, solunum hastalıkları, yüksek kolesterol, karaciğer hastalıkları, kısırlık, kanser gibi birçok hastalık için önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Özellikle orta yaşlarda gelişen şeker (diyabet) hastalığının birinci sebebi obezite olarak kabul edilmektedir. Uluslararası Kanser Araştırma Kuruluşu’nun verilerine bakıldığında yılda en az yarım milyon kanser vakasına obezitenin sebep olduğu görülmektedir.”
Prof. Dr. Halil Coşkun, eskiden bulaşıcı hastalıklar ve yetersiz beslenme sonucunda erken ölümler meydana gelirken, günümüzde durumun değiştiğini belirtti:
“Obezitenin eskiden sadece yüksek gelirli ve gelişmiş̧ ülkelerin bir sorunu olarak düşünülmekteydi. Ancak obezite oranları hem gelişmiş̧ hem de düşük ile orta gelirli gelişmekte olan ülkelerde giderek artmaktadır. Aslında, dünya nüfusunun çoğunluğu insanların yetersiz beslenme sonucu değil, aşırı beslenme ile ilgili hastalıklardan öldüğü ülkelerde yasamaktadır. Dünyada eskiden bulaşıcı hastalıklar ve yetersiz beslenme sonucunda erken ölümler meydana gelirken, bu durumun günümüzde bulaşıcı olmayan ve genellikle aşırı beslenme ile ilişkilendirilen kronik hastalıkların sebep olduğu daha ‘genç̧’ yaştaki ölümlere doğru kaydığı görülmektedir. Günümüzde aşırı beslenmenin yanında teknolojideki gelişmelerle beraber iş ve çalışma şekillerinin geçmişteki normlara göre oturarak yapılır hale gelmesi, fiziksel aktivitede azalmaya ve obezite riskinin artmasına neden olmuştur.”
Obezite son zamanlarda küresel bir sağlık sorununa dönüşmüş olup dünyada önlenebilir ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Yapılan araştırmalarda obezitenin dünya çapındaki maliyetinin, sigara içme ve terörle mücadelenin maliyetine yakın olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, obezite devlet ekonomilerine de ciddi anlamda yük getirmektedir. Obezite; kalp hastalıkları, diyabet, solunum hastalıkları, yüksek kolesterol, karaciğer hastalıkları, kısırlık, kanser gibi birçok hastalık için önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Özellikle orta yaşlarda gelişen şeker (diyabet) hastalığının birinci sebebi obezite olarak kabul edilmektedir. Uluslararası Kanser Araştırma Kuruluşu’nun verilerine bakıldığında yılda en az yarım milyon kanser vakasına obezitenin sebep olduğu görülmektedir.”
Prof. Dr. Halil Coşkun, eskiden bulaşıcı hastalıklar ve yetersiz beslenme sonucunda erken ölümler meydana gelirken, günümüzde durumun değiştiğini belirtti:
“Obezitenin eskiden sadece yüksek gelirli ve gelişmiş̧ ülkelerin bir sorunu olarak düşünülmekteydi. Ancak obezite oranları hem gelişmiş̧ hem de düşük ile orta gelirli gelişmekte olan ülkelerde giderek artmaktadır. Aslında, dünya nüfusunun çoğunluğu insanların yetersiz beslenme sonucu değil, aşırı beslenme ile ilgili hastalıklardan öldüğü ülkelerde yasamaktadır. Dünyada eskiden bulaşıcı hastalıklar ve yetersiz beslenme sonucunda erken ölümler meydana gelirken, bu durumun günümüzde bulaşıcı olmayan ve genellikle aşırı beslenme ile ilişkilendirilen kronik hastalıkların sebep olduğu daha ‘genç̧’ yaştaki ölümlere doğru kaydığı görülmektedir. Günümüzde aşırı beslenmenin yanında teknolojideki gelişmelerle beraber iş ve çalışma şekillerinin geçmişteki normlara göre oturarak yapılır hale gelmesi, fiziksel aktivitede azalmaya ve obezite riskinin artmasına neden olmuştur.”
“OKUL ÖNCESİNDEKİ ALIŞKANLIKLAR OBEZİTEYLE MÜCADELENİN İLK ADIMIDIR"
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Erkan Yardımcı ise obeziteden korunma ve obezite tedavisi hakkında bilgi verdi:
"Obezite ile mücadeledeki en önemli nokta korunma programlarının uygulanmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü, obezite ve aşırı kilonun önlenmesi için, bebeklik ve okul öncesi dönemlerden başlamak üzere beslenme, fiziksel aktivite ve medya kullanımı ile ilgili önerilerde bulunmaktadır. Yeni doğan ve bebeklerde emzirme; okul öncesi dönemde, su, şekersiz içecekler, meyve, sebze, tahıl ürünlerinin bol miktarda tüketimi ve şekerli gıdaların az tüketilmesi; 3-5 yaşlarından itibaren günde en az 60 dakika fiziksel aktivite programlarının uygulanması obezitenin önlenmesinde merkezi bir rol oynamaktadır. Ayrıca, çocukların yatak odalarında televizyon bulundurulmaması, sosyal medya erişimlerinin sınırlandırılması ve oturarak geçirilen boş zamanların azaltılması obezitenin önlenmesi için alınabilecek önlemler arasındadır.”
