18. Ulusal Kanser Kongresi Başkanı ve Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İdris Yücel, Türkiye'de 1970'li yıllarda hastalıklara bağlı ölümlerde dördüncü sırada yer alan kanserin, şimdi ikinci sıraya yükseldiğini söyledi. Kanserlerin yüzde 30-40'ının önlenebilir olduğuna dikkati çeken Yücel, buna rağmen kanser hastalarının sayısındaki artışa işaret ederek, ''Böyle giderse korkarım ki birinci sıraya çıkacak'' dedi.
KADINLARI BEKLEYEN RİSK
Türkiye'de kadınlarda meme, erkeklerde akciğer kanserinin sık görüldüğünü vurgulayan Yücel, yüz binde 50-150 kişinin bu hastalıklara yakalandığını belirtti.
Yücel, sigara kullanmamanın erkeklerde akciğer, liften zengin, yağdan fakir sağlıklı beslenmenin de kadınlarda meme kanseri riskini azaltacağını kaydetti. Genetik faktörlerin meme kanserinin görülme riskini artırdığına işaret eden Yücel, ''Her sekiz kadından birinin yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski var'' diye konuştu.
KANSER TEDAVİSİNDE TEHLİKE ÇANLARI
Teknolojik gelişmeler, çevresel faktörler ve sanayileşme nedeniyle gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de kanserli hastaların sayısında artış olduğunu bildiren Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de her yıl 150 bin kişi kansere yakalanıyor. Bu hızla giderse 500 bine yükselmesinden korkuyoruz. Buna karşın Türkiye'de kanser uzmanı sayısı çok az. 200 civarında tıbbi onkolog var. Bu sayıyı artırmak için bir takım çalışmalar yapılmalı ve onkoloji uzmanı yetiştirmek için gerekli tedbirler alınmalı. En önemli sorunumuz mecburi hizmet. Tıp fakültesini bitirdikten sonra onkoloji uzmanı olmak için iç hastalıkları ihtisası yapılması gerekiyor. Bunun ardından mecburi hizmet var. Onkoloji ihtisası yapanlar da ihtisasın ardından bir mecburi hizmet daha yapıyor. 45-50 yaşından sonra mı bu insanlardan yararlanmaya başlayacağız? Dolayısıyla akademik kariyere kalamıyorlar. Bu nedenle sürekli kendini yenileyen bir onkoloji camiası yaratamıyorsunuz. Yani bizler de çekildiğimiz zaman arkamız bomboş kalır. İnsan yetiştiremiyoruz. Yetiştireceğimiz hekimi alıp mecburi hizmete mahkum ediyorsunuz. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye'de onkoloji uzmanlarının sayısının azalacağından endişe ediyorum. Sayıyı artırmak için uğraşacağımıza bu çocukların önünü kapatmak için uğraşıyoruz. Hematoloji de aynı durumda. Bir süre sonra hematoloji uzmanı kalmayacak. Arkadan insan gelmiyor. Çok ciddi bir sorun.''
ULUSAL KANSER KONGRESİ
Antalya Belek'te 21 Nisanda başlayan 18. Ulusal Kanser Kongresiyle ilgili de bilgi veren Yücel, Tıbbi Onkoloji Derneği, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği ve Türk Pediatrik Onkoloji Grubu'nun düzenlediği kongrenin, 1975 yılında 150 kişiyle başladığını, bugün kongreye katılımın 1300'ün üzerinde olduğunu söyledi.
Dünyada ve Türkiye'de bilimsel tanı ve tedavilerdeki gelişmelerle, onkoloji ve nano tıp, moleküler genetik, hedef moleküller gibi güncel konuların ele alındığı kongre 26 Nisanda sona erecek.
KADINLARI BEKLEYEN RİSK
Türkiye'de kadınlarda meme, erkeklerde akciğer kanserinin sık görüldüğünü vurgulayan Yücel, yüz binde 50-150 kişinin bu hastalıklara yakalandığını belirtti.
Yücel, sigara kullanmamanın erkeklerde akciğer, liften zengin, yağdan fakir sağlıklı beslenmenin de kadınlarda meme kanseri riskini azaltacağını kaydetti. Genetik faktörlerin meme kanserinin görülme riskini artırdığına işaret eden Yücel, ''Her sekiz kadından birinin yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski var'' diye konuştu.
KANSER TEDAVİSİNDE TEHLİKE ÇANLARI
Teknolojik gelişmeler, çevresel faktörler ve sanayileşme nedeniyle gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de kanserli hastaların sayısında artış olduğunu bildiren Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de her yıl 150 bin kişi kansere yakalanıyor. Bu hızla giderse 500 bine yükselmesinden korkuyoruz. Buna karşın Türkiye'de kanser uzmanı sayısı çok az. 200 civarında tıbbi onkolog var. Bu sayıyı artırmak için bir takım çalışmalar yapılmalı ve onkoloji uzmanı yetiştirmek için gerekli tedbirler alınmalı. En önemli sorunumuz mecburi hizmet. Tıp fakültesini bitirdikten sonra onkoloji uzmanı olmak için iç hastalıkları ihtisası yapılması gerekiyor. Bunun ardından mecburi hizmet var. Onkoloji ihtisası yapanlar da ihtisasın ardından bir mecburi hizmet daha yapıyor. 45-50 yaşından sonra mı bu insanlardan yararlanmaya başlayacağız? Dolayısıyla akademik kariyere kalamıyorlar. Bu nedenle sürekli kendini yenileyen bir onkoloji camiası yaratamıyorsunuz. Yani bizler de çekildiğimiz zaman arkamız bomboş kalır. İnsan yetiştiremiyoruz. Yetiştireceğimiz hekimi alıp mecburi hizmete mahkum ediyorsunuz. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye'de onkoloji uzmanlarının sayısının azalacağından endişe ediyorum. Sayıyı artırmak için uğraşacağımıza bu çocukların önünü kapatmak için uğraşıyoruz. Hematoloji de aynı durumda. Bir süre sonra hematoloji uzmanı kalmayacak. Arkadan insan gelmiyor. Çok ciddi bir sorun.''
ULUSAL KANSER KONGRESİ
Antalya Belek'te 21 Nisanda başlayan 18. Ulusal Kanser Kongresiyle ilgili de bilgi veren Yücel, Tıbbi Onkoloji Derneği, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği ve Türk Pediatrik Onkoloji Grubu'nun düzenlediği kongrenin, 1975 yılında 150 kişiyle başladığını, bugün kongreye katılımın 1300'ün üzerinde olduğunu söyledi.
Dünyada ve Türkiye'de bilimsel tanı ve tedavilerdeki gelişmelerle, onkoloji ve nano tıp, moleküler genetik, hedef moleküller gibi güncel konuların ele alındığı kongre 26 Nisanda sona erecek.