“Sanal kolonoskopi”, kolonoskopiden korkan kişilere kalınbağırsak kanserinde erken teşhis imkanı sunuyor. Zira kolon kanseri, erken teşhisle başarıyla tedavi edilebilen bir kanser türü. Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Turan Ilıca, kolonoskopiye alternatif olarak uygulanan yöntemin, anestezi ve ağır hazırlık süreci gerektirmediğini söyledi.
Dünyada bağırsak tümörleri ölüme en çok neden olan kanserlerden biri. Bu nedenle uzmanlar, risk grubundakilere tarama yapılmasını öneriyor. Günümüzde tarama amaçlı en çok başvurulan tetkiklerin başında kolonoskopi geliyor. Ancak kolonoskopi hastalar için zahmetli bir ön hazırlık ve anestezi alma zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Ayrıca bağırsakların uzun ve kıvrımlı olduğu hastalarda istenilen sonuç elde edilemeyebiliyor.
Son yıllarda bilgisayarlı tomografı (BT) teknolojisindeki gelişmeler sayesinde kolonoskopiye alternatif olarak uygulanan sanal kolonoskopi işleminin, 5 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleştirilebildiğini vurgulayan Dr. Ilıca, “Kolonoskopide olduğu gibi bu uygulamada da önceden bir bağırsak temizliği ve diyet öneriliyor ancak ağır bir ön hazırlığı bulunmuyor. Tetkik sonrasında da hasta süreci daha kolay tolore ediyor” dedi.
10 MM ÜZERİNDEKİ POLİPLERDE BAŞARI ORANI % 90
Amerikan Gastroenteroloji Derneği’nin, 50 yaş üstü kişilerin her 5 yılda bir sanal kolonoskopi uygulamasını tavsiye ettiğini söyleyen Ilıca sanal kolonoskopinin, 10 mm üzerindeki polipleri yakalama duyarlılığının % 90’ların üzerinde olduğunu söyledi. Ilıca, “Ayrıca sadece bağırsağın iç yüzeyini değil, dış yüzeyini ve karın içerisindeki diğer organların da görüntülenmesi sayesinde mini bir check-up uygulanmış olur“ ifadelerini kullandı.
NASIL UYGULANIYOR?
Hamileler ve çocuklar dışında herkese uygulanabilen sanal kolonoskopi öncesinde hastanın 2 günlük diyet yapması gerekiyor. Diyetler kolonoskopiye göre daha hafif ve kolay. Hasta, uygulama esnasında herhangi bir ağrı ya da acı çekmiyor, sadece çekim öncesinde bağırsakları genişletmek için verilen hava nedeniyle hafif şişkinlik hissediyor. Dr. Ilıca, “Sonrasında tetkik normal çıkmışsa hastayı kolonoskopiden kurtarmış oluyoruz. Ancak sonuçlarında polip, duvar kalınlaşması gibi şüpheli bir durum görülürse, hasta kolonoskopiye yönlendiriliyor. Sanal kolonoskopiye gelen bireylerin yaklaşık % 8’inde kolonoskopi yapılmasını gerektiren bulgular yakalıyoruz” dedi.
İşlem sırasında hastaya bir miktar radyasyon verildiğini aktaran Ilıca, “Ancak bu doz yaklaşık olarak İstanbul-New York uçak yolculuğuyla alınan radyasyon dozunda bir değer. Tümörü erken evrede yakalamak ya da tümör olabilecek polipleri çıkarmak ile hastanın yaşam süresini uzatmış oluyor” şeklinde konuştu.
KİMLER KOLON KANSERİNDE RİSK ALTINDA?
• Ailede (birinci ve ikinci derecede akrabalar) kalın bağırsak kanseri hikayesi,
• Ailede kalın bağırsakta polip hikayesi,
• Hastada kalın bağırsak poliplerinin olması,
• Hastanın daha önce kalın bağırsak kanseri nedeniyle ameliyat olması,
• Ülseratif Kolit (iltihabi bağırsak hastalığı) bulunması,
• Diğer organların özellikle meme ve uterus (rahim) kanseri hikayesi.
KOLON KANSERİ RİSKİNİ ARTIRAN FAKTÖRLER
• Coğrafya: Hastalığın dünyadaki dağılımı bölgeler arasında farklılıklar gösterir. Kuzey Amerika ve Yeni Zelanda’da sıkken, Afrika ve Orta Amerika’da daha az görülür.
• Yaş: Kolorektal kanser görülme sıklığı 40 yaşından itibaren artar. ABD‘de yapılan bir taramada; 40 yaş altındaki hastalarda kolorektal kanser görülme oranı yüzde 0.05-0.06 iken aynı oran 40-60 yaş arası on kat artarak yüzde 0.6-0.8 ve 60-80 yaş arasında yaklaşık yüz kat artarak yüzde 3-4 olarak bulunmuştur.
• Aile hikayesi ve genetik: Birinci derece Bir akrabada kolorektal kanser bulunmasıyla risk 1.7 kat artarken, ikiden fazla kolorektal kanser bulunduğunda risk 2.7 kat ve 45 yaş altı akrabalarda kolorektal kanser varlığında 5.3 kat artar.
