Alkol ve madde bağımlılığına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen 29’uncu Bağımlılık Dayanışma Günü’nde konuşan Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, madde bağımlılığındaki artışın kaygı verici boyutta olduğunu söyledi.
Bağımlılık Dayanışma Günü’nde alkol ve madde bağımlıları, aileleri ve tedavi ekibi bir araya geldi. AMATEM’de tedavi görenlerin, bağımlılıkla mücadele kapsamında tedavi süreçlerini ve başarı öykülerini kendi ağızlarından aktardığı toplantıda tedavisi tamamlanan hastalar, katılımcıları alkol ve madde bağımlılığı ile mücadeleye çağırdı.
Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, tüm dünyada ve ülkemizde bağımlılık sorununun ciddi boyutlara ulaştığını söyledi. Ülkemizde alkol, sigara, uyuşturucu gibi maddelere başlama yaşının oldukça düştüğünü hatırlatan Kurt, “Bu çok ciddi ve tehlikeli bir durumdur. Madde kullanımı sadece madde kullanan kişileri değil aileleri, anı zamanda çevreyi ve tüm toplumu etkilemektedir. Önemli kayıplara neden olmaktadır” dedi.
Sadece hastaneye yatırarak ya da ilaç vererek bağımlılık tedavisini yapmanın mümkün olmadığını belirten Kurt, “Psikiyatr, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, rehber öğretmenler, aileler, yakın arkadaşlar ve bağımlı kişiler işbirliği içinde olmalı, bir ekip çalışması halinde sorunun üzerine gitmelidir” diye konuştu.
"İŞİN TEMELİNDE İRADE VAR"
“Hastaların çoğu tedavi olduktan sonra ‘dünyaya yeniden geldim’ diyor” ifadesini kullanan Kurt, şunları kaydetti: “Bizler hastaların ve onlarla ilgilenen merkez çalışanlarının başarısını kutlamak için buradayız. Buradaki herkes kendi rızasıyla yola çıkıyor ve büyük bir irade ortaya koyuyor. Bizlere ve hasta yakınlarına da onlara destek olmak kalıyor. İşin temelinde katılım, irade ve başarıyı istemek yatıyor. Bunlar olmadan yol almak mümkün değildir.”
Bağımlılıkla mücadelede dünyanın en ileri tedavi yöntemlerinin AMATEM’de (Alkol/Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi) kullanıldığını açıklayan Doç. Dr. Erhan Kurt, AMETEM ismini BRSHH adına İstanbul AMATEM olarak tescillediklerini de sözlerine ekledi.
İstanbul AMATEM Koordinatörü Doç. Dr. Cüneyt Evren ise bağımlılık tedavisinin bir ekip işi olduğunu her fırsatta vurguladığını söyledi. Alkol ya da madde ile ilgili sorun yaşayan kişinin tedavi ekibi ile bağlantısının poliklinik kapısından girdiği anda başladığını belirten Evren, “Poliklinikten yoğun bakıma, arındırma servislerinden 28 günlük terapi katına, ya da ayaktan terapi programlarından bağ evi rehabilitasyon programına kadar geçen süreçlerde tedavi ekibinin büyük emeği vardır. Herkes fedakârca çalışmaktadır” dedi.
BAĞIMLILIK TEDAVİSİNDE BAŞARININ ANAHTARI
Her yıl AMATEM’e madde kullanımı nedeniyle binlerce kişinin başvurduğunu hatırlatan Evren, şunları aktardı: “Bu kişilerin tedavi süreçlerini ise psikiyatri uzmanları, aile hekimi uzmanı, psikolog, hemşire, sağlık memuru, sosyal çalışmacı ve diğer çalışanlardan oluşan bir ekiple gerçekleştiriyoruz. Bizler AMATEM ve ÇEMATEM’de tedavi görmüş ancak sessiz kalmış çok sayıda hastanın başarı öykülerini paylaşarak umutsuzluk duygularını ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Böylece bağımlılık tedavisinin aile, çevre ve toplumla iç içe yapılarak başarıya ulaşılabileceği yönünde sesimizi duyurabildik.”
