İlişkili Haberler
Diyet yapıp fazla kilolarınızdan kurtuldunuz. Ama diyeti bıraktığınız anda yeniden kilo almaya başlayıp belki de öncekinden bile fazla aldınız. Ve eğer kendinizi sürekli aç hissediyorsanız, bu açlığın altında yatan nedenlere odaklanmak, yapacağınız en doğru şey. Uzman Bariatrik Diyetisyen Nazlı Acar, bu kötü döngüyü kırmak için bazı noktalara dikkat çekiyor, bitmek bilmeyen yemek yeme arzusunun sebeplerini bulmak ve dizginlemek konusunda ipuçları veriyor.
Sağlıklı beslenme programları ile ideal ağırlığa ulaşmış fakat yemek yeme arzusu nedeniyle yeniden kilo almaya başlayan pek çok kişi olduğunu aktaran Diyetisyen Acar, “Ne yazık ki aşırı yeme arzusu, katı diyetleri sonlandıran veya sağlıklı yaşam programlarını çöpe attıran en büyük etken” diyor.
Acar’a göre, yemek yeme konusunda oluşan karşı konulamaz arzunun 7 sebebi şöyle:
1. Hormonlar: Hormonal değişiklikler, vücut fonksiyonları üzerinde önemli bir role sahiptir. Endokrin bezlerden tiroid, adrenal, hipofiz ve gonad obezite ile ilişkilidir. Peki, bu endokrin bezler bizi nasıl etkiler? Yiyecekler bizim yakıtımızdır. Acıktığımızda yemek yeriz, onları sindirir enerji olarak kullanırız. Açlık ve tokluk gibi hislerimiz vardır. Öte yandan kimi yiyecekleri, aç olmasanız da arzulayabilirsiniz. Özellikle kadınlar gebelik ve menstürasyon gibi özel zamanlarında farklı yiyecekleri arzulayabilirler. Tüm bu aşermeler, çoğunlukla hormonlardaki değişimlerle ilgilidir. Bunu bilmek, bizi hormonların değiştiği dönemlere karşı daha uyanık kılar.
2. Kan Şekeri Seviyesi: Yemek yeme arzusu, kan şekeri seviyesi ile oldukça ilgilidir. Vücut fonksiyonlarının sağlıklı olması için glukoz gerekir. Yeterli ve dengeli beslenerek kan şekerinizin stabil kalmasını sağlayabilirsiniz. Eğer kan şekeriniz gün içinde dalgalanırsa, kendinizi yüksek kalorili yiyecekleri arzularken, daha da kötüsü fazla fazla yerken bulabilirsiniz. Bunun çaresi ise öğün atlamadan, sağlıklı ara öğünlerle beslenerek, kan şekerini dengelemektir.
3. Vitamin – Mineral Yetersizliği: Yediğimiz her şey vücudumuzda yağa veya enerjiye dönüşür. Eğer aldığınız enerji fazla, yaktığınız enerji azsa, kilo almak söz konusu olacaktır. Bu durumda aktif bir yaşam sürmek önemli. Ancak hareketli bir yaşam sürseniz bile yine de enerji yakabilmek için bazı enzimlerin aktif olması önem taşıyor. Enzimleri aktif hale getiren önemli vitamin ve mineraller var. Eğer bu vitamin ve mineraller vücutta yetersizse o zaman kilo kaybı yerine kilo artışı ile karşılaşabiliyoruz. Örneğin vücut yağının artması, D vitamininin aktivasyonunu engeller ve bu da obezite sebebidir. Bu durumda, diğer tüm önlemleri aldığınız halde kilonuzu dengeleyemiyorsanız, uzman bir diyetisyenden yardım almayı düşünebilirsiniz. Böylece gerekli klinik testleri yaptırarak bedeninizdeki olası bir vitamin-mineral yetersizliğini ya da kilonuzu etkileyen diğer faktörleri ortaya çıkartmanız mümkün olacaktır.
Sağlıklı beslenme programları ile ideal ağırlığa ulaşmış fakat yemek yeme arzusu nedeniyle yeniden kilo almaya başlayan pek çok kişi olduğunu aktaran Diyetisyen Acar, “Ne yazık ki aşırı yeme arzusu, katı diyetleri sonlandıran veya sağlıklı yaşam programlarını çöpe attıran en büyük etken” diyor.