• Şişmanlık: Yağdan zengin ve posalı yiyeceklerden fakir beslenme bilinen riski artırır.
Dünyada bağırsak tümörleri ölüme en çok neden olan kanserlerden biri. Bu nedenle uzmanlar, risk grubundakilere tarama yapılmasını öneriyor. Günümüzde tarama amaçlı en çok başvurulan tetkiklerin başında kolonoskopi geliyor. Ancak kolonoskopi hastalar için zahmetli bir ön hazırlık ve anestezi alma zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Ayrıca bağırsakların uzun ve kıvrımlı olduğu hastalarda istenilen sonuç elde edilemeyebiliyor.
Son yıllarda bilgisayarlı tomografı (BT) teknolojisindeki gelişmeler sayesinde kolonoskopiye alternatif olarak uygulanan sanal kolonoskopi işleminin, 5 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleştirilebildiğini vurgulayan Dr. Ilıca, “Kolonoskopide olduğu gibi bu uygulamada da önceden bir bağırsak temizliği ve diyet öneriliyor ancak ağır bir ön hazırlığı bulunmuyor. Tetkik sonrasında da hasta süreci daha kolay tolore ediyor” dedi.
10 MM ÜZERİNDEKİ POLİPLERDE BAŞARI ORANI % 90
Amerikan Gastroenteroloji Derneği’nin, 50 yaş üstü kişilerin her 5 yılda bir sanal kolonoskopi uygulamasını tavsiye ettiğini söyleyen Ilıca sanal kolonoskopinin, 10 mm üzerindeki polipleri yakalama duyarlılığının % 90’ların üzerinde olduğunu söyledi. Ilıca, “Ayrıca sadece bağırsağın iç yüzeyini değil, dış yüzeyini ve karın içerisindeki diğer organların da görüntülenmesi sayesinde mini bir check-up uygulanmış olur“ ifadelerini kullandı.
NASIL UYGULANIYOR?
Hamileler ve çocuklar dışında herkese uygulanabilen sanal kolonoskopi öncesinde hastanın 2 günlük diyet yapması gerekiyor. Diyetler kolonoskopiye göre daha hafif ve kolay. Hasta, uygulama esnasında herhangi bir ağrı ya da acı çekmiyor, sadece çekim öncesinde bağırsakları genişletmek için verilen hava nedeniyle hafif şişkinlik hissediyor. Dr. Ilıca, “Sonrasında tetkik normal çıkmışsa hastayı kolonoskopiden kurtarmış oluyoruz. Ancak sonuçlarında polip, duvar kalınlaşması gibi şüpheli bir durum görülürse, hasta kolonoskopiye yönlendiriliyor. Sanal kolonoskopiye gelen bireylerin yaklaşık % 8’inde kolonoskopi yapılmasını gerektiren bulgular yakalıyoruz” dedi.
İşlem sırasında hastaya bir miktar radyasyon verildiğini aktaran Ilıca, “Ancak bu doz yaklaşık olarak İstanbul-New York uçak yolculuğuyla alınan radyasyon dozunda bir değer. Tümörü erken evrede yakalamak ya da tümör olabilecek polipleri çıkarmak ile hastanın yaşam süresini uzatmış oluyor” şeklinde konuştu.
KİMLER KOLON KANSERİNDE RİSK ALTINDA?
• Ailede (birinci ve ikinci derecede akrabalar) kalın bağırsak kanseri hikayesi,
• Ailede kalın bağırsakta polip hikayesi,
• Hastada kalın bağırsak poliplerinin olması,
• Hastanın daha önce kalın bağırsak kanseri nedeniyle ameliyat olması,
• Ülseratif Kolit (iltihabi bağırsak hastalığı) bulunması,
• Diğer organların özellikle meme ve uterus (rahim) kanseri hikayesi.
KOLON KANSERİ RİSKİNİ ARTIRAN FAKTÖRLER
• Coğrafya: Hastalığın dünyadaki dağılımı bölgeler arasında farklılıklar gösterir. Kuzey Amerika ve Yeni Zelanda’da sıkken, Afrika ve Orta Amerika’da daha az görülür.
• Yaş: Kolorektal kanser görülme sıklığı 40 yaşından itibaren artar. ABD‘de yapılan bir taramada; 40 yaş altındaki hastalarda kolorektal kanser görülme oranı yüzde 0.05-0.06 iken aynı oran 40-60 yaş arası on kat artarak yüzde 0.6-0.8 ve 60-80 yaş arasında yaklaşık yüz kat artarak yüzde 3-4 olarak bulunmuştur.
• Aile hikayesi ve genetik: Birinci derece Bir akrabada kolorektal kanser bulunmasıyla risk 1.7 kat artarken, ikiden fazla kolorektal kanser bulunduğunda risk 2.7 kat ve 45 yaş altı akrabalarda kolorektal kanser varlığında 5.3 kat artar.
• Şişmanlık: Yağdan zengin ve posalı yiyeceklerden fakir beslenme bilinen riski artırır.