İlişkili Haberler
Lenfödem tedavisinde uygulanan yöntemlere dikkat çeken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gamze Yılmaz Yanartaş, "Lenf ödem kolda, bacakta şişliklerle karakterize vücudumuzun çöplükleri olan lenfetiklerin anormal ve aşırı birikmesiyle karakterize bir hastalık olduğunu söyledi.
Lenfödemde damarların yanı sıra lenfatik sistemin de etkilendiğini belirten Yanartaş şunları söyledi:
“Burada birikenler caddece vücudumuzun çöpleri olan lenfatikler değil aynı zamanda bağışıklık sistemi hücrelerimiz olan lenfositlerimizdir. Hastalığın teşhisini özellikle kolda, bacakta sonradan oluşan şişliklerle koyuyoruz. Yüzük takıyorsak, saat takıyorsak artık bunların parmağımıza, koluma olmayışı, ayakkabı numaramızın büyümesi şişliklerle karakterize bir rahatsızlık."
"TEDAVİSİ OLMAYAN BİR RAHATSIZLIK DEĞİL"
Lenfödem hastalığında tedavinin mümkün olduğunu dile getiren Yanartaş, "Hastalık, hastanın psiko-sosyal yaşantısını değiştiren psikolojik durumu bozan, sosyal hayatını kısıtlayan bir durumdur. Uzun süreli uğraşmak gerektirir. Şöyle ki erken teşhis ve erken tedaviye başlama burada çok önemli bir şey. Çünkü lenfödemin artık çok ileriki aşamalarına ulaşıldığında biraz daha tedavi zorlaşacaktır. İlk fark edildiğinde mutlaka hemen fizik tedavi hekimiyle görüşülmesinde çok büyük faydalar olabilir. Erken teşhis her zaman tedaviyi kolaylaştırır" ifadelerini kullandı.
HASTA TEDAVİDEN SONRA NE YAPMALI?
Tedavi gören hastalara uyarılarda da bulunan Yanartaş, "Tedaviler yapıldıktan sonra ekstremiteyi, kolu ya da bacağı korumak, özellikle epilasyon ve tırnak kesimi ya da tırnak bakımında deriye herhangi bir hasar gelmemesi için bunları çok özenli yapmak, güneş yanığından korunmak, çok dar elbiseler giymemek, beslenme özellikle tuz tüketimini azaltmak, kilo kontrolünü iyi yapmak, spor yapmayı hastalara öneriyoruz" şeklinde konuştu.
Lenfödemde damarların yanı sıra lenfatik sistemin de etkilendiğini belirten Yanartaş şunları söyledi:
“Burada birikenler caddece vücudumuzun çöpleri olan lenfatikler değil aynı zamanda bağışıklık sistemi hücrelerimiz olan lenfositlerimizdir. Hastalığın teşhisini özellikle kolda, bacakta sonradan oluşan şişliklerle koyuyoruz. Yüzük takıyorsak, saat takıyorsak artık bunların parmağımıza, koluma olmayışı, ayakkabı numaramızın büyümesi şişliklerle karakterize bir rahatsızlık."
"TEDAVİSİ OLMAYAN BİR RAHATSIZLIK DEĞİL"
Lenfödem hastalığında tedavinin mümkün olduğunu dile getiren Yanartaş, "Hastalık, hastanın psiko-sosyal yaşantısını değiştiren psikolojik durumu bozan, sosyal hayatını kısıtlayan bir durumdur. Uzun süreli uğraşmak gerektirir. Şöyle ki erken teşhis ve erken tedaviye başlama burada çok önemli bir şey. Çünkü lenfödemin artık çok ileriki aşamalarına ulaşıldığında biraz daha tedavi zorlaşacaktır. İlk fark edildiğinde mutlaka hemen fizik tedavi hekimiyle görüşülmesinde çok büyük faydalar olabilir. Erken teşhis her zaman tedaviyi kolaylaştırır" ifadelerini kullandı.
HASTA TEDAVİDEN SONRA NE YAPMALI?
Tedavi gören hastalara uyarılarda da bulunan Yanartaş, "Tedaviler yapıldıktan sonra ekstremiteyi, kolu ya da bacağı korumak, özellikle epilasyon ve tırnak kesimi ya da tırnak bakımında deriye herhangi bir hasar gelmemesi için bunları çok özenli yapmak, güneş yanığından korunmak, çok dar elbiseler giymemek, beslenme özellikle tuz tüketimini azaltmak, kilo kontrolünü iyi yapmak, spor yapmayı hastalara öneriyoruz" şeklinde konuştu.