Acar’a göre, yemek yeme konusunda oluşan karşı konulamaz arzunun 7 sebebi şöyle:
1. Hormonlar: Hormonal değişiklikler, vücut fonksiyonları üzerinde önemli bir role sahiptir. Endokrin bezlerden tiroid, adrenal, hipofiz ve gonad obezite ile ilişkilidir. Peki, bu endokrin bezler bizi nasıl etkiler? Yiyecekler bizim yakıtımızdır. Acıktığımızda yemek yeriz, onları sindirir enerji olarak kullanırız. Açlık ve tokluk gibi hislerimiz vardır. Öte yandan kimi yiyecekleri, aç olmasanız da arzulayabilirsiniz. Özellikle kadınlar gebelik ve menstürasyon gibi özel zamanlarında farklı yiyecekleri arzulayabilirler. Tüm bu aşermeler, çoğunlukla hormonlardaki değişimlerle ilgilidir. Bunu bilmek, bizi hormonların değiştiği dönemlere karşı daha uyanık kılar.
2. Kan Şekeri Seviyesi: Yemek yeme arzusu, kan şekeri seviyesi ile oldukça ilgilidir. Vücut fonksiyonlarının sağlıklı olması için glukoz gerekir. Yeterli ve dengeli beslenerek kan şekerinizin stabil kalmasını sağlayabilirsiniz. Eğer kan şekeriniz gün içinde dalgalanırsa, kendinizi yüksek kalorili yiyecekleri arzularken, daha da kötüsü fazla fazla yerken bulabilirsiniz. Bunun çaresi ise öğün atlamadan, sağlıklı ara öğünlerle beslenerek, kan şekerini dengelemektir.
3. Vitamin – Mineral Yetersizliği: Yediğimiz her şey vücudumuzda yağa veya enerjiye dönüşür. Eğer aldığınız enerji fazla, yaktığınız enerji azsa, kilo almak söz konusu olacaktır. Bu durumda aktif bir yaşam sürmek önemli. Ancak hareketli bir yaşam sürseniz bile yine de enerji yakabilmek için bazı enzimlerin aktif olması önem taşıyor. Enzimleri aktif hale getiren önemli vitamin ve mineraller var. Eğer bu vitamin ve mineraller vücutta yetersizse o zaman kilo kaybı yerine kilo artışı ile karşılaşabiliyoruz. Örneğin vücut yağının artması, D vitamininin aktivasyonunu engeller ve bu da obezite sebebidir. Bu durumda, diğer tüm önlemleri aldığınız halde kilonuzu dengeleyemiyorsanız, uzman bir diyetisyenden yardım almayı düşünebilirsiniz. Böylece gerekli klinik testleri yaptırarak bedeninizdeki olası bir vitamin-mineral yetersizliğini ya da kilonuzu etkileyen diğer faktörleri ortaya çıkartmanız mümkün olacaktır.
4. Karbonhidrat Tokluğu: Karbonhidratlardan zengin diyet, tokluk hissettirse de erken acıkmanıza sebep olur. Pizza veya hamburger karın doyurmak için kolay bir tercihtir. Fakat gün içinde çabuk acıkır ve daha fazla kalori içeren yiyecekler tüketmeyi arzularsınız. Bunlar yerine liften zengin tahıllar, yağlı tohumlar, meyve, sebze ve baklagiller tercih edilebilir. Bu tarz yiyecekler aşırı açlık hissine sebep olmaz.
5. Duygusal-Psikolojik Faktörler: Depresyondaysak, stresli bir işimiz varsa ya da duygusal olarak kötü bir dönemden geçiyorsak, daha çok yemek yemek ve daha kalorili besinler almak isteriz. Bunun ardında yatan sebep ise seratonin seviyemizdir. Nişastalı ya da şekerli yiyecekler, seratonin salınımını arttırdığından bu duygusal dönem devam ettiği sürece, bu tarz yiyecekleri arzulamaya devam edebilirsiniz. Bu da ardından yeme bozukluklarını ve kilo alımını getirecektir.
6. Yemek Yeme İhtiyacı: Hissettiğiniz yemek yeme hissi, gerçek olmayabilir. Belki de o besini arzuladığınız için çalan, yanlış bir alarmdır. O nedenle tok olduğunuz halde canınız bir besini çok istiyorsa ya biraz tadına bakıp bırakın yani ‘nefsinizi körleyin’ ya da kendinizi kontrol edemeyecekseniz hiç dokunmayın.
