İlişkili Haberler
Türkiye’de de Amerikan Hastanesi ve Anadolu Sağlık Merkezi’nin de içinde bulunduğu çok merkezli bir çalışmada hangi hastaların, kanseri aşısından fayda göreceğini tespit etmeye yönelik bir araştırma başlatıldı. Sağ kalım oranları bilimsel verilerle ortaya koyulan aşının kürleri ve diğer tedavilerle uyumu da incelenecek.
AŞI BAZI AKCİĞER KANSERLERİNDE ETKİLİ
Akciğer kanseri, kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer alıyor. Tüm akciğer kanserlerinin yüzde 85’i küçük hücre dışı akciğer kanseri olarak biliniyor. Bu tümörlerin büyük bir bölümüne lokal ileri ve ileri evre hastalık döneminde tanı konulabiliyor. Bu aşamada hastalara standart tedavi yani kemoterapi, hastalığın özelliğine göre gerektiğinde radyoterapi yine bazı tümör özellikleri doğrultusunda planlanabilen hedefe yönelik tedavi verilebiliyor. Diğer tedavi yöntemleri üzerinde çalışmalar ise devam ediyor.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ TÜMÖRE KARŞI UYARILIYOR
Bu çalışmaların önemli bir grubunu da; vücudun bağışıklık sistemi (immün sistem) üzerinden tümörü tedavi etmeye yönelik yaklaşımlar oluşturuyor. Hastanın bağışıklık sistemi tümöre karşı uyarılarak, savaşması sağlanıyor.
Akciğer Kanseri için de standart tedavilerin yanı sıra immunoterapi son yıllarda araştırma ve geliştirme konusu olmuş, immünoterapi ilaçları çeşitli tedavi basamaklarında FDA onayını almış durumda.
Kübalı bilim insanları tarafından geliştirilen ‘Racotumomab’ aşısı ile kanser hastalarının yaşam sürelerinin uzatıldığı belirlendi. Başlangıçta kemoterapi almış ileri devre kanser hastalarına uygulanan aşının yaşam süresini iki ay uzattığı gözlendi. Ve bunun psikolojik bir etki olmadığı doğrulandı. Aşının iki yıllık yaşam süresini ise plasebo etkisine göre üç kat uzattığı kanıtlandı. Bu konu ile ilgili uluslararası çok merkezli faz 3 çalışması devam ediyor.
Havana’da gerçekleşen Kanser Aşıları ve İmmunoterapi Toplantısın’da da Küba’nın biyoteknolojik aşılarının üretici Enstitüsü CIM ile ABD Rooswell Park işbirliğine karar verildi. Biyoteknoloji alanında diğer ülkeleri geride bırakan Küba, yaptığı gelişmelerle tüm dünyada hayranlık kazandıran ilerlemeler kaydetmeye devam ediyor.
Enstitüsü (CIM) Direktörü Prof Dr. Agustin Lage, Bölüm Başkanı Dr. Tania Crombet ile ABD Roswell Park İmmuöoloji Direktörünün bir araya geldiği tarihi toplantıda Türkiye’den de Prof. Dr. Nil Molinas Mandel yer aldı.
PROF. MOLİNAS: FAYDA GÖREN HASTALARI TESPİT ETMEK İSTİYORUZ
Prof. Dr. Nil Molinas, “İmmünoterapiler ülkemizde bir tedavi seçeneği oluşturuyor. Daha fazla fayda gören hastaları tespit etmek için bu bilimsel araştırmada yer aldık” diye konuştu.