Bağımlılık Dayanışma Günü’nde alkol ve madde bağımlıları, aileleri ve tedavi ekibi bir araya geldi. AMATEM’de tedavi görenlerin, bağımlılıkla mücadele kapsamında tedavi süreçlerini ve başarı öykülerini kendi ağızlarından aktardığı toplantıda tedavisi tamamlanan hastalar, katılımcıları alkol ve madde bağımlılığı ile mücadeleye çağırdı.
Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, tüm dünyada ve ülkemizde bağımlılık sorununun ciddi boyutlara ulaştığını söyledi. Ülkemizde alkol, sigara, uyuşturucu gibi maddelere başlama yaşının oldukça düştüğünü hatırlatan Kurt, “Bu çok ciddi ve tehlikeli bir durumdur. Madde kullanımı sadece madde kullanan kişileri değil aileleri, anı zamanda çevreyi ve tüm toplumu etkilemektedir. Önemli kayıplara neden olmaktadır” dedi.
Sadece hastaneye yatırarak ya da ilaç vererek bağımlılık tedavisini yapmanın mümkün olmadığını belirten Kurt, “Psikiyatr, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, rehber öğretmenler, aileler, yakın arkadaşlar ve bağımlı kişiler işbirliği içinde olmalı, bir ekip çalışması halinde sorunun üzerine gitmelidir” diye konuştu.
"İŞİN TEMELİNDE İRADE VAR"
“Hastaların çoğu tedavi olduktan sonra ‘dünyaya yeniden geldim’ diyor” ifadesini kullanan Kurt, şunları kaydetti: “Bizler hastaların ve onlarla ilgilenen merkez çalışanlarının başarısını kutlamak için buradayız. Buradaki herkes kendi rızasıyla yola çıkıyor ve büyük bir irade ortaya koyuyor. Bizlere ve hasta yakınlarına da onlara destek olmak kalıyor. İşin temelinde katılım, irade ve başarıyı istemek yatıyor. Bunlar olmadan yol almak mümkün değildir.”
Bağımlılıkla mücadelede dünyanın en ileri tedavi yöntemlerinin AMATEM’de (Alkol/Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi) kullanıldığını açıklayan Doç. Dr. Erhan Kurt, AMETEM ismini BRSHH adına İstanbul AMATEM olarak tescillediklerini de sözlerine ekledi.
İstanbul AMATEM Koordinatörü Doç. Dr. Cüneyt Evren ise bağımlılık tedavisinin bir ekip işi olduğunu her fırsatta vurguladığını söyledi. Alkol ya da madde ile ilgili sorun yaşayan kişinin tedavi ekibi ile bağlantısının poliklinik kapısından girdiği anda başladığını belirten Evren, “Poliklinikten yoğun bakıma, arındırma servislerinden 28 günlük terapi katına, ya da ayaktan terapi programlarından bağ evi rehabilitasyon programına kadar geçen süreçlerde tedavi ekibinin büyük emeği vardır. Herkes fedakârca çalışmaktadır” dedi.
BAĞIMLILIK TEDAVİSİNDE BAŞARININ ANAHTARI
Her yıl AMATEM’e madde kullanımı nedeniyle binlerce kişinin başvurduğunu hatırlatan Evren, şunları aktardı: “Bu kişilerin tedavi süreçlerini ise psikiyatri uzmanları, aile hekimi uzmanı, psikolog, hemşire, sağlık memuru, sosyal çalışmacı ve diğer çalışanlardan oluşan bir ekiple gerçekleştiriyoruz. Bizler AMATEM ve ÇEMATEM’de tedavi görmüş ancak sessiz kalmış çok sayıda hastanın başarı öykülerini paylaşarak umutsuzluk duygularını ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Böylece bağımlılık tedavisinin aile, çevre ve toplumla iç içe yapılarak başarıya ulaşılabileceği yönünde sesimizi duyurabildik.”