7. Katı Diyet Planı: Katı bir diyet planı, bazı yiyeceklere karşı arzuyu daha da arttırabilir; aman dikkat! Diyetinizde sağlıklı olan tüm yiyeceklere yeterince yer vermeniz önemli. Diyetisyeninizden, çok istediğiniz kimi besinleri yemek için gerekirse diğer hangi besinlerden feragat edebileceğinizi öğrenin. Aynı sınıftaki yiyecekleri yer değiştirerek ya da porsiyonları küçülterek eziyet çekmeden de sağlıklı beslenmenin bir yolu bulunabilir. Bunun için kalorileri öğrenmeniz, diyetinizin gerektirdiklerini iyi anlamanız, karbonhidratları ve proteinleri tanımanız gerekecek. İyi haber şu ki, bilinçli beslenme konusunda uzmanlaştıkça, periyodu azaltarak, sosları ve katkıları çıkartarak ya da pişirme biçimlerini değiştirerek pek çok konuda esnek bir yaşam kurmak mümkün.
YEMEK YEME ARZUSUNU KONTROL ETMENİN 6 YOLU!
Ancak karamsarlığa kapılmaya gerek yok çünkü Uzman Diyetisyen Nazlı Acar’a göre yemek yeme arzunuzu kontrol edebilirsiniz. İşte Acar’ın bu konudaki önerileri:
1-Öğün Atlamayın: Öğün atlamamak, pek çok konuda farklı fikirlere sahip olan tıp dünyasının üzerinde tamamen uzlaştığı en önemli kurallardan biri. Çünkü öğün atlamak, kilo artışına sebep olmakta. Uzun süre aç kalmak kan şekerinizi düşürür. Bu uzun süreli açlık nedeniyle, vücut fonksiyonlarının devamı için gerekli olan enerjiyi yüksek kalorili, şekerli yiyeceklerden almak için büyük bir istek duyarsınız. Bu da gerektiğinden fazla enerji almanıza sebep olur. Sonuç; giderek artan vücut ağırlığınız!
2. İşlenmiş Ürünleri Tüketmekten Kaçın: Ekstra tuz, baharat ve şeker ilave edilmiş, işlenmiş ürünlerden uzak durun. Bu tarz işlenmiş ürünler, tekrar tekrar aklınıza gelip yemek yeme arzusunun doğmasına neden olur. İşlenmiş gıdalar yerine; taze meyve ve sebzeleri ve düşük kalorili gıdaları tercih etmek çok daha faydalı olacaktır.
3. Stresi Kontrol Edin: Stres altında olmak, yemek yeme arzusunu arttıran bir faktördür. Eğer stresinizi kontrol altına alabilirseniz yüksek kalorili yiyecekleri de arzulamazsınız. Stres altındayken en çok tüketilen yiyeceklerin pizza, cips ya da abur cuburlar olduğu düşünülürse, stres kontrolünün beden-kitle indeksindeki önemi bir kez daha anlaşılır. Müzik dinlemek, spor yapmak ya da en azından derin nefes alarak zihni sakinleştirmek, hem stresi dengelemede hem de hayatınızı güzelleştirmek konusunda daha iyi alternatiflerdir.
5. Duygusal-Psikolojik Faktörler: Depresyondaysak, stresli bir işimiz varsa ya da duygusal olarak kötü bir dönemden geçiyorsak, daha çok yemek yemek ve daha kalorili besinler almak isteriz. Bunun ardında yatan sebep ise seratonin seviyemizdir. Nişastalı ya da şekerli yiyecekler, seratonin salınımını arttırdığından bu duygusal dönem devam ettiği sürece, bu tarz yiyecekleri arzulamaya devam edebilirsiniz. Bu da ardından yeme bozukluklarını ve kilo alımını getirecektir.
6. Yemek Yeme İhtiyacı: Hissettiğiniz yemek yeme hissi, gerçek olmayabilir. Belki de o besini arzuladığınız için çalan, yanlış bir alarmdır. O nedenle tok olduğunuz halde canınız bir besini çok istiyorsa ya biraz tadına bakıp bırakın yani ‘nefsinizi körleyin’ ya da kendinizi kontrol edemeyecekseniz hiç dokunmayın.
7. Katı Diyet Planı: Katı bir diyet planı, bazı yiyeceklere karşı arzuyu daha da arttırabilir; aman dikkat! Diyetinizde sağlıklı olan tüm yiyeceklere yeterince yer vermeniz önemli. Diyetisyeninizden, çok istediğiniz kimi besinleri yemek için gerekirse diğer hangi besinlerden feragat edebileceğinizi öğrenin. Aynı sınıftaki yiyecekleri yer değiştirerek ya da porsiyonları küçülterek eziyet çekmeden de sağlıklı beslenmenin bir yolu bulunabilir. Bunun için kalorileri öğrenmeniz, diyetinizin gerektirdiklerini iyi anlamanız, karbonhidratları ve proteinleri tanımanız gerekecek. İyi haber şu ki, bilinçli beslenme konusunda uzmanlaştıkça, periyodu azaltarak, sosları ve katkıları çıkartarak ya da pişirme biçimlerini değiştirerek pek çok konuda esnek bir yaşam kurmak mümkün.
