İlişkili Haberler
Gözün açık, ön penceresi olarak adlandırılan korneanın işlevini yerine getirebilmesi için temiz, pürüzsüz ve sağlıklı olması gerekiyor. Kornea naklinin ise zarar görmüş veya hastalıklı bir korneanın, bağışlanan kornea dokusu ile değiştirildiği cerrahi bir prosedür olduğunu belirten Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Levent Alimgil, kornea naklinin görmeyi geri kazandırabildiğini, hasarlı veya hastalıklı bir korneanın görünümünü iyileştirdiğini söyledi.
Organ bağışı bilincinin artması ve teknolojik gelişmeler sayesinde Türkiye'de kornea donörü bekleme süresinin yaklayık üç aya indiğini söyleyen Dr. Alimgil, şimdiye kadar yaptığı 2 bin 300'ün üzerinde kornea nakli ile dünyada bu alanda en çok nakil yapan uzmanlar arasında yer aldığını söyleyerek şöyle konuştu:
“Kornea; göze gelen ışınların ilk olarak içinden geçtiği bir optik yapı ve çok düzgün olması lazım. Bu yapıdaki en ufak bir deformasyon da görme kaybına yol açabilir. Nakil operasyonunda travma, enfeksiyon kaynaklı ya da bazı dejeneretif hastalıklar nedeniyle zarar görmüş kornealar üzerinde çalışıyoruz. Bu tarz vakalarda kişinin korneasını çıkartıp donörden alınan korneayı yerleştiriyor ve hastanın yeniden görmesini sağlıyoruz."
“UYUMSUZLUK ORANI ÇOK DÜŞÜK”
Kornea naklinin küçük yaşlarda yapılabileceğine ancak bu durumda doku redid gelişme riskinin yüksek olduğuna vurgu yapan Doktor Levent Alimgil, "Çocukluk çağında yapılan operasyonların daha ileri yaşlarda yenilenmesi gerekebilir. Ama yapılan ilk nakil sayesinde göz tembelleşmesini önüne geçilebilir. Kornea naklinde uyuşmazlık durumu yaşanması da oldukça düşük bir ihtimal. Genel olarak damar içeren nakillerde doku reddi olasılığı daha yüksek. Kornea, damar içermeyen bir yapı olduğu için ihtimal çok daha düşük. Bu olasılık iki yüzde bire kadar iniyor" dedi.
KİMLER KORNEA NAKLİ YAPTIRABİLİR?
Operasyona ihtiyaç duyulan koşullara da dikkat çeken Alimgil, kornea naklinin, kornea dokusu zarar görmüş tüm hastalara uygulanabildiğini belirtti:
“Kişinin kornea nakline ihtiyaç duyduğu durumları ise korneanın dışarı doğru şişmesi (keratokonus), incelmesi veya yaralanma nedeniyle zarar görmesi, yara izi oluşması, kornea ülseri ya da enfeksiyona bağlı kesiflik oluşması, korneanın bulutlanması, Fuchs Distrofisi gibi kalıtsal göz hastalıkları ve daha önceki göz ameliyatlarından kaynaklanan komplikasyonlar olarak tanımlayabiliriz."
KİMLERDEN KORNEA ALINMAZ?
Kornea nakli ameliyatından önce hastaların kapsamlı bir göz muayenesinden geçtiğini anlatan Alimgil, "Bu tetkiklerde doktorlar ameliyattan sonra komplikasyonlara neden olabilecek durumları arar. Gözün ölçüleri belirlenerek hangi boyutta donör korneaya ihtiyacınız olacağı saptanır. Akabinde operasyonu yapacak doktor söz konusu hastanenin bağlı olduğu göz bankalarıyla irtibata geçerek eşleşme listesine adınızı yazdırır. Kornealar, belirli merkezi sinir sistemi hastalıkları, enfeksiyonlar veya bilinmeyen nedenlerden vefat eden kişilerden alınmaz. Bu koşulların dışında uygunluk sağlandığı takdirde nakil işlemi gerçekleştirilir" şeklinde konuştu.
Organ bağışı bilincinin artması ve teknolojik gelişmeler sayesinde Türkiye'de kornea donörü bekleme süresinin yaklayık üç aya indiğini söyleyen Dr. Alimgil, şimdiye kadar yaptığı 2 bin 300'ün üzerinde kornea nakli ile dünyada bu alanda en çok nakil yapan uzmanlar arasında yer aldığını söyleyerek şöyle konuştu:
“Kornea; göze gelen ışınların ilk olarak içinden geçtiği bir optik yapı ve çok düzgün olması lazım. Bu yapıdaki en ufak bir deformasyon da görme kaybına yol açabilir. Nakil operasyonunda travma, enfeksiyon kaynaklı ya da bazı dejeneretif hastalıklar nedeniyle zarar görmüş kornealar üzerinde çalışıyoruz. Bu tarz vakalarda kişinin korneasını çıkartıp donörden alınan korneayı yerleştiriyor ve hastanın yeniden görmesini sağlıyoruz."
“UYUMSUZLUK ORANI ÇOK DÜŞÜK”
Kornea naklinin küçük yaşlarda yapılabileceğine ancak bu durumda doku redid gelişme riskinin yüksek olduğuna vurgu yapan Doktor Levent Alimgil, "Çocukluk çağında yapılan operasyonların daha ileri yaşlarda yenilenmesi gerekebilir. Ama yapılan ilk nakil sayesinde göz tembelleşmesini önüne geçilebilir. Kornea naklinde uyuşmazlık durumu yaşanması da oldukça düşük bir ihtimal. Genel olarak damar içeren nakillerde doku reddi olasılığı daha yüksek. Kornea, damar içermeyen bir yapı olduğu için ihtimal çok daha düşük. Bu olasılık iki yüzde bire kadar iniyor" dedi.
KİMLER KORNEA NAKLİ YAPTIRABİLİR?
Operasyona ihtiyaç duyulan koşullara da dikkat çeken Alimgil, kornea naklinin, kornea dokusu zarar görmüş tüm hastalara uygulanabildiğini belirtti:
“Kişinin kornea nakline ihtiyaç duyduğu durumları ise korneanın dışarı doğru şişmesi (keratokonus), incelmesi veya yaralanma nedeniyle zarar görmesi, yara izi oluşması, kornea ülseri ya da enfeksiyona bağlı kesiflik oluşması, korneanın bulutlanması, Fuchs Distrofisi gibi kalıtsal göz hastalıkları ve daha önceki göz ameliyatlarından kaynaklanan komplikasyonlar olarak tanımlayabiliriz."
KİMLERDEN KORNEA ALINMAZ?
Kornea nakli ameliyatından önce hastaların kapsamlı bir göz muayenesinden geçtiğini anlatan Alimgil, "Bu tetkiklerde doktorlar ameliyattan sonra komplikasyonlara neden olabilecek durumları arar. Gözün ölçüleri belirlenerek hangi boyutta donör korneaya ihtiyacınız olacağı saptanır. Akabinde operasyonu yapacak doktor söz konusu hastanenin bağlı olduğu göz bankalarıyla irtibata geçerek eşleşme listesine adınızı yazdırır. Kornealar, belirli merkezi sinir sistemi hastalıkları, enfeksiyonlar veya bilinmeyen nedenlerden vefat eden kişilerden alınmaz. Bu koşulların dışında uygunluk sağlandığı takdirde nakil işlemi gerçekleştirilir" şeklinde konuştu.