İlişkili Haberler
Diyarbakır'da yaşayan Sıdıka Dayan’ın muayenesinde, çarpıntı, nefes darlığı ve göğüs ağrısı şikayeti olduğu tespit edildi. Doç. Dr. Hakkı Şimşek, Dayan'a açık kalp ameliyatı yapılmasına gerek kalmadan, 'septal ablasyon' yöntemiyle sağlığına kavuşturdu.
Doç. Dr. Hakkı Şimşek, kalp kasındaki kalınlaşma hastalığına daha önce cerrahi yöntemlerin uygulandığını dile getirerek, "Hastamızı yaşlıydı. Yaşlılık, tek başına büyük bir risk faktörüdür bizim kardiyatrik girişimleri için. Hastanın hipertrofik kardiyomiyopati dediğimiz hastalığı mevcut. Bu hastalığa eskiden cerrahi yöntemle müdahale edilirdi. Son zamanlarda 'septal ablasyon' dediğimiz, kapalı yöntemle müdahale etme imkanı oluştu ve gittikçe de yaygınlaşarak, cerrahiye alternatif olmaya başladı. Bu hastalıkta kalp kası oldukça kalınlaşmakta, kalbin vücuda kan pompalamasına engel olmakta ve kalbin önünde bir yük oluşturmaktadır. Bu da nefes dağlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetlere yol açmaktadır. Hastamız çarpıntı şikayeti üzerine bize gelmişti. 3 gün önce kendisine yaptığımız müdahalenin ardından bugün taburcu edeceğiz" dedi.
“'BÖLGEDEKİ HASTALARIN BATI İLLERİNE GİTMESİNE GEREK KALMADI”
Doç. Dr. Şimşek, kalp kasındaki kalınlaşma hastalığı yaşayanların daha önce İstanbul ve Ankara'ya gittiklerini, bu durumunda hastaya ciddi bir maliyete neden olduğunu da ifade ederek, "Septal ablasyon yöntemi belli başlı merkezlerde yapılabilmekte. Çok nadir olarak görülen bir hastalık olduğu için, müdahalesi de nadir merkezlerde yapılıyor. Hastanemizde 15 ayda yaptığımız ikinci müdahale oldu. Oldukça başarılı geçti. İlk hastamızı da takip ediyoruz. En son müdahale ettiğimiz hastamızın, şikayeti olan çarpıntı, nefes darlığı şikayetleri büyük ölçüde geriledi. Geldiğinde, kendi ihtiyaçlarını tek başına gideremeyen hastamız, şu an günlük rutin ihtiyaçlarını kendi başına giderebilir. Biz hastayı tekerlekli sandalye ile kabul ettik, yürüyerek taburcu edeceğiz. Tabii 77 yaşında olan hastamıza eşlik eden hastalıklar nedeniyle, genç bir hastada forksiyonel kapasitesinin ulaşmasını beklemiyoruz. Bizim için bu hastanın kalpteki çıkış noktası değeri 20-30'a düşmesi yeterli. Tedavi ettiğimiz en son hastamız da muhtemelen Ankara ve İstanbul'a gidecekti. Beraberinde 2 kişi de gidecekti. Çünkü, hasta yürüyemeyecek bir vaziyetteydi. 3 kişinin gitmesi hasta ve hasta yakınlarına ciddi bir masraf oluşturacaktı" diye konuştu.
Doç. Dr. Hakkı Şimşek, kalp kasındaki kalınlaşma hastalığına daha önce cerrahi yöntemlerin uygulandığını dile getirerek, "Hastamızı yaşlıydı. Yaşlılık, tek başına büyük bir risk faktörüdür bizim kardiyatrik girişimleri için. Hastanın hipertrofik kardiyomiyopati dediğimiz hastalığı mevcut. Bu hastalığa eskiden cerrahi yöntemle müdahale edilirdi. Son zamanlarda 'septal ablasyon' dediğimiz, kapalı yöntemle müdahale etme imkanı oluştu ve gittikçe de yaygınlaşarak, cerrahiye alternatif olmaya başladı. Bu hastalıkta kalp kası oldukça kalınlaşmakta, kalbin vücuda kan pompalamasına engel olmakta ve kalbin önünde bir yük oluşturmaktadır. Bu da nefes dağlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetlere yol açmaktadır. Hastamız çarpıntı şikayeti üzerine bize gelmişti. 3 gün önce kendisine yaptığımız müdahalenin ardından bugün taburcu edeceğiz" dedi.
“'BÖLGEDEKİ HASTALARIN BATI İLLERİNE GİTMESİNE GEREK KALMADI”
Doç. Dr. Şimşek, kalp kasındaki kalınlaşma hastalığı yaşayanların daha önce İstanbul ve Ankara'ya gittiklerini, bu durumunda hastaya ciddi bir maliyete neden olduğunu da ifade ederek, "Septal ablasyon yöntemi belli başlı merkezlerde yapılabilmekte. Çok nadir olarak görülen bir hastalık olduğu için, müdahalesi de nadir merkezlerde yapılıyor. Hastanemizde 15 ayda yaptığımız ikinci müdahale oldu. Oldukça başarılı geçti. İlk hastamızı da takip ediyoruz. En son müdahale ettiğimiz hastamızın, şikayeti olan çarpıntı, nefes darlığı şikayetleri büyük ölçüde geriledi. Geldiğinde, kendi ihtiyaçlarını tek başına gideremeyen hastamız, şu an günlük rutin ihtiyaçlarını kendi başına giderebilir. Biz hastayı tekerlekli sandalye ile kabul ettik, yürüyerek taburcu edeceğiz. Tabii 77 yaşında olan hastamıza eşlik eden hastalıklar nedeniyle, genç bir hastada forksiyonel kapasitesinin ulaşmasını beklemiyoruz. Bizim için bu hastanın kalpteki çıkış noktası değeri 20-30'a düşmesi yeterli. Tedavi ettiğimiz en son hastamız da muhtemelen Ankara ve İstanbul'a gidecekti. Beraberinde 2 kişi de gidecekti. Çünkü, hasta yürüyemeyecek bir vaziyetteydi. 3 kişinin gitmesi hasta ve hasta yakınlarına ciddi bir masraf oluşturacaktı" diye konuştu.
“ALKOL İLE KALP KASI İNCELTİLDİ”
"Septal ablasyon" yönteminde, kateter ile kalbe girilip daralma yapan kalp kası bölgesini besleyen damarın tespit edilerek balonla tıkandığını, çok kontrollü bir şekilde alkol verilerek o bölgedeki kas kitlesinin inceltilmesiyle kalbin çıkış yolundaki darlığın azaltıldığını aktaran Şimşek, Dayan'ın da bu yöntemle tedavisinin sağlandığını kaydetti.
"Septal ablasyon" yönteminde, kateter ile kalbe girilip daralma yapan kalp kası bölgesini besleyen damarın tespit edilerek balonla tıkandığını, çok kontrollü bir şekilde alkol verilerek o bölgedeki kas kitlesinin inceltilmesiyle kalbin çıkış yolundaki darlığın azaltıldığını aktaran Şimşek, Dayan'ın da bu yöntemle tedavisinin sağlandığını kaydetti.