YEMEK YEME ARZUSUNU KONTROL ETMENİN 6 YOLU!
Ancak karamsarlığa kapılmaya gerek yok çünkü Uzman Diyetisyen Nazlı Acar’a göre yemek yeme arzunuzu kontrol edebilirsiniz. İşte Acar’ın bu konudaki önerileri:
1-Öğün Atlamayın: Öğün atlamamak, pek çok konuda farklı fikirlere sahip olan tıp dünyasının üzerinde tamamen uzlaştığı en önemli kurallardan biri. Çünkü öğün atlamak, kilo artışına sebep olmakta. Uzun süre aç kalmak kan şekerinizi düşürür. Bu uzun süreli açlık nedeniyle, vücut fonksiyonlarının devamı için gerekli olan enerjiyi yüksek kalorili, şekerli yiyeceklerden almak için büyük bir istek duyarsınız. Bu da gerektiğinden fazla enerji almanıza sebep olur. Sonuç; giderek artan vücut ağırlığınız!
2. İşlenmiş Ürünleri Tüketmekten Kaçın: Ekstra tuz, baharat ve şeker ilave edilmiş, işlenmiş ürünlerden uzak durun. Bu tarz işlenmiş ürünler, tekrar tekrar aklınıza gelip yemek yeme arzusunun doğmasına neden olur. İşlenmiş gıdalar yerine; taze meyve ve sebzeleri ve düşük kalorili gıdaları tercih etmek çok daha faydalı olacaktır.
3. Stresi Kontrol Edin: Stres altında olmak, yemek yeme arzusunu arttıran bir faktördür. Eğer stresinizi kontrol altına alabilirseniz yüksek kalorili yiyecekleri de arzulamazsınız. Stres altındayken en çok tüketilen yiyeceklerin pizza, cips ya da abur cuburlar olduğu düşünülürse, stres kontrolünün beden-kitle indeksindeki önemi bir kez daha anlaşılır. Müzik dinlemek, spor yapmak ya da en azından derin nefes alarak zihni sakinleştirmek, hem stresi dengelemede hem de hayatınızı güzelleştirmek konusunda daha iyi alternatiflerdir.
4. Dikkatinizi Dağıtın: Gerçekten aç mısınıs yoksa o yiyeceği mi arzuluyorsunuz? Eğer istediğiniz şey; çikolata, pizza, hamburger veya çikolatalı bir içecekse aslında aç olmadığınıza, sadece yemek yeme arzusunun etkisine kapıldığınıza emin olabilirsiniz. Şimdi yapmanız gereken; 10 dakika boyunca başka herhangi bir şey düşünmek, çünkü bu isteğiniz sadece 10 dakika sürer. Bu süreyi bir işe konsantre olarak, arkadaşlarınızla sohbet ederek ya da çıkıp açık havada biraz yürüyerek atlatabilirsiniz.
5. Biraz Mola: Yorgun olduğunuzda yeme arzusu daha da yükselir. O nedenle yüksek kalorili, karbonhidratlı yiyecekleri yeme isteğiniz olduğunda, işinize ya da odaklanmış olduğunuz şeye 10-15 dakika kadar ara verin ve craving ile savaşın!
6. Düzenli Egzersiz Yapın: Egzersiz sadece fit olmak için yapılmaz aynı zamanda sizi rahatlatır ve zindelik sağlar. Stres hormonlarınızı baskılar ve bu da kendinizi iyi hissettirir. Böylece hayatınızın kontrolünü daha kolay elinize alırsınız.
5. Biraz Mola: Yorgun olduğunuzda yeme arzusu daha da yükselir. O nedenle yüksek kalorili, karbonhidratlı yiyecekleri yeme isteğiniz olduğunda, işinize ya da odaklanmış olduğunuz şeye 10-15 dakika kadar ara verin ve craving ile savaşın!
6. Düzenli Egzersiz Yapın: Egzersiz sadece fit olmak için yapılmaz aynı zamanda sizi rahatlatır ve zindelik sağlar. Stres hormonlarınızı baskılar ve bu da kendinizi iyi hissettirir. Böylece hayatınızın kontrolünü daha kolay elinize alırsınız.