“YILDA 650 BİN OBEZİTE VE METABOLİK CERRAHİ AMELİYATI UYGULANIYOR”
Diyet ve egzersiz tedavilerine rağmen kalıcı kilo kaybı sağlanamayan ve obezite ile ilişkili ek hastalıkların olduğu obez bireylerde, cerrahi tedaviler giderek artan oranlarda uygulanmaktadır. Günümüzde obezitenin tedavisinde en etkili ve kalıcı tedavi yöntemi ise obezite ameliyatları olarak kabul edilmektedir. Vücut kitle indeksi > 40 kg/m2 veya VKİ > 35 kg/m2 olan ve obezite ile ilişkili bir hastalığı olan bireyler ameliyat olabilmektedir. Özellikle uygun hastalardaki yüz güldürücü sonuçlarıyla dünyada yılda yaklaşık 650.000 obezite ve metabolik cerrahi ameliyatı uygulanmaktadır. Dünyada Amerika Bileşik Devletleri başta olmak üzere, Fransa, Almanya, İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde obezite ameliyatları yaygın olarak uygulanmaktadır. Ülkemizde son yıllarda ameliyat oranlarının giderek artmasıyla yılda yaklaşık 20.000 ile 25.000 arasında ameliyat uygulanmaktadır.
“ETİKET OKUYUN, DOĞRU ALIŞVERİŞ VE FİZİKSEL AKTİVİTE YAPIN!”
Obeziteyle mücadelenin ilk adımı olan obeziteyi engelleme ve sağlıklı beslenme eğitimi artık tüm dünyada okullarda ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarıyla halka aşılanmalıdır. Paketlenmiş̧ gıdaların etiketlerinin okunması ve doğru alışveriş̧ topluma öğretilmeli, kişiler çocukluk çağlarından itibaren fiziksel aktivitenin önemi ile ilgili bilinçlendirilmelidir. Obezitenin tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımda bulunmak, tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktördür.”
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Erkan Yardımcı ise obeziteden korunma ve obezite tedavisi hakkında bilgi verdi:
"Obezite ile mücadeledeki en önemli nokta korunma programlarının uygulanmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü, obezite ve aşırı kilonun önlenmesi için, bebeklik ve okul öncesi dönemlerden başlamak üzere beslenme, fiziksel aktivite ve medya kullanımı ile ilgili önerilerde bulunmaktadır. Yeni doğan ve bebeklerde emzirme; okul öncesi dönemde, su, şekersiz içecekler, meyve, sebze, tahıl ürünlerinin bol miktarda tüketimi ve şekerli gıdaların az tüketilmesi; 3-5 yaşlarından itibaren günde en az 60 dakika fiziksel aktivite programlarının uygulanması obezitenin önlenmesinde merkezi bir rol oynamaktadır. Ayrıca, çocukların yatak odalarında televizyon bulundurulmaması, sosyal medya erişimlerinin sınırlandırılması ve oturarak geçirilen boş zamanların azaltılması obezitenin önlenmesi için alınabilecek önlemler arasındadır.”
“YILDA 650 BİN OBEZİTE VE METABOLİK CERRAHİ AMELİYATI UYGULANIYOR”
Diyet ve egzersiz tedavilerine rağmen kalıcı kilo kaybı sağlanamayan ve obezite ile ilişkili ek hastalıkların olduğu obez bireylerde, cerrahi tedaviler giderek artan oranlarda uygulanmaktadır. Günümüzde obezitenin tedavisinde en etkili ve kalıcı tedavi yöntemi ise obezite ameliyatları olarak kabul edilmektedir. Vücut kitle indeksi > 40 kg/m2 veya VKİ > 35 kg/m2 olan ve obezite ile ilişkili bir hastalığı olan bireyler ameliyat olabilmektedir. Özellikle uygun hastalardaki yüz güldürücü sonuçlarıyla dünyada yılda yaklaşık 650.000 obezite ve metabolik cerrahi ameliyatı uygulanmaktadır. Dünyada Amerika Bileşik Devletleri başta olmak üzere, Fransa, Almanya, İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde obezite ameliyatları yaygın olarak uygulanmaktadır. Ülkemizde son yıllarda ameliyat oranlarının giderek artmasıyla yılda yaklaşık 20.000 ile 25.000 arasında ameliyat uygulanmaktadır.
“ETİKET OKUYUN, DOĞRU ALIŞVERİŞ VE FİZİKSEL AKTİVİTE YAPIN!”
Obeziteyle mücadelenin ilk adımı olan obeziteyi engelleme ve sağlıklı beslenme eğitimi artık tüm dünyada okullarda ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarıyla halka aşılanmalıdır. Paketlenmiş̧ gıdaların etiketlerinin okunması ve doğru alışveriş̧ topluma öğretilmeli, kişiler çocukluk çağlarından itibaren fiziksel aktivitenin önemi ile ilgili bilinçlendirilmelidir. Obezitenin tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımda bulunmak, tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktördür.”
Projeyi destekleyen Johnson & Johnson Medikal Cihazlar Türkiye İş Birimi Direktörü Alper Tandoğan ise “Obezite gibi önlenebilir küresel bir sağlık sorununa karşı toplumu ve özellikle gelecek nesilleri yetiştiren aileleri bilgilendirmenin önemine inanıyoruz. “Obezite için Harekete Geç!” projesi obezite ile ilgili farkındalık yaratmayı amaçlarken, risk taşıyan bireylerin de bir an önce harekete geçerek sağlıklarını kontrol altına almalarına çağrıda bulunuyor. Çok kıymetli hocalarımızın liderliğinde Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ni bu projede desteklemekten büyük mutluluk duyuyoruz. Buradan aldığı güçle başlayan projeyi Sağlık Bakanlığı’nın katılımıyla farklı illere ve farklı merkezlere taşımayı planlıyoruz” dedi.
VİDEO: TÜRKİYE'DE OBEZİTE ARTIYOR!
VİDEO: TÜRKİYE'DE OBEZİTE ARTIYOR!